BENİM ALFAM -21

7.3K 461 310
                                    

Selllammm 🙋🏻‍♀️💗

iyi okumalar sizee 💗🧚🏻‍♀️✨

Oy ve yorum atmayi unutmayinn 💜🧚🏻‍♀️

________________________


Taehyung~

Sabah kafamı yasladığım sert göğüsten çekip etrafıma baktım. Uykunun verdiği mahmurlukla az önce göğsünde uyuduğum sevgilimi izledim bugün beraber pikniğe gidecektik. Çok heyecanlıydım çünkü tamamen başbaşa olacaktık o ve ben... Onunla sürekli öpücükleşecektim.

Kafamı tekrar huzurlu alanıma koydum biraz daha uyumak istiyordum. Ama pikniğe erken saatlerde gidilmesinin daha mantıklı olacağını düşündüğümden uyumak yerine hafifçe doğrulmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım çünkü Jungkook 'un belimi bırakmak gibi bir niyeti yoktu.

Bende bundan vazgeçip yüzüme yakın olan yüzüne öpücükler bırakmaya başladım. Onu çok seviyordum anlatamayacağım kadar çok seviyordum hem de, ama yine de anlatmam gerekseydi gülerse güleceğim, ağlarsa ağlayacağım ama beni sevmese bile seveceğim tek insan derdim.

O zaten beni çok seviyordu öyle seviyordu ki değiyor muyum diye düşünmeden edemiyordum. Sevmese bile benimle romantik komedi dizilerini izlerdi, nefret etse bile benimle pop müzik açıp dans ederdi, uykum gelmediğinde çok uykusu olsa bile benimle ben uyuyana kadar konuşurdu, sırf beni güldürmek için tavşan taklidi bile yapardı ve benim için en önemlisi insanlarla gereksiz temasta bulunmazken ben yanındayken dokunmadan duramamasıydı.

Bana aşıktı, ona aşıktım ve biz çok aşıktık.

Sonunda öpücüklerim işe yaramış olacak ki gözlerini açıp güzel gülümsemesini sundu.

"Biraz daha uyuyacağım daha çok öp."

Sırıtarak konuştuğunda çoktan uyandığını fakat sırf ben onu öpeyim diye numara yaptığını anlamıştım. Oyuncu bir edayla kızıp göğsüne vurdum. O ise sırıtarak saçlarıma öpücük konduruyordu.

" Oyuncu kookie oyun yaptın!"

Sinirlenmiş numarası yaparak konuştuğumda kıkırdamıştı bu sefer. Tavşan dişlerini göstererek gülüyordu. Ben ise ellerimi yumruk yapmış göğsüne vurmaya başlamıştım. Acıtmadığını biliyordum ama sert kaslı göğsüne dokunmak için bir bahaneydi bu.

Sonunda minik yumruklarımı tutup her ikisine de öpücük kondurdu. Ellerimi boynuna doladıktan sonra belimi sardı. Gülümseyerek gözlerine baktım o da bana bakıyordu. Sanırım her zaman yaptığımız ve her seferinde onun kazandığı bakışma yarışına başlamıştık. Jungkook çok yakışıklıydı ve kocamandı kaslı kolları, bembeyaz teninde özenle işlenmiş dövmeleri, simsiyah saçları ve kusursuz yüzü, o mükemmeldi ve ben bundan sonra asla onsuz yapamazdım.

Bana olan sevgisi de her geçen gün artıyordu. Her gün güzel sözler söylerdi bana hitap şekilleri ise cabasıydı. Yürürken ellerimizi kenetlerdi ve arasıra alıp öpücük kondururdu. Bana sarılırken tek kolu illaki belimde olurdu. Öpücükleri ise bana değerli hissettirmeye yetiyordu kulağımın arkasına, boynuma, saçlarıma, dudaklarıma ve benim favorim olan bileklerime öpücüklerini sıklıkla bırakırdı.

"Neye daldın öyle güzelim?"

Düşüncelerimi bölen sesiyle ona döndüm ve gülümsedim.

"Pikniğimizi düşünüyordum ama bu şekilde durmaya devam edersek gidemeyeceğiz o yüzden şimdi kalk sevgilim."

"Emredersin küçük prensim."

Söylediği şeye gülümseyip dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım bunu beklemediği için affallasa da sonunda yerinden doğruldu.

Cute Omega ★tk Where stories live. Discover now