1.bölüm Serin sızı.

520 264 456
                                    

İlk kez alıştım. İlk kez kendime yakışan bir şeyler bulmayı başardım. Ve kendimi onlara ait kılmaya onları benimsemeye başladım. Herşey güzel değildi. Ama güzel yapmak zorundaydım. En kötüleri bile iyileştirmeliydim. Ben acıları bile kendimce süslemişken onlara kötü gelen karanlık gelen herşeyi alıp gülüşlerimle örtmeye çalıştım. İnsanlara göre fazla gülen biriydim. Bilmem hep öyle derlerdi. Ama bence yalandı. Çok nadiren gülerdim. Yada ben iyi bir yalancıydım. Evet öyleydim. Geçmişte bir çok insan bana böyle hitap ederdi.


🍁

Soğuk bir rüzgar esiyordu. Baharın serinliği. Ve güzel kokulu çiçeklerin o güzelliği. Her biri göz kamaştırıcıydı. Aldatıcıydı güzellikleri. Günün yavaştan kendini geceye teslim edilişini kısık gözlerle izliyordum. Yene huzursuz ve mutsuzluk her iki yanımda yerini almış gözlerimin önünde ki tüm güzellikleri karalıyorlardı. Üşüyordüm. Oysa ki hava sıcaktı. Karanlığa alışıktım. Ama nedense bugün ışıklarım açıktı. Korkusuzdum. Ama bugün kendime fazla korkaktım. Öyle ki cesaretimin kırıntıları ayağa kalkmama dahi musade etmiyordu.

Sanki kalksam. Bir daha oturamayacak mışım gibi. Saat epeyce geçikmişti. Ama uyumak istemiyordum. İlk kez uyumaktan ürküyordum. Oysa ki bu hayatta asla vazgeçemediğim şey uykuydu....

Ama yerimden kalkamıyordum. Saatlerdir aynı pozizyonda oturmaktan bacaklarım uyuşmuştu. Hatta bütün bedenime kramponlar girmişti. Gerginlikten tırnaklarımı avuç içime bastırıp duruyordum. Ve nedense gözlerim bir ayarıyış içindeydi. Nedeni belirsiz. Bu evin içinde her gün yaşayan ben değilmişim gibi herşey değişik geliyordu. Alışkın oluğum renklere bugün aşina değildim. Salonon duvarları beni boğacakmıaş gibi geliyordu.

Pencerelerimi açmama rağmen rüzgar benim aleyhime onları kapatmıştı. Ve sessizlik oturmuştu salona. Ne benden nede dışardan hafif bir ses vardı. Saatler sonra yerimde kıpırdanıp. Ürkek gözlerle sokak kapısına baktım. Sanki hemen şimdi bir dev dışardan gelip onu tek bir yumruğuyla kıracakmış gibi geliyordu. Gözlerimi kapıdan çekip  Koridora baktım. Hemen şimdi ordan türk korku filimlernde ki gibi bir hayalet yada cin çıkacakmış gibi ürkütücüydü.

Salonda ki eşyaları saymıyorum bile.

En çokta bazı şeyler eksik gibiydi. herşey tersine dönmüş ve zaman öylece değişikliklere itat etmiş gibiydi çok farklı hislerdi bunlar. ama  gündüzü gece almıştı sanki. çünkü  bügün hava çok erken kararmıştı. çünkü bügün soluduğum o güzel kokular değişmişti. yerini sıkıntılı soluklar almıştı.

Zihnim ipsiz yollara çelilmiş ve o ipsiz sisli yollarda ki çatlakların çukurları anılarımla birikmişti. öyle ki teker teker canlanıyordu gözlerimin önünde. öyle güzel bir yaşantı olmadı hayat benim için. hiç bir zaman vazgeçilmez değerli hiç birşeye sahip olmadım. kendimi bildim bileli yalnızlığı sol köşemde zorlukları ise her yanımda bulurken. aradığım o kişileri ne kalbimde nede zihnimde onlara ait hiç bir kesit bulamıyordum. koca bir boşluktu içimde ki yer. hiç kimseye yuva olmayacak kadar kuytu bir yerdi o şehir. içinde ki herşeyi lanetlemişti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 11 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KALEFWhere stories live. Discover now