Doktor beni kolumdan tutup çekince istemeden Ha-rinden uzaklaşmak zorunda kaldım...

Doktor yüzüme gülümseyerek bakıp "kalbinin geri atması onu bitkisel hayattan geri getirmesi anlamına gelmez... Başına aldığı darbe yüzünden uyanması zor.... Belki haftalar... Belki aylar... Belki de yıllar geçecek sabırlı olup hastayı yalnız bırakmamanız gerekiyor... Ha-rinin uyanması sizin elinizde... Hastamız çok inatçı bu yüzden geri döndürmeniz için sevdiği şeyleri getirmeniz anlatmanız gerekiyor... Geçmiş olsun... Uyanana kadar yoğun bakımda kalacak... Şimdi çıkabilirsiniz..."deyince oradan çıkıp Ha-rinin annesinin yanına gittim...

Ağlamaktan şişmiş gözlerine baktım...

"B-ben gerçekten çok özür dilerim anne... Koruyamadım..." deyince kollarımdan çekip sarıldı...

"Olur mu oğlum... Sen onun bu hale gelmesini istemezdin..."deyince gözlerim doldu...

Daha sonra gözyaşlarım gözlerimden firar edince ağlamaya başladım...

Ağlamam hıçkırıklara dönüştü... Hayatım boyunca bir tane kadından başka birisine anne denediğim için Ha-rinin annesine anne demek garip hissettirmişti...

Garip bir şekilde anne demek geliyordu içimden....

Ağlarken hıçkırıklarımı duyan bayan Jung ağlamaya başlamıştı....

İkimiz birbirimize sarılıp birbirimizi teselli ettik...

1 ay sonra:
Ha-rini hiçbir zaman yanlız bırakmamış hep yanı başında durup küçükken yaşadığımız anıları anlatıp durmuştum...

Ha-rinin yüzüne baktığımda hiçbir tepki görmeyince üzülüyordum...

Uyanman lazım artık güzelim... Uyan... Lütfen...

Gözlerimden yaş akmaya devam ettiğinde başımı elinin üzerine koyup sesli ağlamaya başladım...

"Seni çok özledim güzelim uyan artık..." hıçkırıklarımın arasından söyleyerek ağlamaya devam ettim...

Kafamı kaldırıp eline bakarak ağlamaya devam ettim...

Gözyaşlarım elini ıslatırken bir şey oldu...

Ha-rinin parmağı hareket etti...

Heyecanla kalkıp doktora haber vermeye gittim...

Doktor gelip Ha-rini muayene ettikten sonra yanıma gülümseyerek geldi...

"Damarlardan dolayı vücudun uzuvları hareket edebilir... Bu çok normal bir şey... Umudunuzu kırmak istemem ama bayan jeon henüz uyanmadı... Biraz daha beklemeniz gerekecek..." deyip gitti...

Tüm umudumu yitirmiştim... Kafayı yiyecektim... Ne olur artık... O gül yüzünü göreyim artık Ha-rin...

Gel artık... Sensiz dayanamıyorum...

Herhangi bir yere oturdum... Başımı duvara yaslayıp düşünerek uyuyakaldım...

Ha-rinin ağzından:
Bembeyaz bir yere gelmiştim... Annem neredeydi... Jungkook neredeydi... En son hatırladığım şey bir fren sesiydi...
Öldüm mü ben yoksa...

Filmlerde de böyle olurdu biri ölünce bembeyaz bir yere giderdi...

Babam nerede... Sonunda babama kavuşacaktım...

Bembeyaz ve sisli olan etraf ben yürüdükçe yemyeşil oluyordu...

Buraya hiç gelmemiştim... Ben kesinlikle öldüm ya da komadayım bilmiyorum...

Ama babamı göreceğim için şuan nerede nasıl olduğu pek umrumda değildi...

"BABAA" diyerek bağırdım...

"BABAAAA NERDESİN..."diyerek tekrar bağırdım...

Bağırırken de ilerliyordum...

"BABA BEN SENİ ÇOK ÖZLEDİM... BENİM BEN KIZIN... HA-RİN"diyerek tekrar bağırdım...

Biraz daha ilerleyince tam karşımda sırtı dönük bembeyaz giyinmiş bir adam duruyordu...

Hayal meyal hatırlıyordum babam polis olduğu için iri yarı kaslı birisiydi...

"Baba" dedim kısık sesle...

Tam arkasını döndüğü an göz göze gelmiştik...

Bu oydu... Benim canım babam...

Gözlerim dolup ağlamaya başladığımda babam yanıma gelip yüzüme doğru eğildi...

"Birşey mi oldu hanım efendi?"diye sorunca ağlamam daha da şiddetlendi...

"Beni unutmuşsun.... Baba ben Ha-rin.... Kızın..." deyince aynı şekilde onunda gözleri dolunca ellerini omzuma koydu....

"Gerçekten mi... Sen iyi misin kızım..."
"İyi değilim babacım seni görmek bana iyi geldi..."deyip sarıldım...

Sarıldığımda bana babamda sarıldı...

Saçlarımı okşamaya başladı... Daha sonra konuşmaya başladı...

"Kızım sen çok büyümüşsün... Neden burdasın... Başına kötü birşey mi geldi?" diye sorunca cevap verdim...

"Baba biz kaza yaptık..." diye söyleyince ellerini omzuma koyup kendinden ayırdı...

"Biz derken... Başka kim vardı yanında..." diye sorunca gözlerim tekrardan dolmaya başladı...

"Baba ben evlendim... İlk başta zorla evlendirildim ama.... Sonra kocama aşık oldum..." deyince"kim bu?" deyip kaşını çatıp kollarını birbirine birleştirerek yüzüme baktı...

"Jungkook... Jeon Jungkook..." deyince düşünür gibi yaptı...

"Bu soy ismi bana tanıdık geliyordu... Benim ekip arkadaşım..." diye söyleyince"evet baba... Senin arkadaşının oğluyla evlendim..." deyince tekrar sarıldı...

"İyi gözüm arkada gitmemişim öyleyse..."deyip saçımı öptü...

Bir anda etraf kararınca bir ses duyuldu... Bu ses onundu...

Jeon Jungkook'un...

"Seni çok özledim güzelim uyan artık..." demişti...

Sesi  koskocaman yerde yankılanmıştı...

"Baba ben gitmek istemiyorum..."deyip yüzüne baktım...

"Kızım... Seni sevenler var oraya gitmek zorundasın... Hem annen orada hem de Jungkook... Ayrıca beni kimin öldürdüğünü de bulacaksın... Bu sana vasiyetimdir güzelim..."deyip saçlarımdan öpüp benden ayrıldı...

Son kez yüzüne bakıp arkamı dönüp yürümeye başladım...


                           ..........

Gözlerimi başımdaki ağrıyla açıp etrafıma baktım...

Şuanda hareket eden sadece gözlerimdi...

Başımda durup serumu değiştiren hemşireye bakıp "su"dedim...

Hemşire ise heyecanla odadan çıkıp "Hasta uyandı... Hasta uyandı..."diyerek odadan çıktı...

Kendimi zorlayarak oturmaya çalıştım.... Ama olmamıştı...

Ne kadar burda böyle uyuyordum... Bilemiyordum...

Dışarıdan gelen uğultu seslerini duyamıyordum...

Doktorlar gelip beni muayene etmeye başladığında yanıma tanımadığım bir adam  geldi ...

"Ha-rin sevgilim... İyi misin..."deyince yüzüne tiksinir gibi baktım...

"Ne sevgilisi be... Seni tanımıyorum bile..."

                          ********

Sizce Ha-rine ne olmuş olabilir arkadaşlar?...

Bir kaç yıl önce yaşadıklarını unutmuş olabilir mi!?

Beyin hafızası geçirmiş olabilir mi?

Tahmininizi yazın...

Polis Mafya'm +18Where stories live. Discover now