1. BÖLÜM

709 277 370
                                    


1971 Yedizlerin Doğumu....

Bir kış gecesiydi bugün. Yavaş yavaş kendi sınıfıma doğru ilerliyordum. Kolidorda sessizlik mevcuttu. Her yer karanlıktı. Ve ya ben böyle görmek istiyordum. Hiç çocuk yoktu bu okulda. Kendi gitmem gereken sınıfa girdim. Benim girmemle çocuklar ayağa kalktı. Oturun komutunu verdikten sonra hepsi oturmuştu. Ben de çantamı yerine koyup içinden kitapları çıkardım. Ve ardıyla konuşmak istediğim de bir öğrencim konuşmaya başladı.

"Hocam neyiniz var? Yüzünüz solgun gözüküyor" demişti sert sesli çocuklar. İşte bu soruyu çocuğun sormasıyla tüm çocuklar pür dikkat beni izliyordular. Ve işte hepsi beni dikkatli dinliyor diye anlatm kararı almıştım.

"Çocuklar hatırlıyor musunuz sizlere geçmişte yaşanan korkunç bir vaka anlatmıştım. Üstelik bu vakaya şahit olan çocukta bendim." Demiştim keskin sesimle. O berbat günü hatırladıkça sinirlerim bozuluyordu. Şimdi bunları çocuklara anlatmam gerekliydi. O lanetli geceyi.

"Evet hocam anlatmıştınız ama bu vaka geçmişte yaşanmadı mı şuan sizi solduran nedir?" Demişti Mert düşünceli çıkan ses tonuyla. Siz öyle sanın evladım çünkü o varlıklar bizden el çekecek değillerdi. Belki de bizim sonumuz onlar olacaktı.

"Mert bu vaka geçmişte olsa bile doğa üstü varlıklar intikam almadan kabuklarına cekilmezler. Ve onlar insanlar tarafından katledilerek öldürüldü.  Bu yüzden en büyük düşmanları bizleriz. Yüzümün solgun olmasının sebebi istedikleri anda aramıza katılabilirler ve bizim ruhumuz bile duymaz. Çünkü insan bedenine yıllar öncede girmişlerdi. Belkide yeniden doğdular ve bizim aramızda yaşıyorlar. Çocuklar bunu size anlatmamın sebebi beni seven herkesi yok etmek istiyorlar . Geçmişte olan acımasız ölümlerinin ardından daha fazla kinlenerek bu zamana gelmiş olabilirler. Şuan ya bebek olarak doğarlar yada normal sizler gibi genç kız veya erkek olarak aranıza katılırlar." Demiştim çocuklara her şeyi açıklayarak. Hepsi korku içinde bana bakıyordu. Bunu gözlerinden çok iyi bir şekilde görüyordum. Onları korkutmak istiyor muydum peki? İşte bunu zamanla göreceğiz....

"Hocam eskiden insanlar yok ettilerse bizde öldürebiliriz. Onları öldürebiliriz değil mi ?" Demişti bir çocuk daha. Siz öyle düşünmeye devam edin. Ben o olayı yaşadım herhalde bunu düşünmüş olurdum di'mi? Kendini akıllı sanan zavallı varlıklar. Hemen karşımdaki öğrencime cevap verdim. Normal bir şekilde cevap vermem gerekliydi.

"Ah kızım keşke bu kadar kolay ölselerdi. Ama eskiden daha güçlü olduklarına eminim. Yani tüm insanlık tehlikede." Evet tüm insanlık tehlikeliydi. Hatta şuan aramızda bile olabilirdiler. Belki de bizim konuştuklarımızı öğrenmek için aramıza sızmıştırlar. Nereden bile biliriz ki? Dediğim gibi her şeyi zamanla göreceğiz. Onlar mı bizim sonumuzu getirecek yoksa biz mi onların sonunu her şeyi yavaş yavaş yaşayıp öğreneceğiz.

"Eskiden tüm insanlar o kadar zorlandı ki onları öldürürken kaç bin insan canından oldu. Nasıl oldu bilmiyorum ama doğum yapan kadın öldükten sonra onlarda öldüler. Yani aslında insanlar onları öldürmedi kadın sayesinde öldüler." Evet o kadın sayesinde öldürebildiler. Lakin o kadının ne günahı vardı? O neden ölmüştü ki? Günahsız bir kadının ölmesi ne kadar doğruydu?

" O kadın kimdi hocam biliyor musun?" İşte beklediğim soru gelmişti. Sonunda birinin aklına gelmişti bu soruyu sormak. İşte olaylar tam burada başlıyordu.

" Evet Aslı biliyorum çünkü o kadın benim annemdi..." Demiştim üzgün çıkan ses tonumla. Ben o güzel kadını kaybetmiştim. Beni terk edip gitmişti. Her gün bunu hatırladıkça canım gittikçe ağrıyordu.

" Hocam kafamız karıştı simdi bu kötü varlıklar ve sizin anneniz bir mi ?" Demişti bir çocuk daha soru yönelterek. Çocuğa baktım ilk önce. Bu nasıl soruydu? Annem ve o varlıkların isimlerini yan yana anılması bile doğru değilken bu nasıl soruydu? O kadar insanı kurtaran kadın nasıl onlarla iş birliği yapabilirdi ki?

GEÇMİŞTEN GELEN LANET FİNAL OLDUWhere stories live. Discover now