18.Bölüm

2.1K 130 6
                                    

Keyifli okumalar dilerim :)

🦋



Boşlukta sürükleniyorum sanki,
her yerim de ağrı.Sanki kamyon üzerimden geçmiş gibi,gerçeği geçse sağ kalmam,halı olur milletle satılırdım.Başımda,şakaklarımda,boynumda,kollarım,ellerim,sırtım,belim bla bla bla.Bu kadar uzatmaya gerek yoktu ama neyse. Ama gerçekten de canım acıyor ve inanılmaz bir ağrım vardı. Nerde olduğumu?tuğrulun nasıl olduğunu? Ölüp ölmediğimi merak ediyorum. Gözümü açmak istedim ama açamadım.Sesler vardı,ama uğultu şeklindeydi.Ve tekrar kendimi karanlığın kollarına bıraktım...



🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋


İçim yanıyor gibiydi,inanılmaz derecede suya ihtiyacım vardı.Gözümü yine açıp,su demek istedim ama sadece küçük bir fısıltı çıktı ağzımdan."su..." dedim, sesler vardı ama duyamıyordum.Sanki beynim,iflas etmişti. Ağzıma değen bir şeyle,su olduğunu anladım ve suyu kana kana içtim,içimdeki ateş ve yangın sönünce rahatça tekrar kendimi,karanlığa bıraktım.


🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋


Gözlerimde kaya var gibi ve açılmamak için yemin etmiş gibiydiler,açmak istedikçe yanıyorlardı.Ama bu sefer de sesler geliyordu.Sesleri net duyuyordum ama görüntü yoktu."Ah,hatun ne zaman açacaksın o gözlerini dırdırını bile özlemişim..." dedi bir ses ve seslerde karanlığa gömüldü.
Tekrar sesler geldi,ama yine görüntü yoktu."Ateşi var! Dinmiyor!" dedi bir ses ve yine karanlık.
Defalarca aynı şeyi yaşadım.
Ama son hatırladığım şey ise,"Saraya yaklaşıyoruz..." diyen bir sesti.


🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋


Gözlerim yavaşça açıldı, açıldı ve açıldı. Görüntü bulanıktı ama sonradan netleşti.kahverengi bir tavan karşıladı beni. Yaşıyordum ya o da mucize.En son azraile 3. Dünya savaşı veriyordum,galiba ben kazanadım.Eh,kıçımdan terler de akıyordu beleş mi galip çıktık koçum!
Olduğum yerden yavaşça doğrulmaya çalıştım.Sırtım sanki tutulmuş gibiydi.
Boğazım kurumuş, başım ağrıyor ve midem kazan gibiydi.

Yüzümü buruşturarak oturur pozisyona geçtim.Elimi belime attım,ah canım belim senden çektikleri ne be!
kendime gelince ise etrafa baktım, ve Gökten inen bir YUNAN TANRISIYLA karşılaşmamla dilim tutuldu, lâl oldum sanki. Başı yana düşmüş,sarı ve kahverengi saçları dağılmış,göz altları morarmış,ve yüzü yorgun olan bir tuğrul.Bu görüntü kalbimden 'Tık' diye bir ses gelmesini sağladı.Gür kirpikleri vardı Yakışıklımın! Ne ara bu kadar yavşak oldum lan!


Kaç dakika öylece onu izledim bilmiyorum, ama izledikçe izleyesim geliyordu, ve hayranlıkla ona baktım.Ölürken bile onu düşünüyordum,artık nasıl bir büyücüyse.Karnımda ki yara kendini belli edince,inledim.Hay senin derken tuğrulun bomba patlamış gibi bir yüz ifadesiyle etrafına baktı ve hemen sonra bana.Melül ve kedi bakışı attım ona.O ise rüya görüp görmediğini anlamak için elini yanağıma koydu.
"Ben g-gerçeğim." dedim zorlukla,çünkü daha iğleşmiş değilim.

Gözleri parladı içinde umut,sevinç,mutluluk, üzüntü ve minak bir öfke. Yani umarım o öfke azdır,tahmini bir sonuç. Ben daha ne olduğunu anlamadan,beni hemen kendine çekip sarılmasıyla,donup kaldım.Sanki bir cam parçasıyımda kırılmamak için özen gösteriyordu.
Eli saçıma gitti hafifçe okşadı,dağılan saçımın kokusunu içine çektiğinde ,gözlerim istemsizce kapandı. Yapma bunu bana,yapma valla cehennem kapısı bizi çağrıyor!
"Sana bir şey olacak diye yüreğim indi,hatun." dedi boğuk sesiyle.

Benim kalbim ise seyrandı,bayramdı her neyse işte! istediğimi aldım,sarıldım sarıldı. Ellerimi daha da sıktım ve ağzımdan dökülen bir cümleyle kendi ecdadımı bile sövdüm.
"Asıl sana bir şey olsaydı, ben yaşabilir miydim orası muamma." dedim.Derin bir nefes daha aldığını,ve gizlice bir tane daha aldı. Yavaşça kollarını benden ayırdı ve sırtım üşüdü sanki.
Gözlerimin derinine baktı. Acaba o da seviyor muydu beni? İlk kez reddedilmekten korktum.Ben çok özledim ve aşık olduğum gözlerine baktım, ve gözlerini kısıtı. Evet şimdi başlıyoruz.

Sıçmışko...

"Neden beni korudun,kendini neden tehlikeye attın?" dedi öfke ve sinir dolu sesiyle. Ağır ağır yutkundum.Düşün anam düşün! Neden atladın gız! Harbi neden atladım! Gözleri korkutucu şeklide kısılıp bakınca bütün ayar ve dengem altüst oldu,hep aynı şeyi yapıyordu haksızlık!"Şey... Iıı...şeyden işte..." dedim birşey geveleyerek ama yemin ederim ki dediğim şeyden ben bile anlamamıştım,Benim canım öküzüm nasıl anlasın.Sinirlerimde bozulmaya başladı! "Lan sorguda mıyım idam edilme sahasında mıyım belli değil.
Sanki sen vurulsaydın birşey değişicekti!" dedim en son patlayarak.

Bu çıkışımı beklemiyor olacak ki,şaşkınca bana baktı. İki kere yutkundu,yutkununca da hareket eden adem elmasına kaydı bakışım.
Birbirimize uzun uzun Baktık,ve sanki aklına bir şey gelmiş gibi hemen benden uzaklaştı ve,"Özür dilerim,size sarılmamam lazımdı." diyip yüzüme bakmadan çıktı.Bense neye uğradığımı şaşırdım.Size?özür dilemek? Sarılmak? Ne ara ben siz oldum,ne ara öküz ve şerefsiz tuğrul benden özür diler oldu. Şaşkın ördek yavrusu gibi arkasından baktım ve hemen bende indim.Etrafa bakmak yada nerede olduğumuzu merak etmiyor değilim.

Hala ormandaydık ama insanların gidip geldiği bir ormandı az kişi vardı ama yinede insan vardı,nasıl bir cümle olduysa artık.Tuğrul az ilerde bir adamla konuşuyor olduğunu fark ettim.Galiba yemek falan alacak,çünkü adam yemek satıyordu.
Bir süre ikisini izledim.Sonra tuğrulun bakışları beni buldu, ve bakışından tek şunu ayırt edebildim.
çaresizlik ve kararsızlık.
hemen önüne döndü,acaba yanlış birşey mi yaptım. Hadi tamam gebermemesi için okun önüne atladık da onun için yaptık herşeyi sevdiğimden...

Elinde iki tepsi tabakla yanıma geldi.
"Acıkmışsınızdır,yemek yiyin." diyip elindeki bir tabağı bana uzattı.Asla hayır demezdim.İki haşlanmış yumurta, erişte et ve pilav vardı.Tuğrul at arabasına yaslanıp yemeğini yemeye başladı. Bende onun gibi yaptım."Bugün saraya varacağız." dedi buruk bir sesle,nedenini anlamadım. "Orda yaranıza daha iyi bakarlar." dedi,bense boş boş bakıp gözümü kıpıştıra kıpıştıra konuştum.
"Sizli bizliyi bırak artık tuğrul sanki karşında prenses var tövbe, hem ne diye sanki geberecende veda töreni yapıyorsun." diye homurdanıp yemeğimi yedim.Onun dediği bir cümleyle yemeğim ağzımda kaldı ve ne yutabildim ne de atabildim öylece kalakaldım."Çü̈nkü Ben orda olamayacağım..."


🦋

SON.

YENİ BİR bölümün SONUNA GELDİK UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. SEVİLİYORSUNUZ.

OSMANLI'NIN KAYIP TACI(BİTTİ)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant