platonik (ÇT)

bölüm 37

Dedi rahatça.

Bakışlarımı üzerinden çekip Yere eğdim.

Yüzümün kızardığımı hissediyordum.

Gülüş sesini duydum.

Hala bana bakmıyordu ama beni izliyor gibi hissediyordum.
İzliyordu da beni görüyordu.

Ah tabi ya cama yansıyordum ne kadarda aptaldım.

Çocuğu dakiklarca yiyecek gibi izliyordum.

Onu izlememden rahatsız olduğu düşüncesi beni iyice utandırıyordu.

Çağan:hasta olacaksın.

Dediğini duydum çok kısık sesle söylemişti.

Yağmur atıştırıyordu hava rüzgarlıydı.

Tuana:böyle iyiyim.

Diye cevap verdim.
Midem bulanıyor ayakta durmakta zorlanıyordum.

Çağan:hasta gibisin.

Demesine kalmadan balkondan eğilip öğürdüm.

Bütün gün birşey yememiştim ve boş mide ile kusmuştum.

Dudaklarımdan ince bir çizgi halinde kan akıyordu.

Evet kan kusmuştum.
Ama buna alışkındım.

Her gece biraz daha alışıyor gülük rutinim haline geliyordu.

Ve bu bana çok acı çektiriyordu.

Ağzımda kalan birikintiyi tükürdüm.
O sıra belimde bir el hissetim.

İrkilerek arkamı döndüm.

Balkondan mı atlamıştı?

Çağan:noldu birden?

Diye sordu telaşla bana bakarken.

Tuana:iyiyim ilaçların etkisi.

Ben burda konu kapanır sanıyordum ama o soru sormaya devam etti.

Çağan:ne ilacı?

Cevap vermedim.
Ne diyecektim?
Sevgilim yılardır o ilaçları kulanmamı istiyor ama neden olduğunu bende bilmiyorum mu?

Tuana:önemli değil.

Dedim ama o anında cevap verdi.

Çağan:sana zarar veriyorsa önemlidir.

Belime dokunmaya devam ediyordu.
Ben bundan rahatsız değildim ama rüzgarın görmesi hiç iyi olmazdı.

Tuana:bana zarar vermesini önemsemiyorum.

Dedim omzumu silkip.

Çağan:ben önemsiyorum!

Kaşlarımı çatım.
İki haftadır bir kez bile yüzüme bakmazken şimdi neden birden yanıma gelip beni önemsediğini söylüyordu?

Evet onlara yaşayalı bir hafta olmuştu.

Ama hiçbiriyle konuşmamıştım.
Adları dışında hiçbir şey bilmiyordum.

O gün çağanın benim yüzümden kriz geçirmesi onlardan uzak durmamı sağlıyordu.

Hem onlardan korkuyor hemde çekiniyordum.

Onlarda beni pek umursuyor gibi değildi.

Kendimi av gibi hissediyordum.
Ne Zaman aşağı insem diğerlerinin garip bakışkarı,rüzgarın korumacı davranışları,ve onun hayal kırıklığı ve özlem dolu bakışları.