Shameless

Honey Bear

Çekimler sabaha karşı bitmişti. Gerçekten çok yorulmuştuk. Tam arabama binecekken yanıma Chris ve Scarlett gelmişti. O an hatırladım ki Scarlett'i de ben getirmiştim.

"Kafam o kadar dağınık ve yorgun ki seninle geldiğimizi bile unuttum. Gel hadi."

Scarlett arabaya binerken Chris o içerisinde kaybolduğum gözlerini gözlerime sabitlemiş resmen gel beni öp der gibi bakıyordu. Neyse ki gözlerim dudaklarına inmeden kendimi dizginleyebilmiştim.

"Çok yorgun olduğunu ve hemen eve gidip o neredeyse üç kişilik yatağında yayıla yayıla uyumak istediğinin farkındayım ama biraz beklemen gerekecek."

"Çok güzel şimdi de beynimi okumaya başladın."

"12 senedir birlikteyiz tabii ki ne düşündüğünü anlayabiliyorum. Neyse konumuz o değil."

"Neymiş konumuz anlat bakalım benim biricik yatağıma gitmeme engel olacak kadar önemli."

"İki gün sonra Avengers kadrosu olarak bir parti düzenleyeceklermiş. Bu filmde emeği geçen herkes adına. Ve partide basın da olacak. Kevin da Winter Soldier için önceden bir reklam olacağını düşünmüş ve ikimizin birlikte gitmesini istedi. Bence gayet kısa ve öz bir şekilde açıkladım. Kendimi tebrik ediyorum."

Bilin bakalım kim kalp krizi geçirmek üzereydi? TABİİ Kİ BENİM. Tanrım sanırım ölüyorum. Bir anda kendimi toparlamam ve cevap vermem gerektiğini hatırladım ve konuşmaya başladım.

"Pr ilişkisi gibi bir şey değildir diye düşünüyorum."

"Sanmıyorum daha çok ikimizin yan yana nasıl göründüğünü bütün hayranlara önceden göstermek istiyor."

"Dikkat etsin de hem kendisinin hem de hayranların ışığımızdan gözleri kamaşmasın. İki mükemmel insanın yan yana parlamaması imkansız çünkü."

Küçük bir an... Sadece saliseler süren bir an gözlerinin dudaklarıma kaydığına gerçekten emindim. Her ne kadar uykum varken sarhoş gibi olsam da. Tam o sırada Scarlett arabanın içinden bağırmıştı.

"Eğer biraz daha gözümün önünde flört etmeye devam ederseniz ikinizi de boğarım. Heaven bin şu arabaya."

"Emir büyük yerden. Gitsek iyi olur. İyi geceler."

"İyi geceler güzellik."

İyi geceler derken elinin kolumda olmasına mı heyecanlansam yoksa o yüzündeki aşığı olduğum gülümsemesiyle eğilip yanağıma neredeyse hissedemeyeceğim ama aslında ikimiz için de çok şey ifade eden bir öpücük kondurmasına mı heyecanlansam bilememiştim.

Bir süre onun uzaklaşması bekledikten sonra ben de arabaya binmiştim. Scarlett'e bakıp sinirli olduğunu düşündüğüm bir bakış attıktan sonra önüme dönüp arabayı çalıştırmıştım. Daha beş dakika bile geçmeden heyecanla ona dönüp konuşmaya başlamıştım.

"Gerçekten flört mü ettik yoksa pislik olsun diye götünden mi uydurdun? Ayrıca sen ne dersen de ben yine de flört ettiğimizi düşüneceğim için çok sıkıntı da yok. Hatta çok kısa bir süre bile olsa gözlerinin dudaklarıma kaydığına yemin edebilirim sana."

"Heaven sakin olmayı dener misin? İkimizin akıl sağlığı için de en iyisi o çünkü. Ayrıca götümden falan uydurduğum yok. Gözle görülür bir şekilde flört ediyorsunuz. Ve gerçekten seni öpmek üzereydi. Her ne kadar sen o bakışa kısa desen de resmen seni gözleriyle yedi. Ama sakın ben sana bunları söylüyorum diye de saçma sapan triplere girme. Chris'i hepimiz tanıyoruz belli bir süreyi aşkın tanıdığı insanlarla hep flörtöz bir tavırla konuşuyor. Geçen gün onu Tom ve Robert'la flört eder gibi bir ifadeyle konuştuğuna yemin edebilirim. Ama kanıtlayamam tabii ki."