Hatry çocuğu tarif edip nerede oturduğunu söyledi...
Dediği gibi çocuk oturmuş ders çalışıyordu...

Beni motive etmek için sırtımı sıvazlayıp gönderdi...

Çocuğun yanına yavaş adımlarla gidip başında bekleyip burdayım dermiş gibi boğazımı temizledim...

Ne var dermiş gibi yüzüme soru işaretleri ile baktı...

"Bunu size arkadaşım vermemi istedi..."deyince yüzümü süzmeye başladı...

"Neden kendisi vermiyor?"deyince aklıma gelen ilk yalanı söyledim...

"Kendisi şuan okulda değil... Dersten erken çıktı... Okulda olsaydı şimdi sana o verecekti... Aceleye getirdiği için ben getirip verdim..."deyip gülümsedim...

"Tamamdır... Ara verince okurum..."deyip gitmemi istermiş gibi kafasını bilgisayara geri çevirdi...

Kafeden çıkıp arkamı dönüp baktığımda çocuğun mektubu çöpe buruşturarak attığını gördüm...

Hemen hatry'in yanına gidip olan biteni anlattım... Son detayı da kaçırmadan anlatınca üzülmeden gülerek konuştu...

"Naz yapıyor... Bu ona ilk mektubum değil... Benim gönderdiğimi anlamış olmalı..."deyip dişlerini göstererek gülmeye devam etti...

Sınıfın önüne geldiğimizde Jungkook alelacele çıkıyordu... Beni görünce "Ha-rin çok acil bir işim çıktı... Siz Hatry ile takılın... Yemek yiyin ben seni almaya geleceğim..."deyip gitmeden dudağımla yanağım arasındaki yere öpücük bırakıp yanımdan hızlı bir şekilde geçip gitti...

Hatry sınıftaki eşyaları alıp kafeye inmek istedi ama ben gitmek istemedim...

Çünkü çocuğa hatry gelmediğini söylemiştim... Yalancı konumuna düşmek istemezdim...

Hatry'in arabasına binip merkeze doğru gittik...

Hatry araba sürerken arada bana doğru dönüp soru soruyordu...

Kazadan bahsediyordu... Ben yokken okulda neler olup bittiğini ve Eun-jeong ile yanındaki çocuğun sevgili olduğunu söyledi...

"O çocuğun adı neydi?" diye sorunca "hadi be onu da unutmuş olamazsın... O senin hoşlandığın biriydi... Nasıl unutursun..." deyince Jungkook'un neden öyle davrandığını anladım...

"Biliyorsun kaza yüzünden çoğu şeyi unuttum... Anlatır mısın?" diye sorunca "kafeye gidince anlatırım"deyince yola odaklanması için ona hak verdim...

Yaklaşık 10 dakika sonra bir kafeye gelmiştik... Hatry ile beraber arabadan inip kafeye girip cam kenarına oturduk...

Elimizde menü tutarken hatry'in bu kafenin çok güzel yemekler yaptığını söylemesini ve övgülerini dinledim...

Yemek sipariş vermiş eskilerden konuşarak kahkaha eşliğinde yemeği yiyip bitirdik...

"Buranın içecekleri de harika...benim sipariş vereceğim içeceğe bak... Starbucks kahvesinden daha güzel... "deyince heyecanla garsonun gelmesini bekledim...

Garson geldiğinde Hatry "iki tane Quadriginoctuple Frap alalım lütfen..."dedikten sonra garsonun gidişini izledim...

"O çocuktan bahsetmeyecek misin?" diye söyleyince "hangisi?"dedi "Eun-jeong ile sevgili olan çocuk..."deyince iğrenirmiş gibi dudağını büzdü...

"Adı hyun-joo sen bir aralar ondan hoşlanıyordun yani eniştem ortaya çıkmadan önce öyleydi... Sanırım o da senden hoşlanıyordu... Yani bu devamını bilmiyorum... Bu arada Eun-jeong gerçekten iki yüzlü bir şeytan..."deyip yüzüme baktı...

"Neden ki niye öyle söyledin şimdi..."deyince yerinden kıpırdanıp "Eun-jeong seni kıskanıyor Ha-rin... Elinde olanları... Hyun-jooyun ve diğerinin aklına o girdi... Senden bir sır sakladığın için değil Eun-jeong'un doldurması ile seni gözlerinde büyüttü ve istediğini aldı seni onlardan uzaklaştırdı.... Şimdi de senin elindekileri almak istiyor... Sana iyi kuzen rolü yapıyor ama öyle değil Ha-rin..."deyince şaşkınlıkla dinledim...

Eun-jeong kesinlikle beni kıskanıyordu... Bunun başka bir açıklaması olmazdı... Olamazdı...

İçeceklerimiz geldiğinde ikimizde farklı konuları düşünerek içeceğe bakışarak içtik...

İki saatin sonunda hatry beni evime bırakmıştı...

Kapıyı çalıp bekledim... Kapıyı tanımadığım bir kadın açınca yüzüne soru işaretleri ile baktım...

"Ben çalışanınızım efendim... Bir isteğiniz olursa buralardayım..."deyince gülümseyerek konuşmaya başladım...

"Teşekkür ederim..."deyip yukarıya çıktım...

Jungkook yatağa uzanmış bilgisayarda birşeylere bakıyordu...

Yanına gittiğimde bilgisayarın kapağını aniden kapatınca yüzüne baktım...

Yüzünde korku ve basılmış olmanın şaşkınlığı vardı...

"Sen neye bakıyordun!?"diye sorunca "gizli bir görev"deyip geçiştirdi...

Ona cevap vermeyip giyinme odasına gidip pijama takımı alıp giyindim...

Yatağıma uzanıp Jungkook'a sırtımı döndüm...

Ben nasıl Eun-jeong ile yaşadıklarımı hatırlayacaktım...

İçimde onlara karşı olan nefreti hatırlamak istiyorum...

Diğer tarafa bakıp jungkook'a döndüm...

Yan profili çok güzeldi... Benim baktığımı anlayınca yüzüme dönüp göz kırpıp geri önüne döndü...

"Jungkook..." "Efendim?"dedi gözlerini bilgisayardan ayırmadan...

"Bilgisayarda baktığın şey benden daha mı önemli?" diye sorunca bakışlarını yüzüme çevirip "hayır tabikii saçmalama..."deyip bilgisayarı kapatıp komodinin üzerine indirip yanıma uzanıp yüzüme baktı...

"Jungkook ben herşeyi hatırlamak istiyorum..."deyince kaşını çattı...

"Neden? Ne oldu?" deyip yanıma yaklaştı...

"Sadece hatırlamak istiyorum..."deyip uzandığım yerden kalkıp Jungkook'un üzerine doğru eğildim...

Jungkook ise ne yaptığımı izliyor ve birşey yapmıyordu...

"Jungkook eğer her şeyi hatırlayacaksam... "deyip duraksadım... Elimi yüzüne koyup okşamaya başladım...

"Beni öper misin?"deyince gözlerini şaşkınlıktan açıldı...

"Sen ciddi misin?"diye sorunca kafamı salladım...

Hiç durmadan uzandığı yerden kalkıp kollarımdan tutup yatağa sertçe uzattı...

"Ha-rin ben seni sabaha kadar öperim... Buna sen bile engel olamazsın..." deyip üzerime uzanıp kollarımı yukarıya birleştirip tek eliyle tutup dudağını dudağıma yaklaştırıp bekledi...

"Seni çok seviyorum Ha-rin..."dedikten sonra beklemeden dudaklarımızı birleştirdi...

Bölüm nasıldı arkadaşlar... Diğer bölümde bu öpüşmenin devamı var o yüzden kaçırmayın...

+18'in sahneleri de yaklaşıyor...

Sizce Ha-rin herşeyi hatırlayacak mı?

Yorumlarda belirtin askolarım hadi baayyyy💋💍🐣

Polis Mafya'm +18Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon