Gizli yuvasından başını oynatarak kaldıran yılan gibiydi. Bu tür gösterilerin veya halkı kışkırtmanın arkasında siyasi ayak oyunları olabilirdi. Bunun ötesinde sanatın gücünün hafife alınmasına gizliden itirazla, "Önümüzdeki baharda kentte neler olup biteceğini tahmin etmek için bu tür gösterileri iyi okumalıyız," dedim. Olup biteni kontrol etmek sanıldığı kadar kolay bir iş değildir demek istiyordum, "Durun. Daha akşamüstü bedava ekmekler dağıtılıyordu. Acaba yönetim işlerin sorunsuzca hallolması için mi bu kadar sessiz? Ya mücadele edecek güçleri yok, gerçekte bunu isteseler kolaylıkla yapabileceklerini hepimiz biliyoruz. Güçsüz değiller, öldürücü darbe için vakit kolluyorlar," dedim. Kilise ve tapınaklar arasında açıktan savaş yoktu ya da vardı. Durumu tam anlamış değilim.

Decimus elinde kadehini İonnia'ya uzatırken daha önce söylediğini tekrarladı, "Halk ısrarla iki şey ister: Ekmek ve eğlence." dedi.

Onlara, "Zaten her şey bu ekmeğin kavgasının hikayesi değil midir?"diye sordum.

İonnia saçındaki tokasıyla oynuyorken, "Belki tam odaklanamayarak çok şeyi düşünüyoruz. Bu kadar cesur olup yasak olmasına rağmen nasıl oldu da cezasız hatta cevapsız bırakıldı? diye düşünmekten kendimi alamıyorum,"deyip yine bukle bukle saçlarıyla oynamaya koyuldu. "Ne demişti usta Herakleitos, "Görünmeyen uyum, görünen uyumdan daha güçlüdür."demişti. Şimdi herkes Ephesos'dan geçen Thrud'un anlattığı kadınlara odaklanıyorken biz neyi okumalıyız? Yoksa yakın mıdır orduların surları geçip insanları doğramaları? Biliyorsunuz bu daha önce de yaşandı. Roma'ya itaat etmeyen binlerce Ephesoslu katledilmişti."dedi. Ailesinin kaderini değiştiren Ephesos gecesinden bahsediyordu.

Konuya oldukça hâkim olduğunu bildiğimiz Decimus araya girerek olanları hatırlatmaya koyuldu. Tüm detaylarıyla bildiklerini bir nefeste anlattı. Zenginleşen Ephesos ve bunun peşine düşen bürokratlar hatta ve hatta Pontus Kral Mithridates. Ephesoslular önceleri kralı desteklemiş. Zenginliğin üstüne oturmanın derdi midir yoksa gözünün doymamış olmasından mı Kralın ansızın şehirdeki Latinleri doğrar. Yüzbinleri kılıçtan geçirdiği söylenirmiş. Bir şekilde hayatta kalanlar kralı Roma bürokrasisine hediye edip sonun hazırlamışlar. Yaşamak için ağır vergilerin önemi artık yoktur. Özgürlüğünün peşinde koşmanın bedelleri hep olmuştur. Bu da onların en masumlarında biri işte.

Decimus elinde kadehini İonnia'ya uzatırken daha önce söylediğini tekrarladı, "Halk ısrarla iki şey ister: Ekmek ve eğlence." dedi.

Onlara, "Zaten her şey bu ekmeğin kavgasının hikayesi değil midir?"diye sordum.

İonnia saçındaki tokasıyla oynuyorken, "Belki tam odaklanamayarak çok şeyi düşünüyoruz. Bu kadar cesur olup yasak olmasına rağmen nasıl oldu da cezasız hatta cevapsız bırakıldı? diye düşünmekten kendimi alamıyorum,"deyip yine bukle bukle saçlarıyla oynamaya koyuldu. "Ne demişti usta Herakleitos, "Görünmeyen uyum, görünen uyumdan daha güçlüdür."demişti. Şimdi herkes Ephesos'dan geçen Thrud'un anlattığı kadınlara odaklanıyorken biz neyi okumalıyız? Yoksa yakın mıdır orduların surları geçip insanları doğramaları? Biliyorsunuz bu daha önce de yaşandı. Roma'ya itaat etmeyen binlerce Ephesoslu katledilmişti."dedi. Ailesinin kaderini değiştiren Ephesos gecesinden bahsediyordu.

Konuya oldukça hâkim olduğunu bildiğimiz Decimus araya girerek olanları hatırlatmaya koyuldu. Tüm detaylarıyla bildiklerini bir nefeste anlattı. Zenginleşen Ephesos ve bunun peşine düşen bürokratlar hatta ve hatta Pontus Kral Mithridates. Ephesoslular önceleri kralı desteklemiş. Zenginliğin üstüne oturmanın derdi midir yoksa gözünün doymamış olmasından mı Kralın ansızın şehirdeki Latinleri doğrar. Yüzbinleri kılıçtan geçirdiği söylenirmiş. Bir şekilde hayatta kalanlar kralı Roma bürokrasisine hediye edip sonun hazırlamışlar. Yaşamak için ağır vergilerin önemi artık yoktur. Özgürlüğünün peşinde koşmanın bedelleri hep olmuştur. Bu da onların en masumlarında biri işte.

Şarabımı yudumladıkça bildiğim bir şeyi sorasım geldi. Tepkilerini merak ediyordum. Onlara, "Yani sizin korkunuz İseviliğin gizli propagandasının iması bile ciddiye alınsa kökümüzü kazırlar, öyle mi?"diye sordum.

"Korkmak yersiz. Olacak olsa şimdiye isyanın ayak seslerini duyardık. Hristiyanları zevk için bile öldürürler. Tüm bu katliam olayları neredeyse üç yüzyıl önce oldu. O devirler çoktan kapandı. Roma'nın şu an daha büyük krizleri var. En azından Ephesos'da durum böyle," dedi Decimus.

İonnia, "Pontus Kralı'nın Ephesos'u güya vergilerden kurtarayım derken şehre çökmesi, Romalı askerlerin kışkırtmaları sonrasında vahşice öldürülmeleri, bunlar hep güç savaşının elemanları. Thrud kadınları anlatırken bir değişime işaret etti. Kanla olmayan bir değişim. Her kesimden insanın katıldığı bir değişim. Gerçek gücün gizli bağlarına işaret etti. Kimse bizlerin tanrılara karşı bir küfür içinde olmayacağımızı bildiğinden durumu alaya aldılar," dedi ve sonra ayağa kalkıp terasın sonundaki duvara kadar yürüdü. Eliyle tepeyi göstererek, "Orada veya başka yerde yatan, adını bile unuttuğumuz, bilmediğimiz anne, Meryem. Mesih İsa'nın annesi Meryem, bir türlü rahat verilmeyen o tepedeki kilisenin içinde kabri duruyor," dedi. Decimus'la önce bakıştık. Edebi bir söz oyunu içinde değildik. Aslında olan şey inanan farklı yığınların çekişmesiydi. Dizlerimin bağı çözülür gibi oldu. Yahudilerden duymuştum Mesih peygamber diye birilerini anlattıklarını. Şimdiye kadar masalmış gibi anlatılanlar bir anda ete kana büründü. Gerçekliğe döndüler. O an Ay'ın ışığıyla aydınlanmış kabre olan yakınlığımız mesafelerle ölçülemezdi. Tam da Thrud'un dediği gibiydi. Eli kanlı komutanları bile politik kaygılara sokan gizli çoğunluğun dini merak etmeye başladım. Her şeyi en ince detayına kadar öğrenesim geldi.  

(1)İskenderiye, günümüz Mısır Arap Cumhuriyeti

(2)Korressos Dağı: Efes Antik Örenyeri Bülbül Dağı 

(3) PionDağı: Efes Antik kenti örenyeri Panayır Dağı

Efeslilerin Byzantium MasalıDove le storie prendono vita. Scoprilo ora