6.Bölüm

3.5K 171 8
                                    

Keyifli okumalar :)

🦋🦋🦋

Koşuyordum,evet sadece koşuyordum.
Terlemiş,siyah saçlarım alınma yapışmış,ayaklarım zar zor koşuyordu.Kimden mi kaçıyorum,arkadamdaki insanlardan
"Sultanım! İster gelin ister gelmeyin ama yeriniz hep bu taht!" diyen bir sürü insan.He canım he!,gelirim biraz sonra.Sonra bir ses,o ses adımlarımın yere çivilenmesine neden oldu.
"Emel,güzel kızım,hoşgeldin toprağına!" dedi bir kadın sesi.

Senelerce sakladığım,halamın bile bilmediği, ismimi nerden bilmişti?
Ne toprağı,ne sultanı?
anlamıyorum?
"Kumsal!" dedi halam,ona döndüğümde,yanında betülde vardı.
Bana dolu dolu gözlerle bakıyordu.

"Emel!" dedi,o kadın ona döndüğümde, sadece sesini duyuyordum ama kendisini göremiyordum."kumsal! " diye bağırdı betül,sonra halam "Kumsal!"
"Emel!"
"Kumsal!"
"Hatun!" dedi erkek erkek sesi ve çığlık atarak,kulaklarımı kapatıp yere çöktüm...

🦋

Çığlık atarak uyandım,alnım da boncuklar olmuştu ve kalbim yerinden çıkacakmış gibi attıyordu.
O nasıl kabustu?
"Hatun?" dedi telaşlı bir ses,irkilerek o kişiye dönüğümde,onun tuğrul olduğunu fark etmemle nefesimi tutum.

Dönememiştim,halama betüle dönememiştim.Gözlerim doldu,
"Dönemedim" dedim kısık sesimle.
Ben burda nasıl yaşayacağım,tek ailem onlardı. Tanımadığım,anlamakta zorluk çektiğim bir yerdeydim.

"İyi değilsin, şimdi bir kervansaraya varacağız,orda dinleni verirsin." dedi tuğrul, ama ona dönmeden ve bakmadan sadece başımı salladım.
Nerde olduğumu bilmek için,olduğum yere baktım.İki küçük pencere ve küçük siyah örtülerle kapalıydı.İki tane oturmak için düz,bir tahta vardı ve ben bir tanesinin üzerinde oturuyordum,karşımda ise kaşları çatılmış bir tuğrul vardı.

Şimdi onu düşüncek durumda değildim, ayaklarımı kendime çekip başımı dizlerime koydum.At arabası sarsıla sarsıla son sürat gidiyordu.
Bütün olayları şöyle bir gözden geçirdim.Ben bir taç buldum,ve ellerim benden izinsiz o tacı başıma koydum.Bir ses duydum bir adam sesi,özlem ve heyecan dolu bir sesti.
Hoşgeldin güzel kızım...
diye bir ses.Sonra kendimi burda buldum.herkes farklı konuşuyor, farklı giyiniyor farklı çatışıyorlardı.

Sivas diye bir yer yokmuş,her yer eski evlerle dolu ve inanılmaz yeşil ağaçlar,çimenler yeşillik doluydu.
Cennet gibiydi.Sonra ise sultanım dediler bana,ilk kez görmüşler beni burada, hafsa sultan, yavuz sultan selim...

O zaman...sakince başımı kaldırdım.Dışarıyı izleyen tuğrula Baktım. Ben osmanlıdayım...
Ben geçmişe geldim,ve en sevdiğim padişah yavuz sultan selim.
Tarih dersinde yavuz sultan selimin ebesine kadar araştırdım padişah yavuz sultan selim...
Gözlerim inanılmazca açıldı,ecrin doğru söylüyormuş,efsana dediği bir gerçekti.

"Oha,oha,oha!" dedim inanılmazca,tuğrul hemen bana dönünce,"Biz neredeyiz şuan? " dedim merakla."Hangi dönem,yıl?" dedim hızlı hızlı.Bana anlamsızca ve boş bakıyordu.Bakma öyle,benim için önemli."1512" dediğinde,kalbim hızlandı.2023'den nasılda buraya postalanadım merak etmiyor değilim.
Ama hiçbirşey umrumda değil şuan ki heyecanı yaşayacağım...

🦋

son.

(oy ve yorum )

OSMANLI'NIN KAYIP TACI(BİTTİ)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang