Ve açıklama olarak kendine özgüveni tam egolu bir şey yazdım.

Fotoğrafıma ilk beğeninin gelmesi ile tam o sırada bizimkiler salona giriş yapmıştı. Onların girmesi ile yeşil gözlerim açık mavi olduğunda içimde ufak bir mutluluk kırıntısı yerini almıştı. Bugün şirketten erken çıkmış her şeyi onlara kitlemiştim. Yemek hazır olmak üzereydi fakat normalde daha erken gelmeleri içime oturmuştu. Onlara dönüp konuştum.

"Neden bu kadar geç kaldınız?"dedim

Türkiye'deyiz diye Türkçe konuşuyorduk ama konu bu değildi 2 saat geç kalmışlardı saat şu an 20:30 civarıydı ve onların 18:30 gibi evde olmaları lazımdı. Miya,Berk ve Kuzey'in ellerinde dışarıda giyeni görsem kırk saat anıracağım 5 hırka vardı.

Benim onlara uzaylı görmüş gibi baktıklarımı fark edince Berk bir tanesini bana uzatıp konuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Benim onlara uzaylı görmüş gibi baktıklarımı fark edince Berk bir tanesini bana uzatıp konuştu.

Berk "Bir mağaza camında bunları gördüm almadan geçemezdim baksana çok muhteşemler "dedi

Konuşmasından sonra yüzüne şirin bir gülümseme takınan Berk ile konuştum.

"Aynen saçma olmaları konusunda muhteşemler"dedim

Kızdığımda en son Berk'i balkona kitlemiş ve 3 gün çıkarmamıştım çünkü gerçekten çok konuşuyordu ve gereksiz aynı zamanda konuştuğu boş konular başımı ağrıtıyordu. Berk'in yüzüne umursamaz şekilde baktım ama gözlerim hala açık maviydi. Kuzey'in bu saçma hırkaları giyip dışarı çıkma fikrini hepimiz onaylamış ve aynı zamanda video çekme konusunda da bir şekilde anlaşmıştık. Odalara çıktığımızda Berk'in bana uzattığı gereksiz aynı zamanda bir o kadarda saçma olan hırkalardan pembe olanını üzerime siyah pantolon ve siyah crop ikilisi ile kombinlemiştim.

Siyah çantamıda alıp çanta içine para,kartlık,kimliklerim için 3 telefon ve ev anahtarını koyduğumda silahımıda belime koydup odamdan çıktım. Salona inince bizimkilerde benimle hemen hemen aynı sürede hazırdı.

Evden çıktığımızda bir yandan Berk'i dinliyor bir yandan da kalabalık olan sokaklardan birine yürüyorduk genelde orada takılırdık. Gitmeyi planladığımız yere varınca orta düzeyde kalabalık bir kafeye girdik.

Kafede bizim yaş grubumuzda insanlar vardı ve saat 21:00 civarı olduğu için bana kalırsa kalabalıktı.
Birer alkollü kokteyl söylediğimizde tekrardan hırkalarımıza göz gezdirdim. Hırkalar gerçekten komikti,mavi gözlerimi etrafta dolandırdığımda gözüme çarpan 15 yaşlarında bir kız lavaboya gidiyordu ama benim aslında dikkatimi çeken şey kız değil onu gözünü ayırmadan dikizleyen o yaşlarda bir erkekti.

Hemen lavaboya gideceğim bahanesiyle bizimkilere haber verip masadan kalktım çünkü erkek ayaklanıp lavaboya gitmişti ve muhtemelen kızı sıkıştıracaktı yani benim düşüncem bu yöndeydi zaten bana kalırsa her şeyin en kötü sonucunu düşünüp hazırlıklı olmak en iyisiydi.

Lavaboya yürüyüp etrafa bakındığımda her şey düşündüğüm gibiydi dikkatimi çeken erkek kızı rahatsız ediyordu. Kız itmeye çalışıyordu ama hareket tabiki erkek ondan daha güçlü olduğu için etmiyordu.

Onu omzundan tutarak kızın dibinden çektim ve bebeksi suratına sert bir yumruk attım. Yumruğun etkisi ile yere düşmüş şekilde burnunu tutuyordu aslında pek sert vurmamıştım ama onu önemsemeyerek kıza baktım. Korkmuştu bunu anlamak zor değildi gözlerimle hasar tespiti yaptığımda hiçbir şeyi olmadığına ikna oldum. Şoktan çıkarak bana karşı konuştuğunda bedenini inceleyen gri gözlerim yeşil şekilde ona dönmüştü.

X "Teşekkür ederim birkaç gündür benimle uğraşıyor aynı okuldayız ve bana taktı"dedi 

Yeşil gözlerimi erkeğe değdirdim ve iğrenerek bakıp yeniden kıza döndüm. Erkek hala bıraktığım gibiydi tabi burnunu tutarak yerden kalkmak için gösterdiği çabalar haricinde

"Rica ederim kendine dikkat et bunun gibiler başına iş açabilir"dedim

Kafasını salladığında artık ben bizimkilerin yanına geçmiştim o da arkadaşları ile oturduğu yere geçtiğinde konuşan Kutay ile ona döndüm.

"Güzelim bir şey yok değil mi?"dedi

Kafa salladım ve yanında otururken kafamı göğsüne yaslandım Miya'da bana nispet yapar gibi Kuze'ye yaslandığında hepimiz aynı anda kahkaha attık.

1 saat kadar sonra bulunduğumuz kafeden kalktık ve bir parka geldik bu park kafeye epeyce yakındı ve kimse yoktu. Sadece bankta bir grup oturuyordu ve grup kız ağırlıklıydı. Aslında buraya çok önemli(!) dans videosunu çekmek için gelmiştik ama hangi akımda dans edeceğimizi bulamadığımız için bu hırkalarla şarkı söylemeye karar vermiştim. Çevredeki insanlarda dinlesin diye Türkçe söyleyemeye karar verdiğimde telefonumdan eğlencesine kayıt alması için Kutay'a telefonumu verdim.

"...Söyle nefesim söyle anlat o'na
Dokunmadı ellerim asla başkasına
Söyle nefesim söyle anlat o'na
Açılmadı kalbim, yerin dolmuyor asla..."dedim

Şarkı bitince herkes alkışlamaya başlamıştı ve etraf şu an şaşıracağım kadar kalabalıktı muhtemelen ben söylemeye dalmışken kafelerdeki insanlar sesimi duyup gelmişti.

Bir süre sonra oradan ayrılıp eve geldiğimizde eve gelmek için bir 25 dakika yürümüştük. Odalara dağıldığımızda üzerime kalpli geceliklerimi giyip şarkı söylediğim videoyu 26,37mn takipçili TikTok hesabıma attım.

Saat 23:00 civarıydı ve ben her zamanki gibi erken uyuyacaktım genelde ortalama 5 saat uyurdum. Tabi kaç saat uyuduğum pek umrumda olmasa bile en ufak adım sesine uyanacak bir uykuya sahiptim bu yüzden hiç uyuyamadığım zamanlarda oluyordu ve bu benim oldukça sinirimi bozuyordu. Telefonlarımı 3'lü prizde bulunan şarj aletlerime taktım ve kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.

~

KESTİM
BÖLÜM SONU
Karekter hakkında düşünceleriniz?
1118 Kelime:)

Kraliçe ElsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin