|6|

73 6 0
                                    

Gün bu şekilde bitmişti. Otobüste aklımda sadece Atakan ve Doruk vardı. Camdan dışarıyı izlerken sürekli onları düşünüyordum. O sırada 2 durak kaçırdığımı fark ettim. ANANISİKM. Hemen ayağa kalktım
"İnen var!" diye bağırdım.
Şöför hemen durdurdu ve kapıları açtı. Paramı ödeyip otobüsten indim. Burası benim evime çok uzaktı. Hava kararmaya başlamıştı bile. Allahım dedim. Düşüncelerimde boğulup nası durağı kaçırdım ya?? Sokakta kimse yoktu. Oflayıp ayağımı yere hızla çarpıp yürümeye başladım. O sırada gürültülü bir ses duydum. Bu.. bir motorsiklet sesiydi. Kafamı çevirir çevirmez motorsikletin dibimde olduğunu fark ettim. Sabah bu hale getirmek için çok uğraştığım saçlarım bozulmuştu. Sinirle inledim. O sırada motorsiklet durdu.
"Bugün neden her şey ters gidiyor?!" diye bağırdım.
Bu motorsikleti tanıyor gibiydim.
"Oooo kimler varmış burda. Ne işin var senin buralarda?"
"Doruk? Asıl senin ne işin var? Benim evim 2 durak ötede."
"Ne?" Doruk biraz şaşırmış gibiydi.
"Evet eve gidiyordum bende. Sen ne iş?"
"Benim evim şurda." diyip parmağıyla bir evi işaret etti. Bas baya Doruk'la aynı mahalledeydik. Nasıl daha önce tanışmamıştık ki? O sırada rüzgar esti ve üşüdüm. Doruk üşüdüğümü fark etti ki deri ceketini çıkarıp bana uzattı.
"Al bunu giy."
"Gerek yok sağol." dedim kendimden emin bir sesle.
"Üff inat etme işte giy üşüyorsun belli ki."
Haklıydı. Çok üşüyordum. Elindeki ceketi alıp üzerime giydim. Baya bol gelmişti. Tabii Doruk'un geniş bir sırtı vardı. Yağmur haklıydı. Hoaaayy maşallah.
"2 durak baya uzak buraya gel seni ben bırakiyim."
"Pardon?? Ben ve motorsiklete binmek mi? Asla."
Doruk motorsikletten indi ve beni kollarımdan tutup motora bindirdi.
"Napıyosun be!?? B-bırak kolum acıyo."
Hiçbir şey söylemeden motorsikletin arkasından bir kask aldı ve kafama geçirdi. Önündeki camını açtı ve göz göze geldik.
"Asla asla deme."
Önüme bindi ve motorsikleti çalıştırdı. Birden gaza basınca Doruk'a daha fazla yaklaştım.
"Sıkı tutun."
"Nerden tutunucam pardon?"
"Sence?"
Demek istediğini anlamıştım. Belinden tutulmamı kastediyordu. İki elimi beline doladım ve ilerlemeye başladık. Doruk birden gaza bastı. ALLAHIMA KAVUŞUCAM.
"Doruk yavaşlasana hızdan korkarım." diye bağırdım. Doruk sırıttı.
"Hızdan korkar mısın?"
Birden motorsikleti daha hızlı sürmeye başladı.Çığlık çığlığa sonunda eve gelebilmiştik. Ölmeden yada bir yerimizi sakatlamadan geldiğimize şükrediyordum.
"Evim şurda. Burda bırakabilirsin."
Doruk motorsikleti durdurdu. Kaskı çıkarttım ve saçlarımı iki yana savurdum.
"Arada çay içmeye gelirim."
Doruk'un söylediği şeyle şaşkınlıkla ona doğru baktım. Şaka heralde dimi? Koluna hafifçe bir yumruk indirdim.
"Haha Dorukcum çok komiksin ya."
"Şaka yapmıyorum." birden surat ifadesi ciddileşti.Ona doğru baktım ve göz göze geldik. Utanmıştım. Allahtan hava kararmıştı da kızaran yanaklarımı görmemişti. Suratıma daha dikkatli bakmaya başlayınca kafamı çevirdim.
"Iıı neyse hadi sen git artık. Yarın okulda görüşürüz." diyip hemen kaskı eline verdim ve eve doğru koşmaya başladım. Kapıyı açıp kendimi içeri attım. Ben az önce ne yaşamıştım? Rüyaydı heralde dimi? Ben az önce Doruk'un motorsikletine binmiştim! Bir çok kızın hayalini gerçekleştirmiştim. Hemen ayakkabılarımı çıkarıp odama çıktım. Çok yorgundum. Hemen sıcak bir duşa girip uyudum.

Sonunda sabah olabilmişti. Bugün için nedensizce heyecanlıydım. Formamı hemen giymek istiyordum. Yataktan kalkar kalkmaz bir sıvı hissettim. Allah kahretsin ki regl olmuştum. Hemen kalktım ve banyoya gittim. Yüzümü ve dişlerimi yıkadıktan sonra hemen çantamdan formayı çıkardım. Regleyken etek giymek pek mantıklı değildi ama zorunluydu. Formayı bedenlerimizin ölçüsüne göre özel yaptırmıştık. Hemen eteği elime alıp aynanın karşısına geçtim. Çok güzel görünüyordum. Hemen dolabımdan üzerine bişeyler seçip giydim.

Bugün saçlarımı at kuyruğu yapmak istiyordum. Hemen saçlarımı yapıp lip balmımı sürdüm. Odamdan çıkıp aşağı inmeye başladım. İner inmez kapıya doğru yöneldim.
"Kahvaltıya gelmiyon mı kız."
"Yok abi aç değilim. Okulda yerim artık."
"Forman çok yakışmış bu arada. Tabii benim kardeşim çuval bile giyse yakışır."
Abime en güzel gülüşümü atıp ayakkabılarımı giydim. Kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Otobüs daha gelmemişti. Kaldırımın yanındaki bekleme yerine gidip oturdum. Bir kaç dakika bekledikten sonra otobüs geldi. Bindiğimde o teyzenin aynı yere oturduğunu gördüm. Karşısındaki koltuğa çantasını koymuştu. Ona doğru ilerlemeye başladığımda beni fark etti ve çantasını çekti.
"Otur evladım bu yeri sana tuttum."
Teyzeye tebessüm ettim ve oturdum. Galiba beni torununa almaya kafayı gerçekten takmıştı.
"Dün de seni bekledim ama gelmedin."
"Bir arkadaş götürdü de beni teyzecim."
"Adım Gülizar evladım. Senin adın ne?"
"Benim adım da Ayça. Memnun oldum Gülizar teyzecim." bu teyze neden her gün otobüsle bir yerlere gidiyordu ki? Sorarsam çok meraklı görüneceğim için sormadım.
"Senin evin yakın mı bizim mahalleye?"
"Evet evladım. 2 durak ötede oturuyorum bende."
Aynı mahalledenmişiz ama haberimiz yokmuş. Havadan sudan sohbet ettik. Sonunda okula gelebilmiştim. Teyzeye veda ettim ve otobüsten indim. Okul bahçesine girdiğimde çok az kişinin geldiğini gördüm. Saate baktığımda çok erken geldiğimi fark ettim. Kapıya doğru ilerledim ve okula girdim. İçeride de çok az kişi vardı. Daha Yağmur gelmemişti belli ki. Bizim sınıfın olduğu 3. kata çıktım ve sınıfa girdim. Sınıfta kimse yoktu. O sırada esnedim. Hala uykum vardı. Sıramda biraz kestirmek istedim. Sırama oturdum ve kafamı sıraya koyup uyudum.

Bir kaç dakika kestirdikten sonra sınıf kapısının açıldığını duydum. Kafamı kaldırmamla Atakan'la karşılaşmam bir oldu. Hemen saçımı başımı düzelttim ve ona baktım.
"Günaydın boncuk. Tekrar uyumiycaksan yani."
"Günaydın." dedim titrek bir sesle. Neden heyecanlanmıştım? Hemen sınıftan kaçmak istedim. Sandalyeden kalktım ve yürümeye başladım.
"Dur."
Atakan'ın sesiyle irkildim ve olduğum yerde durdum. Arkamı dönüp Atakan'a baktığımda benim sırama baktığını gördüm. Yaklaşıp sırama doğru baktığımda sandalyede kan olduğunu gördüm. HAYIR LÜTFEN OLMAMIŞ OLSUN. Atakan o an ki surat ifademi görmüş olmalı ki hemen çantasından bir peçete çıkartıp bana doğru uzattı. O AN UTANÇTAN ÖLÜYORDUM RESMEN. Hemen peçeteyi aldım ve sırama doğru ilerlemeye başladım. Sandalyemi silmeye başladım. Atakan'a bakmaktan çok utanıyordum. Sildikten sonra hemen çantamı aldım ve içinden ped almak için açtım. Hassiktir ama ya. Ped almayı unutmuştum. Çantamı yerine bırakıp bir kaç dakika ayakta kaldım. Şimdi ne yapıcaktım? Bu halde almaya da gidemezdim.
"Noldu?"
Cevap vermek istemiyordum ama başka şansım yoktu.
"Şey.. yanıma ped almayı unutmuşum." O kadar utanmıştım ki Atakan'a bakamıyordum bile.
"Ben alırım."
Atakan'ın dediği şeyle beraber gözlerim kocaman açıldı. Kafamı çevirdim ve ona baktım.
"A-ama nası olcak."
"Sorun yok. Sen otur ben getiririm."
Hemen yerinden kalkıp sınıftan çıktı. Şaşkınlıktan bir süre daha ayakta kaldım. Sonunda yüreğime giren sancıyla beraber oturdum. Sınıfa başkalarının gelmemesi için dua ediyordum. Bir kaç dakika sonra sınıf kapısı açıldı. Şükürler olsun ki gelen Atakan'dı.
Elinde bir torba vardı. Yanıma geldi ve torbayı bana doğru uzattı.
"Teşekkür ederim." dedim torbayı alırken. Hemen elime alır almaz kalkıp tuvalete doğru gitmeye başladım. Tuvalete gittiğimde torbada başka şeyler de olduğunu fark ettim. İçine baktığımda içinde 2 tane karam olduğunu fark ettim. O an Atakan'a aşık olmamak için kendimi çok zor tuttum. Bana çikolata almıştı yaaaa. Başka biri olsa muhtemelen benimle dalga geçerdi. Ama o.. O bambaşkaydı...

Erkeklerim ve Ben (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin