4-Ayna Ayna Söyle Bana, Kalp Hırsızının Kalbi Var Mı Bu Dünya'da?

Beginne am Anfang
                                    

"Hayır, anne.. Hayır! " Kieran başını iki yana sallarken "Bu bir gerçek oğlum, kabullen. " cümlesine de itiraz ederken "Sıra sana da gelecek, ne kadar erken kabullenirsen o kadar kolay olur. " fısıltısı zihnini delerken oturduğu yersen doğrulmaya çalışan kadının gözleri kayarak düşmeye başladığında hemen kollarıyla sardı.

Her zaman güçlü, korkutucu olan annesinin şu an savunmasız halde oluşu hatta ona hiç göstermediği sevgiyi gösteriyor oluşu canını çok sıkarken insanların bakışlarıyla "Bakmayın! Bakarsanız hepinizin gözünü oyar birbirinize yediririm!" diye avazı çıktığı kadar bağırdı.

Bütün gözler başka yerlere dönerken elini kaldırıp mor dumanların eşliğinde annesinin bedeniyle beraber yatak odasına ışınlandı...

"Korkarım ki çok hasta." diye mırıldandı odadan çıkan şifacı.

"Bir şey yapsana o zaman şifacı değil misin sen? "

"Artık yapabileceğim bir şey yok. " dedi şifacı adam korkuyla bir adım geri attığında çocuğun "Sorunu ne? " sorusunu "Kalbi hasta. " diye cevapladı.

Kieran donup kaldı.

"Ne demek kalbi hasta? " o an adamı gırtlaklamak istese de aklına gelen daha önemli bir şey için annesinin kalp mahzenine ışınlandı.

Atan onca kalp arasında odanın ortasına çömeldi. İki parmağını ustaca yerde gezdirip koruma büyüsü gibi bir sürü büyüyü bozarak taş parçasının havaya kalkmasını sağladı.Kutuyu alarak ondaki büyüleri de bozdu kapağı açtığı an kömür gibi olmuş kalbi dokunsa parçalanacakmış gibi dikkatlice avuç içine aldı.

Her yeri kararmıştı, yakında gerçekten bir kömüre dönüşüp toz olacaktı.

Annesi doğduğu andan beri kalbinde nefret taşımıştı. Büyüdükçe iyice büyümüştü bu nefret ve bununla yaptığı şeyler çok caniceydi sonuç olarak kalbin kömür olması şaşırtmamıştı onu ama bütün ailesini hayatını mahveden annesi de olsa yine de üzülüyordu. Buna engel olamıyordu.

Artık kömür olmuş bir kalbi geri döndüremeyeceğini de biliyordu.

Gerçekten her şey için çok geçti.

Kalbi yerine koydu büyüleri tekrar yaptı ve annesinin yanına ışınlandı..

Koca yatakta yatan kadının nefreti yorgun gözlerinden belliyken çatılı kaşlarıyla tavanı izliyoru.

"Ölüm döşeğinde bile nefret dolusun." diye mırıldandı Kieran ve annesinden alay dolu bir "Ölüm döşeğinde olan annene bile cırlayacak kadar acımasızsın. " cümlesiyle kalbinin acıdığını hissetti.

Dolan gözlerini saklamak için yatağa  uzanarak başını ,annesinin göğsüne yaslarken saçları arasına dalan ince parmaklarla titrek bir nefes verdi.

Normalde bunu yaptığında annesi saçlarına asılarak yataktan atıyordu onu ama bu sefer okşamaya tercih etmişti.

Sanırım ölüme yakın olduğundandı.

"Bana şu an sevgi göstermenin sebebi ne? " diye fısıldadı. "Ölüme yakın olman mı? "

"Hayır, hayatın boyunca son saniyeleri düşünüp madem beni sevebiliyordu neden hiç sevmedi diye düşünüp acı çekmen. "

Kieran güldü, üzgün bir şekilde güldü. "Hiç şaşırtmıyorsun. "

"Kieran." diye fısıldadı hasta kadın. "Unutma, sihir bize güçlü yapar lain yok olabilir ama kötülük her zaman kazanır. Hayatın boyunca nefret et ,her şeyden herkesten nefret et ki kaybedecek bir şeyin olmadığı için ne zaafın ne zayıf noktan olsun. Aşk ve sevgi denen hastalığın en büyük düşmanı sen ol. Sevdiğin herkes sana ihanet edecek, seni aldatacak, kalbini kıracak, güçlerini çalıp seni öldürmeye çalışacak kimse seni sevmeyecek sen de kendini sevmeyeceksin yoksa kaybedecek bir şeyin olur..Hayatın. İntikam, yıkım ve kötülük için var olacaksın. Seni kötü kral olarak tanıyacaklar bütün diyara korku salacaksın. "

FERNWEH (bxb) Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt