Tek Part: Sevgilim

Start from the beginning
                                        

~SUGA'NIN AĞZINDAN~
Vücudum tir tir titremeye başlamıştı. Ne demek hiçbir şey yoktu? NE DEMEK YOKTU!? Emreye 26 cevapsız arama bırakmıştım. Bir kez daha aradım piç kurusunu. Bu sefer açtı.
S: "EMRE! YEDİ CEDDİNİ TÜM SÜLALENİ HAREMİME KATACAĞIM! NER'DESİN LAN GÖT! HANI NER'DE-
Emre: "Yoongi, sevgili dostum benim. Evinde çalıştırdığın erkek personellerin; senin güvendiğin insanlar ve şu an yanında, değil mi?
S: "..."
Emre: "Peki ya kadın çalışanlar?"
Telefon kapandı.
Gözüm karardı.
Bitmiş miydi?
'Ölüm acımaz sevgilim. Kendine dikkat et.'
Ölüm sana acımıştır umarım meleğim.

~♡~♧~♤~

Emre, Suga'ya yanlış adres vermişti. Evdeki erkek çalışanları evden boşaltmıştı çünkü onlar Suga'ya sadıktı. Kadın çalışanlar 1 ay boyunca Tanya'yı zehirlemişti, Tanya yavaşça fakat fark edilmeyecek kadar profesyonelce gerçeklik algısını kaybetmişti. Etki edecek kadar büyük bir doz sabah kahvaltısında çayına koyulmuştu. Plan doğrultusunda 10 dakika kadar yalnız kaldığı bir anda kabusuyla yüzleşecekti. Daha gerçekçi bir yüzleşme için birkaç pürüz halledilecekti (Kapının kitlenmesi, ışıkların yanıp sönmesi). Klimadaki değişikliği fark etmemesi için kamera konulup dikkati dağıtılmıştı. Daha sonradan klimadaki değişiklikler harekete geçmiş ve bilinç kapatıcı gazlar odaya salınmıştı. Kadın çalışanlar bahçeye Suga'dan yaklaşık 7-8 dakika sonra gelmiş Emre'nin arabasına bilinci kapatılmış Tanya'yı bindirmişti. Çalışanlar da görevi tamamlandığı için ücretlerini alıp özel jet ile havaalanına bırakılmıştı, ilk İngiltere uçağına binip orada yaşayacaklardı.
Emre'nin planı; onu kardeşi ile sınayan ve aralarına sonsuzluk koyan Suga'yı sevdiğinden ayırıp sevgi ile sınayacak, en değerlisi ile arasına -Sonsuzluk- koyacaktı.
Tanya'yı öldürecekti.
İşkence edecekti.
Sadece Tanya'nın bedenine ve aklına değil, Min'in ruhuna da.
Tek kalmak neymiş görsün Yoongi. Vicdan azabı neymiş görsün Yoongi.

~SUGA'NIN AĞZINDAN~
Yüreğim deli gibi çarpıyor, bedenim zangırdayarak titriyor, hislerim bana ihanet edip kötü son bekliyor ve zihnim benimle Emre'nin oynadığı gibi oynuyordu. Aklınca kardeşinin intikamını alıyordu. Kardeşinin her şeyime el sürmeye çalıştığını ve benim o yüzden onu öldürdüğümü biliyordur umarım.  Eğer bilmiyorsa Tanyam zarar görebilirdi. 180 km hızla gözüm başka hiçbir şey görmeden iş yerine sürüyordum. Oradaki adamlara benim sesimle emir vermiş ve hepsini oradan çıkartmıştı. Yapay zekaya istediği şeyleri benim sesimle söyletmişti.
Bodrum kata indim. Tüm yasadışı işleri orada yaptığımız için orada kamera yoktu, o yüzden orayı seçmişti. Karanlıktı.
Tanya sandalyeye bağlanmıştı, kafası yana düşmüştü. Gözleri kapalıydı.
S: "TANYA! TANYAM!"
Ona doğru koşarken birden karnımda bir yumru hissettim. Birisi karnımdan beni tutup engellemişti.
Emre.
S: "Şimdi sıçtım dönmeyen çarkına Emre."
Emre'yi dövmeye başladım. Hayatımda hiç vurmadığım kadar sert vuruyordum. Emre üçüncü yumruktan sonra yerdeydi. Yerde sersemlemeye başlamıştı. Bir yandan öfkemi kusarken bir yandan nasıl bu kolaylıkla işin bittiğini düşünüyordum. Emre inledikçe vuruyordum. Sırıtıyordu.
Ensemde soğukluk hissettim. Emre'nin üstüne düştüm. Yavaşça her şey karardı.

);)

Uyandığımda karşımda Tanya vardı. Hala aynı yerdeydik. Emre gözüne bi' buz torbası koymuştu, dudağı ve kaşı patlamıştı. Yüzünün birçok yeri de morarmıştı. Tanya'nın gözlerinin açıldığını gördüm. Doğuyordu güneşim. Konuşmak istedim.
E: "Boşuna uğraşma, ağzın bantlı Min. Karın ölmeden benden son kez hıncını çıkar istedim. Tabii benim de çıkarım vardı, seni buraya koyabildim. Şimdi soğuk yemek zamanı, Min."
Tanya'nın gözündeki korkuyu tüm organlarımın feryadıyla hissettim. Birkaç kişi Tanya'nın başına toplandı. Bir anda vurmaya başladılar. Tanya inliyordu, az önceki Emre gibi yerde o zalimlerin tekme ve yumruklarıyla inliyordu. Ben bağırıyordum ama ağzım bantlıydı. Kurtulmaya çalışıyordum. Dayan sevgilim. Dayan.
Elden ele bıçak gelmeye başladı.
Bağırışlarım çığlığa dönüşüyordu. Tanya'nın inlemelerinin yerini bağırışmalar aldı. Her yerini çiziyorlardı. Kalpsizler.
Benim dokunmaya kıyamadığım bedene derin çizikler çiziyorlardı.
Bağırmaya devam ediyordum. Durun! Meleğimin canını acıtmayın. Beni öldürebilirsiniz.
Tanya'nın kazağını çıkardıklarını gördüm. Acaba yaraları mı tedavi edeceklerdi?
Çakmak.
Tanya yerde kıvranmaya başladı. Çakmakları en hassas yerlerde çakıyorlardı. Neden?
Gözlerimden yaşlar boşalırcasına akıyordu. Tüm şirket ve zinciri, canım ve tüm varlığım sizin olsun. Yeter.
Göz göze geldik. Gözlerinden yaş akıyordu. Onunki acıdan. Bedenine verilen zarardan.
Özür dilerim. Her şey için özür dilerim Tanya. Eğer sevgim gerçek olsaydı seninle evlenmezdim. Sana zarar vereceklerini biliyordum. Sanırım sevgiyi birliktelik sanmıştım.
Gerçek sevgi, sevdiğin için kendi zevklerinden vazgeçerek onun iyiliğini her şeyden üstün görmekmiş.
"Durun."
Emre? Şimdi mi bunu söylüyorsun? Olsun, sonuçta durdurdu. Tanya nefes nefese kalmıştı. Bende öyle. Bana baktı. Gülümsedi. İçim burkuldu. Neşeli ve zarif gülüş gitmiş, yerine acı gülüş gelmişti.
"Ağzını açın."
Ağzını açtılar. Öksürdü. Bir kez daha. Her öksürüğünde kan geliyordu. Sanırsam yediği darbelerdendi. Olsun. Her şeyimi ortaya koyar, yine de onu tedavi ettirirdim.
"İyiyim."
Ağzından dökülen kelime daha fazla ağlamama sebep olmuştu.
"Ağlama."
"Yeter. Kes sesini. Ağzını açın."
Yanıma az önce ona acı çektiren bi' pezeveng geldi. Ağzımı açtı. İlk derin bir nefes aldım. Tek hevesim son nefesim de öyle yapmıştı.
"Son kez konuşun."
"Emre! Sana yalvarıyorum. Her şey senin, tamam mı? HER ŞEY! Lütfen yeter. Yalvarıyorum sana."
"Sana şu anı yaşatmak inan bana tüm dünyaya bile bedel değil."
Ağlama dediği yerde ağlamayı kesmiştim. Birbirimize bakıyorduk. Gülümsedi. Sanki hissediyordu. Emre silahı Tanya'nın kafasına doğrulttu.
"Bu bir--son--değil;--bunu--biliyorsun,--değil mi?"
Parmağı yavaşça tetiğe gitti.
"Biliyorum sevgilim. Seni seviyorum sevgilim. Beni affet."
"Kendini suçlama."
Parmağı tetikteydi şimdi.
"Özür dilerim sevgilim."
"Lütfen."
Gözlerim sözümü dinlemiyordu. Yaşlar yanaklarımdan süzülürken son kez gülen yüzüne baktım.
"Ölüm acımaz sevgilim."
"Seni seviyorum sevgilim."
"Bende seni."
Gözlerini sıkıca kapattı.
Ve bir mermi; Tanya'nın kafasına, Min Yoongi'nin kalbine saplandı. Ve bir aşk daha son buldu.
              SON

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 31, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Tek part hikaye: Yn and SugaWhere stories live. Discover now