7.BÖLÜM ŞARAMPOL

Začít od začátku
                                    

Ziya "Siz otele gidin yarın sabah gelirsiniz"

Mehmet "Baba olmaz kim kalacak yanında"

Ziya "Ben kendime bakarım gidin siz"

Seher"Aklımız sende kalacak"

Ziya "Gidin dediysem gidin"

Ziyanın odasından çıkıp gitti herkes... Bitek Onur kalmıştı o da bahçede oturuyordu.

Kısa süre sonra Doktor geldi.

Doktor"İyiysen gel seni Alânurun yanına götüreyim"

Ziya "Evet lütfen. O iyi mi?"

Doktor"Nabzı normale dönmeye başladı ama daha odaya almadık"

_______________________________________

Ziya yoğun bakımın kapısından Alânurun yanına girdi tir tir titreyerek yanına yaklaştı, elini tuttu, Alânurun elleri duz gibiydi. Bir elini tutup dudaklarına götürdü, öptu kokladı.

Ziya "Çok çok çok özür dilerim... Biliyorum beni affedemezsin... Affet demiyorum... Benim yüzümden... Seni dinlemeliyidim"

Ziyanın gözlerindeki yaşlar Alânurun elinin üzerine düştü...

Ziya "Seni çok seviyorum... Hem de çok... Sen benim en kıymetlimsin..."

Alânurun saçlarını okşadı Anlından öptü... Defalarca öptü...

Ziya "Lütfen kalk ayağa... Bizim için kalk"

Ziyanın bu sözlerinden sonra Alânur bir parmağını kıpırdattı. Ve Ziya bunun sevinciyle doktoru çağırdı.

Ziya "Parmağını oynattı gerçekten parmağını oynattı."

Doktor"Siz çıkın biz kontrol edelim"

Ziya "Gerçekten parmaklarını oynattı yemin ederim gerçekten oynattı"

Ziya çok mutlu ve çok heyecanlıydı.
Kısa süre sonra doktor içeriden çıktı.

Doktor"Evet kendine geliyor gibi, biz buna tıpta yalancı koma diyoruz yan şahıslar komadaymış gibi oluyor ama beyin travması olduğu için komada sayılmıyor"

Ziya "İyi ama dimi"

Doktor"Bunu söylemek için erken ama iyi görünüyor"

Ziya sevinçle kendi odasına çıktı ve sabahın olmasını sevdiği kadını tekrar görebilmeyi diledi.

_______________________________________

Sabah

Ziya uyanır uyanmaz Alânurun odasına gitti. Dün gece Alânur kendine gelmiş ve odaya almışlardı.

Kapıyı açtığında Alânur mışıl mışıl uyuyordu. Ziya yanına yaklaştı, saçlarını okşadı, Alânurun dudaklarına eğildi ve öpücük kondurdu. Alânur yavaşça gözlerini açtı.

Ziya "Çok şükür iyisin"

Alânur " Ne o ölmekten korkuyordun neyseki ölmemişsin, ben ölseydim gelirdin cenazeme, ama sana verdiğim sözü tutamazdım"

Ziya "Ne desen haklısın... Keşke ben olsaydım yerinde... Keşke sen iyi olsaydın..."

Alânur "Ziya çık dışarı şuan kimseyi görecek halim yok"

Ziya "Tekrar tekrar özür dilerim senden..."

Ziya başka birşey diyemedi çünkü Alânur haklıydı ne söylese haklıydı.
Kendi ölmekten korkarken az daha onu kaybedecekti...

_______________________________________

Gece yarısı 3

Ziya bir türlü uyuyamamıştı.
Kolunda serumu ile koridorda dolaşmaya çıktı. Sonra Alânurun kapısına geldi... İçeriden ağlama sesi geliyordu... Kapıyı tıklattı, ses gelmeyince içeri girdi.

Alânur hıçkırarak ağlıyordu, Ziya yanına gitti.

Ziya "Neden ağlıyorsun..."

Alânur "Git başımdan lütfen..."

Ziya, Alânurun gözyaşlarını sildi ve elini tuttu.

Ziya "Ağlama lütfen... Yıpratma kendini... Her şey benim yüzümden..."

Alânur "Lütfen gider misin"

Ziya "Seni bu halde bırakamam... Sen ağlama, dayanamam... Ağlama göz bebeğim sana kıyamam..."

Ziya yine alıntılama yapmıştı. Bu Alânurun hoşuna gitmişti ağlaması biraz olsun durmuştu.

Alânur "Göz bebeğim mi..."

Ziya "Göz bebeğim... Sana kıyamam..."

Bir süre sessizce bakıştılar, bu sessizliği ilk Alânur bozdu.

Alânur "Sana bişey sordular mı, kaza ile ilgili"

Ziya "Şimdi konuşmak istemiyorum dedim"

Alânur "Benim neden yanında olduğumu sordular mı"

Ziya "Verecek cevap bulamadım"

Alânur "..."

Alânur hiçbirşey demedi.

Alânur "Hadi git odana, dinlen"

Ziya "Seni bırakmak istemiyorum"

Alânur "Yıllar önce bıraktın ama..."

Alânurun gözünden yaşlar süzüldü.
Ziya hemen Alânurun göz yaşlarını sildi.

Ziya "Yapma... Lütfen, üzülme... Ağlama yeter artık, geçmiş geçmişte kaldı önümüze bakalım. Bizi, seni, beni, güzel günler bekliyor ikimizi..."

Ziya, Alânurun dudaklarına eğildi...

SON

Saudade | Veda Mektubu |Kde žijí příběhy. Začni objevovat