Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kumarhanede yaşanan o olayın üzerinden koskoca bir hafta geçmişti ve Beomgyu olayın etkilerini yavaş yavaş atlatabiliyordu.
O gün mekandan çok zor bir şekilde kaçmışlar ve kıl payı ölmekten kurtulabilmişlerdi.
Fakat son bir haftadır Beomgyu oradan kurtulabilmesine şükredeceği yerde arkadaşı Kai'yi tekrar oraya gitmek adına ikna etmeye çalışıyordu.
"Beomgyu o aptal çeneni kapatır mısın? Oraya tekrar gitmeyeceğiz." Kai sinirle homurdandığında Beomgyu kaşlarını çatmış ve omuz silkmişti.
"Beni anlamıyor musun? Aşık oldum diyorum aşık. Oraya tekrar gidip o adamları görmek istiyorum. Hem sende barmene karşı boş değil gibiydin? Barmenini tekrar görmek istemez misin?" Beomgyu ikna edici bir sesle konuştuğunda Kai'nin kafası karışmıştı. Elbette barmeni tekrar görmek istiyordu.
"Evet barmeni tekrar görmek istiyorum ama o barmenden daha çok kendi canımı seviyorum." Kai tekrar Beomgyu ile inatlaştığında Beomgyu son kozunu kullanmaya karar verdi.
Yavaşça gözlerini gözyaşları ile doldurdu ve dudaklarını küçük bir bebek gibi büzdü. Arkadaşının bu numarasına her zaman kandığını iyi biliyordu.
"A-ama ben onları görmezsem de ölecekmiş gibi hissediyorum." Beomgyu yalandan sesini titretmiş ve ağlamaklı şekilde konuşmuştu. Kai bu numaraya kanmış olacaktı ki hemen Beomgyu'yu kendine doğru çekip sarılmıştı. Aptal çocuk her zaman bu numaraya inanıyordu.
"Ya tamam gideriz. Ağlama yeter ki." Kai eliyle Beomgyu'nun saçlarını okşadığında Beomgyu'nun aniden yüzünde gül bahçesi açmıştı.
"O zaman bu akşam gidiyoruz!" Beomgyu heyecanla konuştuğunda Kai gülerek kafasını sallamış ve arkadaşının bu kadar mutlu olmasına anlam verememişti. Sonuç olarak bile bile ölüme gideceklerdi.
"İki kişiye aynı anda aşık olman kadar garip bir şey yokken birde birbiriyle çatışan iki kişiye aşık olman durumu daha da garip kılıyor." Kai düşünceli bir şekilde konuştuğunda Beomgyu sırıtıp kafasını sallamıştı.
"Ama napabilirim oğlum? İkisi de felaket yakışıklılardı. Hayatımda ikisinden daha yakışıklı kimseyi görmedim ve ikisi de kalbimi delice çarptırdı. Demek ki aşk böyle bir şeymiş." Beomgyu yüzünde derin bir sırıtışla konuşurken Kai öğürmemek için kendini zor tutuyordu.
"Dış görünüşlerinden etkilenmiş olman onlara aşık olduğun anlamına gelmez." Kai bir bilge edasıyla konuştuğunda Beomgyu kıkırdamıştı.
"Tam olarak bu anlama gelir. Biliyorsun Kai bir sürü sevgilim oldu ve içlerinde çok yakışıklıları da vardı. Ama kalbimin hiç böyle çarptığını hatırlamıyorum." Beomgyu gülümseyerek konuştuğunda Kai isyankarca başını iki yana sallamış ve Beomgyu'nun sadece gerizekalı olduğunu düşünmüştü.
