Onur " Tamam seninle tartışmada galip olamıyorum"

Ziya " Onur bey sizin mesleğiniz neydi"

Onur " Suç ve ceza Avukatı da bir problem mi var"

Ziya " Hiçbir problem yok, merak ettim sadece"

Onur " Belki bir gün lazım olur, hiç belli olmaz"

Ziya " Haklısınız"

_______________________________________

2 saat sonra

Herkes dağılmıştı, Alânur otelin bahçesindeki barda içki içiyordu, Ziya da kendi odasının balkonunda dışarıyı izliyordu.

O sırada Alânurun yanına Ahmet geldi.

Ahmet " Naber güzelim"

Alânur " Sen tutuklanmasına mı ne yapıyorsun burada ve ayrıca ne diyorsun be! Kafan mı iyi?"

Ahmet " Seninle birşey konuşacağım"

Ahmet Alânurun saçlarını okşadı, Alânur birden geri çekildi.

Alânur "Benim seninle konuşacak birşeyim yok suçlusun sen hatta katil"

Ahmet " Ama benim var güzelim. Gel burada konuşmayalım"

Alânur " Zaten seninle burada konuşup kendimi rezil etmeye niyetim yok"

Ahmet , Alânurun içkisene o bakmadığı sırada uyku ilacı atmıştı.

Alânur " İçkimi bitireyim geliyorum"

Alânur içkisini bir dikişte içti ve otelin ön kısmına arabaların para edildiği yere geldiler ve Ahmet arabasının yanında konuşmaya başladılar, ilacın etkisi kendisini göstermeye başlamış, Alânurun gözleri zar zor açık duruyordu.

Ahmet "Sen iyi misin güzelim, zar zor ayakta duruyorsun."

Alânur " Ne güzelimi be ne diyorsun"

Ahmet " Sakin ya birdahakine demem"

Alânur o sırada ilacın etkisiyle yere yığıldı. Ahmet hiçkimse görmeden hemen onu kucaklayıp arabanın ön koltuğuna oturttu ve kendisi de arabaya binip hızla uzaklaştı otelden.
Araba biryerde durdu ve Ahmet Alânurun ellerini araba koltuğunun iki yanına sıkıca bağladı.

Arabayı Kilyostaki dağ evine sürdü.

2 saat sonra Alânur yavaş yavaş gözlerini açtı. Ellerinin bağlı olduğunu far etti.

Alânur " Ne yapıyorsun sen"

Ahmet " Seni kaçırıyorum sevgilim"

Alânur korku ve sinirle bağırmaya başladı.

Alânur " Bırak! Bırak beni. Çöz ellerimi!"

Ahmet " Bağırma sevgilim sakince konuşabiliriz"

Alânur topuklu ayakkabılarıyla ayaklarını yere vurmaya başladı.

Alânur " Bırak beni ne istiyorsun benden çöz ellerimi manyak herif"

Alânurun sesi daha da yükselince Ahmet de sesini yükseltti.

Ahmet " Eğer daha fazla bağırmaya devam edersen ağzını bantlamak zorunda kalacağım"

Alânur " Nereye gidiyoruz!"

Ahmet " Kilyos, bizim evimize"

Alânur " Bizim evimiz mi! Öyle birşey yok! Biz ne demek biz hiç biz olmadık ne kuruyorsun kafanda böyle"

Ahmet " Seni kuruyorum, bana onca şey yaptın rezil ettin ama ben hala sana aşığım"

Alânur " Senin hapiste olman gerek s-sen katilsin"

Ahmet " Ya birlikte yaşarız yada ölürüz."

Ahmet arabayı sen hızda sürmeye başladı gecenin karanlığında ıssız tek tük arabanın geçtiği yollarda Alânurun yardım çığlıkları duyulmaya başladı.

Alânur " Yardım edin! Yardım ediiiiiinnn!"

Ahmet " Bağırma seni kimse duyamaz! "

Alânur bağırıp çığlık atmaya devam edince Ahmet arabayı yolun ortasında durdurup Alânur ağzını bantla aya çalıştı ama Alânur çırpınıyordu. En sonunda Ahmet Alânur çun ağzını bantladı. Ama Alânurun çığlıkları susmamıştı.

Ahmet" Üzgünüm ama bunu yapmaya mecburum sevgilim"

Kısa süre sonra Alânurun çırpınışları son buldu, kafasını cama yasladım ve sessizce ağlamaya başladı.

1 saat sonra benzinlikte durdular Ahmet arabadan indi.

Ahmet " Burada dur sakın sesini çıkarma, yiyecek bireyler alıp geliyorum!"

Alânurun gözleri ağlamaktan şişmişti.

Arabanın camları simsiyah olduğu için içerisi görünmüyordu.
Alânur Ahmetin uzaklaştığını görünce kafasını cama vurmaya ve arabada tepinmeye başladı ama onu fark eden kimse olmadı.
Ahmet geldi ve oradan hızla uzaklaştıları.

Ahmet " Bak şimdi ağzını açıp ellerini çözeceğim ama sakin ol anladın mı"

Alânur "Hıhı"

Ahmet Alânurun ellerini çözdü ve ağzını açtı.
Alânurun elleri ip izinden mosmor olmuştu.

Ahmet " Sana sandviç ve çikolata aldım su da var al ye şunları"

Alânur " İstemiyorum!"

Ahmet " Bağırarak hiçbiryere gelemeyiz sakince dur ve ye şunları açlıktan bayılma diye diyorum"

Alânur tekrar başını cama yasladı ve ağlamaya başladı.

Alânur " Sen benden ne istiyorsun"

Ahmet " Ben seni istiyorum"

Alânur " Bak lütfen durdur arabayı konuşalım"

Ahmet dağ yolundaki arabayı uçurumun olduğu tarafa sürdü.

Alânur " Nereye"

Ahmet yine cevap vermedi ve uçurumun göründüğü biryerde durdu.

Ahmet " Ya benimle yaşarsın yada benimle ölürsün kararını sen ver!"

Alânur sustu.
Ahmet arabayı son sürat uçuruma sürdü.

Alânur " Ahmeeettt! Dur ne olursun dur yapma! Öldüreceksin bizi lütfen dur. Yalvarırım dur Allah aşkına durdur arabayı"

Ahmet " Sus!"

Alânur arabayı durdurmak için direksiyonu tuttu ama Ahmet te direniyordu. Alânur artık çabalamayın bıraktı ve sıkıca koltuğa tutundu.

Alânur" Ahmeeettt "

Alânurdan yüksek bir çığlık koptu.

SON


Saudade | Veda Mektubu |Donde viven las historias. Descúbrelo ahora