༄ bağlanma başlangıcı

Start from the beginning
                                    

"Yavrular yüzünden pek etrafı dolaşamıyorsun değil mi?" dedi Gürbüz'e İnci. "Merak etme, yakında Agzaların arasına katılacaklar ve sen rahat edeceksin."

"O ne demek oluyor?" Harry'nin sesi yükseldiğinde İnci omzunun gerisinden ona baktı. Harry hala uzakta durmuş onları izliyordu.

"Agza evinde eğitim görmeye başlayan her öğrenciye yavru bir Gökkurt hediye edilir, kurt kendi sahibini seçer." dedi İnci. "Gökkurtlar, savaşçıların temsilcisidir ve savaşçılarla bağ kurarlar. Agzalarla ömürlük bağları var."

Harry kaşlarını kaldırdı. Esin ve Kurtuluş denen çocuğun Gökkurtlarını görmüştü ancak tüm Agzaların Gökkurtları olduğunu bilmiyordu.

İnci "Gel hadi." dediğinde Harry emin olmayan adımlarla yaklaştı. Attığı her adımda kurt yerinde dikleşip dişlerini ona göstererek hırlarken Harry "Bundan emin misin?" diye sordu. "Bacağımda kurt dişleri olmadan da yaşayabilirim." 

Hafifçe güldü sarışın cadı. "Sakin ol Gürbüz, o benim arkadaşım. Size zarar vermeyecek." dedi İnci hafif hafif kurdun tüylerini okşamaya devam ederken.

Harry yanlarına gelene kadar Gürbüz ona dik dik baksa da bir daha hırlamamıştı. Tıpkı İnci gibi o da yere eğildi ve Gürbüz'e baktı, bir yandan bakışları da yavrulara kaymıştı.

"Sevebilirsin." dedi İnci. Harry ona emin olmayan bir şekilde bakarken gülümsedi. "Bir şey olmayacak, merak etme."

"Emin misin?"

"Gürbüz bir şey yapacak olsaydı sen ilk adımını attığında yapardı, bu kadar yakınına gelmene izin verdiyse bir şey olmayacak." İnci ona tekrar güven verici bir şekilde gülümsedikten sonra Harry'nin elini uzatıp Gürbüz'ü okşamasını izledi.

Bu esnada yavrular annelerinin memesinden uzaklaşmış etrafta koşuşturarak oyun oynamaya koyulmuşlardı.

Daha yeni doğdukları için küçük yavru köpeklere benziyorlardı, Harry'ye bu yüzden fazla korkutucu gelmemişlerdi. Büyüdükçe karşısında duran Gürbüz'e benzeyeceklerini hatırlamak ise biraz ürkütücüydü.

Harry kurdu severken kurt bir anda hırlayınca Harry korkudan dengesini kaybedip poposunun üzerine düştü. İnci gülmüştü onun yüzündeki korkuya.

"Sana eğlenceli geliyor tabii." dedi Harry onun gülüşüne bakarken.

İnci yüzündeki ışıltılı gülümsemeyle Harry'nin dikkatini çekmeyi başarmıştı, adeta hipnoz olmuş bir şekilde ona bakıyordu Harry.

Aklına bir anlığına Fleur geldi, Veela olduğu için o da erkekleri bu şekilde aptala döndürmeyi başarıyordu. Tıpkı İnci'nin kendisini aptala çevirmesi gibi.

Acaba İnci de İşve kanıyla alakalı bir şey yüzünden insanı şapşal bir hale sokuyor olabilir miydi?

"Açıkçası evet." dedi İnci de kendini Harry'nin yanına bırakırken. Gürbüz onlara son bir bakış atıp yerinden uyuşukça kalkmış ve çevreyi fazla terk etmeden ormanda dolaşmaya çıkmıştı.

"Hem bana niye hırladı anlamadım ki!" dedi Harry. "Sakince seviyordum onu."

"Muhtemelen sıkıldı ve dolaşmak istediği için seni uzaklaştırdı." İnci, Harry'nin gözlerine bakarken gülümsemeden edemedi. O yeşil gözlerde tuhaf bir şey vardı ve insan gülümsemeden edemiyordu.

"Bunu beni yiyecekmiş gibi davranmadan da yapabilirdi!" Harry gözlerini büyüttüğünde İnci tekrar güldü.

"Gökkurtlar her zaman birilerini yiyecekmiş gibi bakıyor, sana özel değil yani." dedi İnci ve onun yara izine tekrar gözleri takıldı.

𝐅𝐄𝐍𝐈𝐊𝐒: Bergüzide「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Where stories live. Discover now