MAGIVORE

1. Bölüm: "KARANLIĞA DOĞRU"

Herkese merhaba, normalde yazdığınız hikayelerin kapaklarını tasarlayan kişiyken bu sefer o hikayeyi yazan kişi olarak karşınızdayım. Kafamda hep sizlerle paylaşmak istediğim kurgular ve dünyalar vardı, bu hikayemde onlardan birinin içine gireceğiz. Umarım okurken sizler de benim yazdığım kadar zevk alırsınız, iyi okumalar.

🕯️ MAGİVORE 🕯️

Sabahın erken saatlerinde alarmım çalmaya başladığında, güne başlamak için oldukça heyecanlıydım. Bugün ilk defa okula gideceğim için çok heyecanlıydım ve benim için oldukça önemliydi. Çünkü, öğle arasında okulun futbol takımı seçmeleri yapılacaktı ve ben de seçmelere katılmak istiyordum. 12. sınıfa yeni başladığımdan dolayı üniversiteye gitmeden önce sevdiğim şeyi yapabilmek için son şansımdı.

Sıkıntılı bir uyku geçirdiğim için biraz yorgundum ama hala kendimi hazır hissediyordum. Kendimi bildim bileli hiçbir gün dinlenmiş ve enerjik uyanmadım, kendimi sürekli yorgun hissediyordum. Bunun için doktora da gittik maalesef hiç sonuçlanmadı. Yataktan kalkıp hızlıca duşumu aldım, kahvaltımı yaptım ve giyinip hazırlanmak için aynanın karşısına geçtim.

Karşımda 173 boyunda, beyaz tenli ve kahverengi saçlı bir kız bana bakıyordu. Uyku konusunda sorunları olduğu için her zamanki gibi gözlerinin altında halkalar vardı.

Saçımı düzeltirken kendime baktım ve içimden "Bugün harika bir gün olacak!" diye düşündüm. Okulun yolunu tutarken, kasabanın sokakları sessizdi. Kimse henüz uyanmamıştı ve evlerin pencereleri kapalıydı. Ancak, okula yaklaştıkça sokaklar daha da hareketlendi ve sağım solum mavi üniformalı gençlerle dolmaya başlamıştı.

Okula vardığımda, sınıf arkadaşlarımın sıcak gülüşleri beni karşıladı. Buraya taşınmadan önceki okulumda pek arkadaşım yoktu ancak bu okulda sevdiğim bir sürü arkadaş edinmiştim. Sınıftaki yerime oturdum ve matematik dersimiz başladı. Ders boyunca, öğretmenimiz sayıları ve denklemleri anlatıyordu ama benim zihnim seçmelere dair planlarla doluydu.

Derste sıkıcı anlar geçirirken, yanımdaki kızların gülüşleri ve konuşmaları dikkatimi dağıttı. Bazıları yarınki sınav hakkında konuşuyorlardı, bazıları ise sevgilileri hakkında fısıltılarla sohbet ediyorlardı. Ben de onlara katılmak istiyordum ama bir yandan da seçmelere hazırlanmam gerekiyordu.

Matematik dersi sonunda, öğle arasına kadar sürecek bir ara verildi. Arkadaşlarımla birlikte kantinde bir şeyler yedik ve futbol seçmeleri hakkında konuşmaya başladık. Ancak, yanımızdaki grup bizim konuşmalarımızı duymuştu ve Eda bize doğru yürüyerek "Sizler ne konuşuyorsunuz?" diye sordu.

Eda, okulda zorbalık yapan bir grupla takılan popüler bir öğrenciydi. Onun varlığı hepimizi rahatsız ediyordu ve onunla uğraşmak istemiyorduk. Ancak, ne yazık ki bugün şansımız kötüydü.

Görmezden gelip cevap vermedik ancak son kaçınılmazdı. "Sizler bok gibi futbol oynarsınız, niye seçmelere giriyorsunuz ki?" diye dalga geçti. Bu sözler bizi incitti ama uzatmasın diye sesimizi çıkarmadık. Eda, yanındaki arkadaşlarıyla birlikte gülmeye başladı ve bizim yanımızdan uzaklaştı. Ancak ben sinirlenmeye başlamıştım, kimsenin benimle ya da arkadaşlarımla böyle konuşmaya hakkı yoktu. Bu okulda kimsenin cesaret edemediği şeyi yapıp ona zehrinden tattırmam gerekiyordu.

"Haydi Eda, sus ve bildiğin tek şeyi yani selfie çekmeye devam et." diye arkasından bağırdım. Alınmış olacak ki yüzü düştü ve "Git başımdan.." diyerek arkadaşlarıyla uzaklaştı.

Yemeklerimizi bitirdikten sonra, futbol sahasına doğru yürümeye başladık. Kalabalığın arasında kaybolduk ve seçmelere katılmak için çok heyecanlıydık. Saha kenarında beklerken, aşık olduğum çocuk yanıma geldi. Beni görünce gülümsedi ve "Merhaba" dedi.