60. YENİ BAŞLANGIÇLAR

Start from the beginning
                                    

Şaşkınca gülerken "Harbi unuttum ben onu." dedi keyifli bir şekilde. "Tabii konu sen olunca aklım başka bir şey almıyor."
Üzerinde siyah bir tişört ve siyah bir pantolon vardı. Deri ceketi ise her zamanki gibi üstündeydi.

"Demir," dedim gözlerimi kısarak. "Sen neden hep bunu giyiyorsun?" Ceketinin yakasını tuttuğumda bakışları elime kaydı.

"Bir nedeni yok," dedi dürüstçe. "Alışkanlık diyelim." Gözleri yüzüme tırmandığında dudaklarını yalayarak ıslattı. "Mesela seni öpmek gibi." Dudaklarımızı birleştirdiğinde yumuşak öpüşü her zamankinden daha derindi. Sanki yaralarımı sarmak ister gibi öpüyordu dudaklarımı. Acı çığlıkları silmek istercesine birbirimize yaklaşıyorduk. Gözlerim anın verdiği huzurla kapanırken Demir varlığını hissettirmek istercesine elini belime dolamıştı. Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında başımı göğsüne yaslayıp kollarımı bedenine doladım. Burdayım diyordu atan kalbi. Senin için buradayım ve hep senin için burada kalacağım...

"Gidelim mi?" dedim geriye çekilirken. Başını salladığında elimi tuttu. İkimiz el ele evden çıkarken geriye bıraktığımız tek şey dumanı tüten kahve bardağıydı.

❥❥

Yarış pisti her zamankinden daha kalabalıktı. Koltuklara insanlar sığmıyordu. Herkes birbirini itekliyor bazıları ayakta bayrak sallıyordu. Sanki bugün özellikle herkes buraya toplanmış gibiydi. Hiç görmediğim yeni yarışçılar vardı. Bugüne özel bir şey olmalıydı.

"Ne oluyor?" Diye sordum, gözlerim etrafta gezinirken. Yarısı başlatan kız sarışın biriydi. Starter kız Gamze'yi görememiştim. İstifa etmiş olabilir miydi?

Demir "Bugün ölen bir arkadaşın ölüm günü." dediğinde ona çevirdim meraklı gözlerimi. "Abisi onun anısına yarışacak. Yani anlayacağın bu kalabalık o yüzden."

"Kimdi?" Merakla gözlerimi kıstım. "Yani ölen yarışçı?"

"Ferhat adında biriydi." dedi Demir. Bir yandan da hazırlık odasına gidiyorduk. "Genç biriydi. Saygılı ve gerçekten de iyi bir çocuktu."

"Nasıl öldü?"

Cebinden çıkardığı sigarasını ateşlerken "Sence güzelim?" diye sordu. "Motor kazası. O yarışta ben de vardım. Çocuk başarılı bir yarışçıydı ama dikkatsizdi. Yarışta hızını kontrol edemediği için duvara çarpıp havada takla atarak kemiklerini kırdı ve öldü." Demir normal bir şeyden bahseder gibi anlattığında dudaklarım bir parça açılmıştı. "Bakma öyle, tek ölen o mu sanıyorsun? Ben burada en az yirmi kişinin ölümünü gördüm."

"Çok tehlikeli." dedim başımı iki yana sallayarak. Demir gerçekten de aşırı hızlı kullanıyordu. Bu söylediklerinden sonra motora olan güvenim korkuya dönüşmüştü. O sanki bunu anlamış gibi elime uzandı.

"Merak etme, sana bir şey olmasına izin vermem." Eğilip yanağıma değdirdi dudaklarını. "İstersen izle ufaklık, katılmak zorunda değilsin."

Başımı iki salladım. "Beraber katılacağız. Hem, belki ben varken daha dikkatli kullanırsın. Kendin için korkmuyorsun."

Sözlerimle birlikte gözleri kısıldı. "Ben artık kendim için de korkuyorum." dedi şaşırmış gibi. "Ama bu bile senin için Efnan. Seni yalnız bırakmaktan korkuyorum. Ben olmazsam başına geleceklerden korkuyorum. Sanki ben yanında olursam seni her şeyden koruyabilirmişim gibi geliyor, kendi yokluğuma senin için korkuyorum."

UFAKLIK | Daddy Issues ✓Where stories live. Discover now