4. Bağ Ve Güç

131 16 23
                                    

Gözlerimi açtığım da yerde yatıyordum. Ortam karanlıktı ama beyaz sis bulutları vardı. Başım dönmesine rağmen ayağa kalktım.

Gökyüzüne doğru baktım kızıl dolunay vardı. Ayın görüntüsü bulanıklaşırken bilincimi kaybettiğimi hissettim.

°°°

Gözlerimi açtığım da karşım da duran beyaz ejderha ile karşılaştım. Büyük kanatları ve büyük vücüdu olmasına rağmen ondan korkmadım. Sanki onu tanıyormuşum gibiydi.

Elimi ona yaklaştırdığım da o da bana doğru yaklaştı. Elim başına değdi. O an da içim de bir güç ve bağ oluştu sanki.

Buz mavisi gözleri ile beyaz olan ejderhaya baktım. "İsmin Luna. Anlamının ne olduğunu biliyormusun?" diye sordu. O konuşa biliyordu.

"Dolunay." dedim.

"Evet dünya da öyle ama isimlerin anlamları evrenlere göre değişiyor Luna. Burada isminin anlamı ışık demek." dedi. Gözlerim onun buz mavisi gözlerine odaklanmıştı.

"Burası neresi?" diye sordum.

"Burası senin evin Kraliçem." dedi başını aşağı indirdi.

Kaşlarımı çattım. "Nasıl?" diye sordum, hiç bişi anlamıyordum.

"Yıllardır seni bekledik. Arisya Kralı Winston hepimizi hapis ederek bizi sonsuz bir uykuya mahkum etdi ama o korktukları bağ gerçekleşti Luna. Sen ve ben artık bir birimize bağlıyız bu yüzden sen benim güçlerimi taşıyorsun." dedi. Gözlerim etrafta gezindi. Zifri karanlıkla tek ışık saçan bu beyaz ejderha ile bendim. Bunun nasıl olduğunu bilmiyordum.

"Benden ne istiyorsun?" diye sordum.

"Benim değil, senin isteyib istemeğeceğin önemli." dedi ve etrafım da döndü. "Arisya Krallığı ile anlaşma yapmıştık. Onlar bize zarar vermeyecek bizde onlara, ama eski Kral Charles bir gün anlaşmayı bozdu ve ejderha öldürdü. Bu yüzden çıkan savaşın, kazananı Kral Winston oldu, babası Charles'i de o öldürdü ama suçu bize atdı. Biz ejderhalar en güçlü yaratıklardan biriyiz ama bizi de yok eden bir güç var. Nefret, insanların nefreti Luna, o çok güçlü, çok. Onlar Winston'a inanarak bizden nefret etdi Winston ise bizim güçsüzlüğümüzden yararlanarak bizi hapis etdi ve kendimizi hiç bitmeyen bir kabusun için de bulduk." diye anlattı.

"Peki nefretden daha güçlü bir şey yok mu?" diye sordum.

Güllümsediğini hissettim. "Var." dedi ve pençesini kaldırıb kalbimin üzerine koydu. "Saf sevgi, nefretin önüne geçe bilecek tek güç ve o güçü taşıyan tek sen varsın Luna, inan bana." dedi.

"İyi de ne yapacağım ben?" diye sordum bu kez.

Pençesini çekti. "Bizi buradan kurtar." dedi.

"Nasıl yapacağım bunu?" diye sordum. Onlara yardım etmek istiyordum, bunu tüm kalbimle istiyordum.

"Ejderha geçidinin anahtarını al Luna. Her evrenin bir anahtarı var ve Arisya o anahtarları koruyan krallık." dedi ve daha sonra arkasına baktı. Binlerce ejderha uyuyordu sonsuz kabus.

Büyüleyici Evren - DüzenleniyorWhere stories live. Discover now