Jimin, benim bu dalgın halimi farketmiş olacak ki konuştu. " Neden dalgınsın Taehyung bir sorun mu var? Yoksa hals uykulu musun?"

Önüme dönük yürürken konuştum. "Sence Jungkook bu sene bu okula gelir mi?" Demiştim. Jimin zaten Jungkook'a olan hoşlantımı biliyordu. Ne olursa olsun birbirimizin sırlarını asla kimseye söylemedik. Bu nedenle her yaşadığımız şeyi birbirimize anlatırdık.

"Bence gelir de neden gelmeyeceğini düşünüyorsun?" Demişti bana bakıp arada önüne dönüp yürüyerek.

"Bilmem sonuçta ailesi zengin, istediği gibi okul değiştirebilir."

"Açıkçası okul değiştireceğini düşünmüyorum Taehyung. Sonuçta dediğin gibi zengin. Ve okuldan bu kadar popülerken okul değiştireceğini düşünmem."

Biraz düşününce Jimin haklıydı. Değiştirmemiştir. "Haklısın" deyip gülümsemiştim.

"Ha şöyle biraz mutlu ol" demişti.

"Jimin, onu bunu boşverde sen niye okul açıldı diye bu kadar mutlusun?" Demiştim. Yürürken karşımızdaki okulu görebiliyordum.

"Ben her zaman okul açılınca mutlu oluyorum gerizekalı. Hala öğrenememişsin beni çok ayıp. Bir de yakın arkadaşız AA" demişti. Bu dediğine karşı gülmüştüm.

"Haklısın öyle. Ama bu sene zor olur ya."

"Neden zor olsun."

"Hani 12. Sınıf olduk ya onun için. İyi bir Üniversiteye gitmek için çalışmamız gerekiyor."

"Ne! Biz 12. Sınıf mı olduk" demişti şaşırmış ve bahçenin kapısının orada durmuştu.

Kafamı iki yana sallayıp elimi başıma koymuştum. "Okulu o kadar seviyorsun ki. Okul ile alakan yok" deyip bahçenin içinde okula doğru yürümeye başlamıştım. Jimin ise hemen durduğu yerde kendine gelmiş peşime takılmış arkamdan geliyordu.

"Ben 12. Sınıf olduğumuzu tamamen unutmuşum" demişti Jimin bana yetişmiş yanımda yürümeye başlamıştı.

"Olur öyle şeyler ya kafaya takma" demiştim. Gülmemeye çalışıyordum. Daha sonra susup içeri girmiştik. Tam o sırada yanından geçtiğimiz üç kızın arkamızdaki girişe bakarak konuştuklarını görmüştüm.

"Ah baksana o geliyor."

"Evet bu sene daha da bı yakışıklı olmuş."

"Off keşke sevgili yapıyor olsa."

"Yapmadığını biliyorsun. Ama belkide bu sene birimiz sevgilisi olur kim bilebilir."

Kızların konuşmalarına yanlarından geçerken göz devirmiştim. Konuşmaları şuan Jungkook'un bahçede okula doğru geldiğini belli ediyordu. Şimdilik kafaya takmadım çünkü onunla şuana kadar normal bir konuşma yada sohbet etme fırsatımız olmamıştı. Ve arkadaş değildik. O yüzden sınıfa doğru Jimin ile yürümeye başladık.

Sınıfa gelince Çantamı pencere tarafındaki 3. Sıraya koydum. Genellikle bu tarafa otururdum. Ve bu sene de öyle yapmayı planlıyordum. Jimin'de çantasını yanıma koymuştu. İkimiz her sene birlikte otururduk.

"Hayret onu görmek için arkanı dönmedin" demişti Jimin. Sınıfta kimse olmadığı için rahatça konuşabilirdim.

"Evet dönmedim. Dönsem sanki konuşucaz. Arkadaş bile değiliz onunla" demiştim.

"Haklısın. Bak gördün mü okul değiştirmemiş demiştim sana. Bende bir okulda popüler olsam okul değiştirmem yani" demişti bana bakarak.

"Evet değiştirmediği için sevindim."

"Bu sene ona açılmayı düşünüyor musun?"

"Onun kimse ile sevgili olmadığını biliyorsun Jimin."

"Haklısın ama kim bilebilir ki şansını denemelisin bence bu sene. Yoksa üniversiteye gidince bir daha bu şans eline gelmez."

Haklıydı. Bu son senemizdi. Ya ona açılırdım yada bir daha bu şans elimize gelmezdi.

"Haklısın Jimin. Bu sene ona açılmayı deneyeceğim. Ama kabul eder mi bilemem."

Biz bu şekilde konuşurken kapının oradan gelen sesi duydum. "Kim neyi kabul eder mi?" Demişti. Hemen ben ve Jimin o tarafa baktığımızda Jungkook ve J-hope karşıda kapının oradan içeri girmiş bize bakıyorlardı.
İçimden ilk kez bizimle konuştuğu için şok olurken söylediği soruya karşılık verememiştim. Hala anın şokundaydım. Ne yani 2 senedir aynı sınıfta olduğum kişi ile konuşamadım mı hiç diye sorarlarsa evet konuşamadım. Hiç ama hiçbir  diyalogum yoktu onunla. 

Jungkook, önümdeki sıraya çantasını koymuştu. Bana ve Jimin'e bakmıştı. "Ee neden cevap vermediniz?" Demişti.

Ayh çok güzel bakıyor diye düşünceler dalmıştım ben. Birde gelmiş niye cevap vermediniz diyor. Nasıl vereyim 2 senedir benle doğru düzgün diyalog bile kırmayan sen bu senenin ilk gününden hemen konuştun. Tabi şokla susarım.

Biranda Jimin'in kolumu dürtmesi ile ona baktım. Sonra karşımdaki Jungkook'a baktım. "Ha şey ben mi?" Diyebilmiştim sadece.

"Evet sen. İçeri girerken konuşan sendin. Yanılıyor muyum?"

"Ah hayır hayır doğru. Sadece şey diyorduk ki oturma düzenimiz tekrar böyle olsa hoca kabul eder mi diye konuşuyorduk Jimin ile" Demiştim. Jimin'de daha sonra benim dediğimi onaylar şekilde konuşmuştu.

"Hoca niye karışsın ki? Sonuçta 12. Sınıf olduk artık bir şey demez" demişti J-hope en ön sıraya çantasını koyarken konuşmuştu.

"Haklısın" demişti Jungkook.

Sonra sözüne devam etmişti J-hope."Tabi bu seneki sınıf hocamız Beden hocası Namjoon değilse" demişti.

"Doğru eğer oysa kesin yerler değişir" diye konuşmuştu Jimin. Ben ise hala onları izliyordum. Biranda içeri birisi girmişti. Dördümüzde ayakta içeri giren kişiye bakmıştık. Gelen Yoongi'di.

"Yine uyuyakaldın öyle değil mi?" Diyerek konuşup gülmüştü Jungkook.

"Evet. Sabah sabah ders mi olur ya. Evde ne güzel uyuyordum" deyip Jungkook'un yanına çantasını koymuştu Yoongi. Sonra oturmuş kafasını masaya koymuştu. "Hoca gelince çağırırsınız" demiş ve uyumuştu.

Jimin, ona tip tip bakarken Jungkook ve J-hope kafalarını iki yana sallayıp gülüyorlardı. Ben ise hala Jungkook'un benimle konuştuğu için baya mutluydum ve anın şokundaydım. İçimden bir his bu senenin güzel olacağını söylüyordu.

✨💖✨
İnstangramda yaptığım pøv üzerine gelen istekler için yazıyorum bu fic'imi de.
Bayadır beklettim biliyorum.
Ama evdeki wifi Wattpad üzerinde çalışmıyor.
Bu nedenle internetimin arada olmasını bekliyorum.
Beğenirsiniz umarım diğer bölümle karşınıza gelinceye kadar görüşürüz.
✨💖✨

AY IŞIĞI VE YILDIZLAR -TAEKOOK-Where stories live. Discover now