54. NUR & CENGİZ

Start from the beginning
                                    

Saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptığım için bugün çok şanlı hissediyordum çünkü aşırı derecede sıcaktı.

"Koşarken rahat ve yavaş olmalısın." dedi Emre. Bakışları üzerimde geziniyordu. "Sen alıştığın zaman söyle, hızı arttıralım."

"Arttır," dedim kendimden emin bir ses tonuyla. Emre ilk şaşırsa da dediğimi yaptı ve hızı arttırdı.

Ben koşmaya devam ederken o yüzündeki sırıtışla beni izliyordu. "Müthiş," dediğinde ona baktım, fakat o bana değil arkama bakıyordu.

Kaşlarımı çattım. "Ne?"

Bana dikti gözlerini. "Çoğu öğrencime göre atletik bir vücudun var. Tebrik ederim, bu zamanda bu vücut zor."

Güldüm bu sözlerine. Onun bunun peşinde koşup haber yapmaktan fizik de yapıyordu insan. "Teşekkür ederim."

Sıcak bir gülümseme gönderdiğinde önüme döndüm. Sonrasında saymaya başladım. Her koşuşumda yumuşak nefesler alıyordum ve bu durum beni aşırı derecede rahatlatıyordu.

Yarım saat boyunca koşu bandı ve diğer antrenman aletlerinde ısınmıştım. Şimdiyse Emre'yle birlikte ringe doğru gidiyordum. Bana kendimi savunmam için birkaç hareket gösterecekti.

Ringe ulaştığımızda kaşlarımı çattım çünkü ring doluydu. İki kişi antrenman yapıyordu. Nedense arkası dönük olan adam bana birini anımsatıyordu. Karşısındaki adamın iki katı olması, geniş sırtı ve uzun boyuyla ürkütücü görünüyordu. Nedensizce aklıma Cengiz düştü. Çünkü ona rakip olabilecek tek adam bu gibi duruyordu.

"Cengiz," dedi biri. Gözlerim kocaman açılırken az önce dikizlediğim adam bize doğru döndü. Gördüğüm sima karışısında neredeyse boğulacak gibi öksürmeye başladım.

"İyi misin?" diyordu yanımda dikilen Emre. Ben öksürmeye devam ederken elini omzuma koydu. "Nur?"

Başımı kaldırdığımda Cengiz'in de bana baktığını fark ettim fakat gözleri birden omzuma kaydı. Ben de omzuma baktığımda Emre'nin elinin bugün ikinci kez omzumda olduğunu fark ettim.

"İyiyim," dedim, omzumu geri çekerken.

O sırada Cengiz de ringin ipini kaldırıp oradan indi. Gözlerinin hala üzerimde olması anlamsızca kalbimi hızlandırırken diğer adam da inmişti ringden.

"Geçelim mi?" dedi Emre.

Cengiz'in üstü çıplak olması dikkat bozucuydu. Bir insanın nasıl sekizli baklavası olabilirdi? O görünen adinosları yapay olabilir miydi? Göğüsleri bazı kız arkadaşlarımınkinden daha büyük duruyordu. Göğsünden şortuna kayan terler nedensizce yutkunmama sebep olurken anlamsızca nefesimi tutuyordum. Dudağının kenarı kıvrılırken kaşları havalandı. Ne yaptığımı yeni anlamıştım. Ben birkaç dakikadir açık açık Cengiz'i süzüyordum!

"Nur?" Emre'nin konuşmasıyla dudaklarımı dişleyerek ona döndüm. "İyi misin?" diye sordu ilgiyle.

Başımı salladım. "Evet." Sesimin kısık çıkmasını umursamadım ama bir kez daha arkamı dönüp de Cengiz'e bakacak yüzüm kalmamıştı. Dudaklarımı dişimle koparırken dilime gelen metalik tattan kanattığımı anlamıştım.

UFAKLIK | Daddy Issues ✓Where stories live. Discover now