𝖺 𝖿𝗅𝗈𝗐𝖾𝗋 𝗂𝗇𝗌𝗂𝖽𝖾 𝗍𝗁𝖾 𝖺𝗉𝗉 | 𝗅𝖺𝗐𝗅𝗂𝗀𝗁𝗍

ᴅᴏᴏʀ | ꜰɪꜰᴛᴇᴇɴᴛʜ ᴘᴀʀᴛ

Light:
Hey,
Kimsin?

Ryuzaki:
Ah, demek sorunları öğrendin.
Erişimlere bildirim eklendiğinde anlamalıydım.
Sanırım uygulama yapımcılarının gözü fazla korkmuş.
Oysaki sadece sana yazmak istemiştim.

Light:
Kim olduğunu söylemeyeceksin, değil mi?

Ryuzaki:
Tabii ki söyleyeceğim.
Ne sandın, sadece bir platform arkasına saklanıp kalacağımı mı?

Light:
Söyle o zaman, aptal!
Zamanımı boşa geçirmemek için indirdiğim bir sohbet uygulamasında neden bunları yaşıyorum ki?
Benimle bizzat kendin olarak iletişime geçseydin ya!
Ne diye ortaya gizem katıyorsun?
Ve bildiklerinle ne yapabilirsin?
Cidden çok saçma.
Ne tür bir fayda sağladın şimdi?
Aylar boyu indirdiğim uygulamadan bile tırsmama gerek var mıydı?
Kimsin bilmiyorum ama gerçekten çocuk gibisin.

Ryuzaki:
Sakin ol.
Bu arada karakterin adını beğendim.
Ben koymuşum gibi hissettiriyor.

Light:
Karakter adı mı?
Bunun bile senin işin olduğunu söyleme bana.

Ryuzaki:
Tamam, söylemem.

Light:
Şaka mı yapıyorsun?

Ryuzaki:
Ciddi bir konuşma döndürmüyor muyduk?

Light:
Konudan sapıyorsun.

Ryuzaki:
Hayır.
Sadece sana ayak uyduruyorum.

Light:
Babamı bile biliyorsan çok yakın olmamız lazım.
Ve hayatımda böyle biri olmadığına da eminim.

Ryuzaki:
Ne güzel işte.
İlklerinin insanı olmuşum.

Light:
Gerçekten çok gevşek birisin.

Ryuzaki:
Sana çekmişim.

Light:
Ne?

Ryuzaki:
Üzüm üzüme baka baka kararır diyorum.

Light:
Ne saçma bir muhabbet bu.
Kim olduğunu söyle artık.
Canımı sıkmaya başladın.

Ryuzaki:
Merak ediyor musun?

Light:
Merak etmesem sorar mıyım?
Neden aptal gibi sorular soruyorsun?

Ryuzaki:
Aptal olmasam sorar mıyım?
Neyse madem bu kadar ısrar ettin,
Görmeye de gelirsin herhalde.

Light:
Israr falan etmedim.
Neyse.
Nereye geleceğim ve bana zarar vermeyeceğinden nasıl emin olacağım?

Ryuzaki:
Babana yardım etseydin bu kadar uğraşmazdın.
Ayrıca buluşma ayarladığımızdan haberim yoktu.
Haber verseydin keşke önce.
İnsan bir gerilmiyor değil.
Müsait olamayabilirim falan hani.
Gerçi sana müsait olmayacaksam kime olacağım?
Gelirsin özel birimlerin çalıştığı yere.
Baban getirir yanıma.

Light:
Ne zaman geleceğim?

Ryuzaki:
Ne zaman gelmek istersen.
Bu arada baban getirdiği yerin şifresini bilmiyor.
Sana özel şifreyi değiştirdim.

Light:
Ciddi misin sen?

Ryuzaki:
Evet.
Geldiğinde bir kapı göreceksin.
Cennetin kapısı gibi bir kapı böyle.
İçinde de ben varım.

Light:
Dalga mı geçiyorsun?
Siktir git.
Delirdin herhalde.
Ayrıca ne kapısından bahsediyorsun?

Ryuzaki:
Saatlerdir bana diyorsun aptal diye de, benden altta kalır yanın yok sanki.
Cennetin kapısı diyorum, ne kapısı diyorsun.
Düşler köşkü ya.
Sen seversin böyle yerleri, Light.
Malum yazılımla bile normal insanlarla yapamadığın konuşmaları yapıyorsun.
Hayal dünyan çok geniş.

Light:
Boş yapmayı keser misin?
Kapının şifresini söyle.
Konuşma uzadıkça saçmalıkta artıyor.
Matematik doğru orantı gibi.

Ryuzaki:
Babanı sikeyim.

Light:
Ne?
Hakaret etme durup dururken.
Canın mı sıkılıyor senin?

Ryuzaki:
Sütten çıkmış ak kaşık konuştu.
Şifre diyorum, babanı sikeyim.
Girersin içeri.
Görüşürüz.