Çok geçmedi ki, bunun bir tuzak olduğunu anladım. Bizi barıştırmak için böyle bir eğlence yapmışlardı.

Birkaç kez kapıya vurup bağırdım ama kimse cevap vermeyince hâlâ yerde yatan Yoongi'ye doğru ilerledim.

Ayak bileğini tutuyordu. Ayağı burkulmuştu.

Elimi ayak bileğinin üstüne koydum ve, "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Sana ne? Çok mu umrunda sanki?" demiş ve elimi bacağından çekmişti. Bana trip atıyordu. Ve haklıydı da. Ben de olsam aynısını yapardım.

"Neden bu kadar öfkeli olduğunu anlıyorum. Ama beni dinlemediğin için açıklayamıyorum Yoon."

"Yalanlarına karnım tok Hope."

"Sana asla yalan söylemem ben. Asla da söylemedim."

"Hmhm. Kesin."

"Ah, bana inanmıyorsun. Peki, inanma." demiştim ayağa kalkarken.

"Her neyse. Buradan çıkmalıyız. Beni izle." Elimi uzattım ve tutmasını bekledim. Ama o kendi elini zemine koyup ayaklandı. İç çektim ve önümüzdeki kocaman kapıya doğru ilerledim.

-

"Tanrım! Ne kadar çok bulmaca var! Çöz çöz bitmiyor ya!" diye söylenmişti Yoongi. Kısaca gülüp önümüzdeki kapıyı araladım. "Son 2 tane kaldı. Sabret biraz." dedim.

Girdiğimiz oda bir sürü gerçekçi mankenle doluydu. Bir tanesi Yoongi'nin dikkatini çekmiş gibiydi ki, ona doğru ilerledi. Ben de diğer mankenleri incelemeye başladım.

-
Son 15 dakikadır bu mankenleri inceliyorduk ama hâlâ hiçbir şey bulamamıştık. Burada bulmaca benzeri bir şey de yoktu. Derken, birden yerde bir kapak olduğunu fark ettim. Zeminle aynı renkte olduğu için daha önce ne Yoongi ne de ben fark etmemiştik.

Kapağa doğru ilerledim ve nasıl açabileceğimizi düşündüm. Yoongi de yanıma geldi ve baktığım kapağı fark etti.

Ayaklandım ve odayı gezmeye başladım. Kafamı kaldırdığımda, sol üst köşede kırmızı bir düğme olduğunu fark ettim. Tanrım! Bunu nasıl daha önce görmemiştik ki?

Yoongi'yi çağırdım. Oda bayağı büyük olduğu için de fark etmemiş olabilirdik.

Yoongi yanıma gelip anlamaz bakışlar attı. Elimle düğmeyi gösterdim.

"Hayret, kızlarla takılmaktan başka şeyler de yapıyormuşsun." dedi ve düğmeye basmaya çalıştı.

"Farkındaysan daha önce geçtiğimiz odaların bulmacalarının hepsini ben çözdüm."

"Hey, ben de yardım ettim!"

Söylenirken bir yandan da düğmeye basmaya çalışıyordu.

"Çekil cüce. Benim boyum uzun." onu kenara ittim ve düğmeye bastım.

Kapak açılmıştı. Yerdeki kapağa doğru ilerledim. Ardından birden bire, Yoongi'nin ilk başta incelediği, elinde testere olan manken canlanmış, ve elindeki testereyi çalıştırmıştı.

Yoongi, korkudan çığlık çığlığa bağırırken, başını döndüğünü hissettim. Çünkü ayakta durmakta bile güçlük çekiyordu. Elinden tutup yerdeki kapağa doğru sürükledim onu. Kapak küçük olduğu için emekleyerek geçmek zorundayadık. Yoongi önden ilerledi ardından ben de onun arkasından gittim.

Testereli adam hala bizi takip ediyordu. Yoongi korkudan bayılacak gibiydi. Elinden tutup onunla beraber koşmaya başladım.

-
Rastgele bir odaya girdik. Adam hâlâ bizi takip ediyordu. Önümüzdeyse 3 tane kapı vardı.

Baby SitterWhere stories live. Discover now