Matematik Hocam

bölüm 11

"Çocuk? Ayrıca babama beni göstersen de beni öldürsen de gelmez" diyerek ellerimi göğüsümün üzerinde birleştirdim

"Niyeymiş o" dedi soran sesle "babam beni seviyo mu sanıyon abicim" dedim mal gibi bakarken

Bi anda yediğim darbeyle neye uğradığımı şaşırdım

"Ne demek gelmiyicek lan" diye sinirle bağırdı "yok abi ben şaka yaptım bak komik şaka gelir o vallahi" derken götüm tutuştuğu için geri adım atmıştım

Dizlerime arkadan vurdukları için yere düşmüştüm. Kolumun acısı dışında bir şeyim yoktu fakat korkmama engel değildi

"Benden ne istiyorsunuz" diye sordum. Bağırmadım çünkü bağırırsam bana zarar vericek gibiydi

"Senden değil çocuk babandan istiyorum" dedi sakin bir sesle ama gözleri hiç sakin değildi. Ateş saçıyordu etrafa

"O zaman beni neden kaçırdınız?" diye sordum. Babamı kaçırsaydılar şartmıydı beni kaçırmaları

"Boş konuşma sorularını kendine sakla" diyerek bir odaya yöneldi

Fakat orasının ne olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Bakmaya da cesaretim yoktu

Tam ayağa kalkacakken başıma yediğim darbeyle kendimi karanlıkta buldum

*****

Canımın acısıyla gözlerimi açtım. Uyku sersemi olan gözlerim kapanmak için direniyorlardı.

Zorda olsa gözlerimi açtım ve aval aval etrafa bakmaya başladım.

Sandalyedeydim ve bağlanmıştım. Ciddi anlamda bu ipler çok sıkıydı. Canım yanıyordu

Benden ne istedikleri hakkında bir fikrim yoktu. Tek bildiğim babamın asla gelmiyicek olmasıydı.

Savaş hocaya ne kadar mesaj atmış bile olsam görmeyebilirdi veya boşverebilirdi. Çünkü hayatında bir yerim yoktu.

Hoşlandığı kadının yanında olabilirdi

Ne düşünüyordum ben böyle? Hayatım tehlikedeydi ve kaçmam gerekiyordu. Bu ipleri nasıl çözüceğimi düşünmeliydim

"Hey" diye bağırdım sesimi duyurmak için "bu ipler çok sıkı" diyerekte devam ettim

İçeri bir adam girdi "Seni buraya keyfin için mi getirdik" diye bağırdı. Fakat daha önce gördüğümü hatırlamıyordum bu simayı.

Vücudunu saran gömlek ve altında siyah bir pantolon vardı. Yüzünün çoğu yerinde kendini belli eden izler vardı. Kimisi büyük kimisi küçük.

"Ya valla biraz gevşet başka bişey istemiyorum" derken sesim yeni uyandığım için çatlak çıkıyordu.

Adam ikna olmuş gibi yaklaştı ve hafifçe gevşetmeye başladı

"Biraz daha gevşet ya bu ne" dedim sinirle söylemiş olsamda sesim asla sinirli çıkmamıştı

"Direkt açalım istersen bide prenses yatağı istermisin?" derken acayip sinirli gibiydi

Sadece baktım adama. Kim olduğunu çözmeye çalışıyordum. Daha önce görüp görmediğimi tartıyordum kafamda.

"Eveeet" diyerek içeri giren adama baktım. Sesi çok neşeli gibiydi. Fakat elindekini görmemle benim neşem kaçmıştı.

"O ne?" diye sordum elindekine bakarken

"Bu mu?" dedi elindeki şırıngayı kaldırırken. Hızlıca kafamı salladım

"Bu senin için Livacığım. Bunu sana enjekte edicem" diyip gülümsemişti

"Neden?" dedim korkuyla "bilmem belki öl diyedir" dediğinde ağzımdan koca bir çığlık firar etmişti