70. TRABZON KABUSU🍃

Start from the beginning
                                    

Endişeyle "Demir!" diye bağırdığımda, Cengiz'e diklenen adam Demir'in omzuna elini koymuştu, ama Demir elini tutup çevirerek bir yumruk da ona indirdi. Adam geriye doğru savrulurken Cengiz'in kollarına gittiğinden haberi yok gibiydi.

"Uyy!" diye bağırdı adının Naciye olduğunu öğrendiğim kadın. "Etmeyun uşaklarum!" Onu kimse takmadı.

"Şimdu yedum senu!" diyen Oktay abi Hüsnü denilen adamın üstüne atlamıştı ki bu kez daha sesli bir silah patladı.

Nur'la birbirimize sokulurken, "Kesin ula kavgayi!" diye bağırdığını duydum birinin. Herkes susmuş bir şekilde adama bakarken ben de Nur'un bedeninden ayrılıp silahı ateşleyen yaşlı adama baktım. Beyaz saçları ve sakalları bir yana dursun altın dişleriyle gerçekten de filmlerdeki ağa dedelere benziyordu.

"Neredesun sen Cevat!" Asiye babaanne kızdığında teorilerimin doğru olduğunu anladım, bu gerçekten de Atakan'ın dedesiydi.

Cevat dede şaşkınca Asiye babaanneye baktı. "Şimdu hesap vermenun sırasi midur hanum!?" Asiye babaanne yeşil eşarbının önünü gevşetirken öfkeyle solukladı, ama Cevat dedeye de cevap vermedi. "Hüsni doğru söyley," dediğinde herkes bir karış şaşkınlıkla dikkatini ona verdi. "Ha bizim eşek Serhat yemiş oyle bir fuşki!"

"Ben ne dedum?" Hüsnü denilen adam öfkeyle Oktay abiye baktı. "Senin uşağun kaçırmiş bizimkinu!"

Naciye öne atılıp gözlerini kıstı. "Şimdu nolacah Cevat efendu! Deyiver pakayum bana!"

Cevat dede bakışlarını çok kısa bir süre Asiye babaanneye dikip sonrasında "Evleneceler." dedi, ortaya doğru. Farah abla kendini Oktay abinin kollarına bırakırken Oktay abi dehşetle babasına döndü.

"Ula babu sen ne diysen!"

(Gülmekten yazamiyom şgefhdüwkfhsldşğdüsocbsldk)

"Ne dediysam o!" diye kızdı Cevat dede.

"Uy paha bir şeyler olayi!" Farah abla süzülerek yere düştüğünde kimse onu dikkate almadı. Endişeyle ona bakarken gözlerini açıp kocasına baktığını görünce numara yaptığını anladım.

"Ben size kiz miz vermem ula!" dedi Cengiz'e diklenen adam.

"Ula sen carışma Ahmet!" dedi Hüsnü  öfkeyle. "Cevat dede doğru söyley!" Bakışlarını Oktay'a dikti. "Söyley söylemesune de, benum de şartlarum vardur!"

Oktay abi sinirli bir nefes çekti içine. Sonra da sabırla Hüsnü'ye baktı. "Ha söyle bakayum nedur o şartlarun?!"

"Madem bizden kiz aldunuz, biz de sizden alacayuk!"

Asiye babaanne "Ula bizim pekar kizumuz mu var tepsi kafali!" diyerekten sinirle öne atıldı.

Hüsnü'nün gözleri bizim olduğumuz yöne dönerken "Ha bunlar nereyedur?" dedi sinirli sinirli. "Bu kadar kiz vardur da! Birini Tolga'ya verecesunuz!" Atakan öne atılmıştı ki, Hüsnü'nün Tolga'ya dönüp "Hangisini beğendun?" demesiyle Cevat dede onu durdurdu.

Tolga'nın gözleri bize döndüğünde dudaklarım bir parça açıldı. Pazardan mal mı seçiyordu bu salak!

Melis'e baktı önce. Melis çocuğa öyle bir baktı ki, baktığına pişman olup Yağmur'a döndü. Yağmur bakışlarıyla abisini işaret ettiğinde yutkunarak Nur'a baktı. Nur'u beğeniyle süzerken Nur'un ağzı şaşkınlıkla açıldı, ama Tolga gözlerini ondan çekip bana dikti. Gözlerinde gördüğüm parıltıyla beraber, "Ha bu kizu isteyrum." demesi bir olmuştu.

UFAKLIK | Daddy Issues ✓Where stories live. Discover now