22

224 16 9
                                    

"Aaahhh..."

"Uralp dik dur," Ege'nin kısılmış açık kahve gözleri dikkatlice yaramda geziniyordu. "Dik dur," dedi yeniden Ege. "Kremi süremiyorum."

"Ege çok acıyor," dedim küçük bir çocuk gibi dudaklarımı büzerek. "Bu acıya katlanamıyorum..."

"Demir sütuna kafa atmasaydın o zaman!" diye beni azarladı Ege. Bilerek yapmamıştım ki, yanlışlıkla olmuştu.

"Sanki bilerek atmışım gibi konuşuyorsun." diye mırıldandım.

"Abi," diye odaya giren Batur bizi bu şekilde görmeyi beklemiyordu ki gözleri şaşkınlıkla açılmışı.

Ege'nin üstü çıplak, karşıma dikilmiş bir şekilde yatakta yarama krem sürmek için üzerime eğilmiş; üstüm çıplak ve Ege'yle yatak arasına sıkışmış bir vaziyette gözlerim acıyla birlikte mayışmıştı.

Batur bağırarak: "Napıyorsunuz lan odada!"

"Sevişiyoruz," dedim gözlerimi devirerek. "Ne yapıyor gibi görünüyoruz?"

"Valla sevişiyormuş gibi duruyorsunuz." dedi ciddiliğini bozmadan. "Batur," dedim ciddi bir şekilde. "Odadan çıkmak için 3 saniyen var."

Ben daha saymaya başlamamıştım ki hızlıca odadan çıktı. Ege'nin yüzü tekrar yüzüme dönünce yüzlerimizin ne kadar yakın olduğunu yeni fark etmiştim.

Kendimi geri çekmek istediğimde ise kafamı sertçe duvara çarpmıştım. "Ne o?" dedi. "Korktun mu benden?" Yutkundum.

Gerçekten çok yakındı...

Gülümsemeye çalıştım. "Y-Yok canım..." dedim. "Şey, ben daha iyiyim." Yüzüme bakmaya devam etti. "Şey, çekilsene."

Bozulmuş gibi duruyordu. Çekilince hızlıca yataktan kalktım. Tam arkamı döndüm gidecekken tekrar ona döndüm. "T-Teşekkürler..." dedim ve hızlıca odadan çıktığımda öylece kalmıştı.

Odama gittim ve hiç bişey olmamış gibi, az önce onu öylece bırakmamışım gibi, yatağıma oturdum. Yüzümü ellerimimle kapatıp sırt üstü uzandım.

Gerçekten çok utanmıştım.

Acaba onu kırdım mı, diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Hayır, kesinlikle onu kırmamıştım. Sonuçta aramızda bişey yoktu. Ancak neden aramızda ilişki olmamasına karşı verdiğim tepki yüzünden sanki aramızda bişey varmış gibi bozulmuştu?

Yoksa benden mi hoşlanıyor..? Ah hayır, saçmalık...

Bir süre sonra içerden konuşma sesleri gelmeye başladı. Yataktan kalktım ve kafamı kapıya yaslayarak ne konuştuklarını anlamaya çalıştım. Ege Batur'la konuşuyordu ve galiba ona kızıyordu.

"Batur neden odaya girdin?" dedi Ege. "Abin senin yüzünden utanıp gitti." Utanmış mıydım? Evet, utanmıştım...

"Ne bileyim ben?" diye masumca bir soru yöneltti Batur. "Abimi arıyordum, mısır gevreğini nereye koyduğunu soracaktım. Ve bir anda aklıma senin odanda olabileceği geldi bende direk odana daldım."

"İyi halt yedin."

Ege sinirlenmiş miydi, sırf yanından gittim diye?

"Batur!" Elif alt kattan kardeşime seslendi. "Bana müsade." dedi Batur ve koşarak alt kata indi. Kafamı kapıdan çekerek yatağıma geri gittim. Örtünün altına girip telefonumu çıkardım.

Biraz Ege'yi stalklasam bişeycik olmazdı, yani umarım...

DENEK -DENEY : 0001- DÜZENLEMEDEWhere stories live. Discover now