Kardeşiz biz!

31.1K 1.1K 116
                                    

Aslı
"Aslı!"

Ya anne yeter ama ya! Bir insan evladı her sabah böyle uyandırılmaz ki!

Annem ismimi haykıra haykıra merdivenleri çıkarken sesini biraz olsun bastırabilmek için yastığı yüzüme kapattım.

"İllâ baban gibi Aslı Büşra Kaya diye kükremem mi gerekiyor uyanman için?"

Annem odaya çoktan ulaşmış uyanmam için yatağımda küçük çaplı bir depreme sebep olurken gözlerimi açmamak için direniyordum.

"Uyan kızım. Hadi!"

Uyanmaktan başka bir seçeneğim olmadığını kabullenmem birkaç dakikamı alsa da yavaşça gözlerimi araladım.

"Anne saat kaç?"

"Yedi buçuk."

"Ya kadın sen işkence misin? Saat yedi buçukta benimle ne alıp veremediğin var da uyandırıyorsun?"

Popoma sert bir şaplak attı. "Anneyle düzgün konuş! Taşa dönüverirsin!"

Elimle sızlayan zavallı popomu tutarken, "Sevgili valideciğim, sabahı şerif-in yedi buçuğunda neden uyandırıyorsunuz acaba beni?" dedim.

Annem istemsizce gülümserken Allah seni ıslah etsin dercesine yüzüme bakıyordu. "Geç kalmak üzeresin. Takvime bir göz at bence. Önemli bir gün olabilir."

Komodinde duran telefonu elime alıp tarihi kontrol ettiğimde hızla yatağımdan çıktım. Bugün çok önemli bir maçım vardı!

Ayağıma dolaşan çarşaftan kurtulmaya çalışırken spor çantamın yanına koşturdum. Annemse rahat bir ifadeyle yatağa oturmuş beni izliyordu. "Maçtan sonra oyalanmadan eve gel. Akşamüstü yola çıkacağız."

Elimdeki dizliği çantaya yerleştirirken anneme cevap verdim. "Bursa'ya gideceğiz değil mi? Anneannemle dedemi çok özledim."

Özlemle derin bir nefes aldı. "Sen bir de bana sor."

Taekwondo kıyafetlerimi ve kuşağımı yerleştirdikten sonra tekrar anneme döndüm. "Bari bu defa maçımı izlemeye gelsen olmaz mı?"

"Gelmeyeceğimi biliyorsun. Her defasında neden ısrar ediyorsun?"

Elimdekileri bir kenara bırakıp kırgın bir ifadeyle baktım. "Anne, senelerce bu sporu yapıp onlarca maça katılmışsın. Sen anneni hiç mi istemedin yanında? Neden beni desteklemeye gelmiyorsun?"

Eliyle yanına oturmamı işaret etti. İtiraz etmeden yanına oturduğumda omuzlarıma dökülen saçlarımı geri ittirdi. "Anneannen benim sadece bir maçıma geldi. İlk çıktığım maçtı. O kadar sağlam bir dayak yemiştim ki hocam dayanamayıp havlu atmıştı. Anneannense ağlayarak salonu terk etti ve bir daha hiçbir maçıma gelmedi."

Onu anlamamı bekler gibi gözlerimin içine baktı. "Sahada neler yaşadığını biliyorum tatlım. Canının ne kadar yandığını ve bunu kimseye belli etmediğini... Yani senin canının yandığını bile bile profesyonel bir şekilde maç izleyemem."

Galiba annem haklıydı. Kendimi onun yerine koyunca ben olsam ben de profesyonel bir şekilde öylece maçı izleyemezdim sanırım. "Peki, dediğin gibi olsun."

Yanağına küçük bir öpücü bırakıp çantamı hazırlamaya devam ettim. O sırada telefonum resmen Kerem tarafından taciz ediliyordu. Arka arkaya beni beklediğini bildiren mesajlarına göz ucuyla bakıp hazırladığım çantamı omuzuma taktım.

Bana şans dile dercesine anneme bakıp sarıldım.

"Hadi bakalım küçük hanım. Kahvaltı yapamayacağını biliyorum. O yüzden hemen gidip kilo ölçümüne giriyorsun. Maçını izleyemesem de hep senin yanındayım."

Kerem'in Aslı || Berna Aslıhan [İlle de Aşk#1]Where stories live. Discover now