Hiç utanması yok mudy bu çocuğun?

Belimi iki eliyle sıkıca kavramıştı.

Kalkmamı engelemek amaçlı ayağını ayağıma sarmıştı.

Dudakalarını omzuma bastırıp gözlerini kapatı.

Leya:neden geldin?

Yağız:gitmemi mi istersin?

Diye soruya soruyla karşılık verdi.

Leya:keyfin bilir.

Dedim omzumu silkip.

Yağız:keyfim burda kalmak istediğine karar verdi.

Gülümsedim.
Onunda gülümsediğini hissetim.

Leya:peki sen kal burda ben giderim.

Ayağa kalkmak istedim ama beni o kadar sıkı sarmıştıki haraket dahi edemedim.

Yağız:keyfim senin yanında kalmak istiyor leya.

Dedi ve o an dondum.

Utandığımı hissetim.

Leya:yağız.

Dedim hemen.

Sormak istiyordum,soracaktım.

Kafamdaki soru işaretleri ile yaşayamazdım.

Utanacak mıydım? Utanırdın.
Onu gerçekten öptüyse bile en azından bunu bilirdim. Emin olun gerçekleri öğrenmem kafamdaki sorulardan daha iyidir.

Yağız:söyle güzelim.

O gayet rahatı ama ben sadece güzelim lafında takılı kaldım.

Yanlış duymamıştım değil mi?
Gerçekten güzelim demişti.

Kalbimin atışını duymasından korkuyordum ama kalbimi durduramıyordum da.

Yağız:seni dinliyorum leya.

Dedi tekrar.

Kendimi toprladım.

Leya:yalan söylemek yok ama.

Yağız:bu zamana kadar sana hiç yalan söylemedim leya.

Haklıydı yılardır onu tanıyordum ve bana hiç yalan söylememişti.

Yani umarım.

Leya:yağız.

Dedim tekrar beni dikatle dinlemeye başladı.

Leya:zeynep doğrumu söylüyor.

Birz kasıldı gibime geldi.

Derin bir nefes verdi.

Yağız:sana yalan söylemem leya.

Dedi belimi daha sıkı kavrayıp.

Yağız:onu öptüm.

Dünyam başıma yıkıldı.

Yağız:daha doğrusu o beni öptü.

Hiç bir şey değişmedi.

Yağız:zorla.

Gözlerim hemen dolmuştu ama ses çıkarmadan onu dinlemeye devam ediyordum.

Yağız:yemin ederim isteyerek değil.

Her zamanki gibi sakindi.

Yağız:o gün hangi gün olduğunu bile hatırlamıyorum.

Dedi sesinde yalan yoktu veya ben ona o kadar alışmıştımki sesindeki yalanı anlayamıyordum.

platonik (ÇT)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt