Hızlıca kafamı salladım. "Yakışıklıymış." Dedi ve kolumu cimcikleyerek "aferin kız!" Dedi. Yüzümü buruşturarak Kolumu sıvazladım. "Anne napıyorsun ya?!" Annem ellerini göğüslerinde bağlayarak bana baktı. "Baban da farkında bu hallerinin, bir gün yemeğe çağır da babanla tanıştır."

Gözlerimi kocaman açarak ona döndüm. "Anne!" Annem omuzlarını silkerek "Ne var? Merak ediyor adam." Dedi. Gözlerimi devirdim. Muhabbetin daha fazla uzamaması için tepsiyi elime aldım ve mutfaktan çıktım. Batılar çoktan masaya geçmişti.

Benim peşimden Annem de odaya girdi ve "size afiyet olsun çocuklar. Ben çıkıyorum." Dedi. Tam giderken bize tekrar döndü ve gülerek "Maşallah." Diyip evden çıktı. Sanırım bu söz Batı'yaydı.

Batı da fark etmiş olacak ki bana bakıp güldü. Diğerleri fakretmemişti çünkü şuan onlar için tek önemli şey yemekti. Çoktan başlamışlardı. Batı imayla "e afiyet olsun o zaman." Dedi. Selim börekten bir ısırık alarak "sanada, sahada." Diyerek geçiştirdi ve tekrar tabağına gömüldü. Nilay'ın da Selim'den farkı yoktu.

Batı onları hayretle izledi "lan size İzmir'de yemek vermiyorlar mıydı, napıyorsunux?!" Dedi sitemle. Nilay elini sallayarak "dolmayı uzatsana." Dedi Batı'nın söylediklerini yok sayarak. Batı bir ya sabır çekerek dolmayı Nilay'a uzattı.

Selim nihayet kafasını tabağından kaldırarak bana baktı. "Valla Selin annenin ellerine sağlık, her şey o kadar güzel ki parmaklarını yersin deyimini icraata geçireceğim." Gülerek ona baktım. "Annem yapmadı, hepsini ben yaptım." Dedim gururla.

İkiside şok olmuş bir şekilde bana baktı. "Hepsini?" Diye sordu Nilay. Kafamı aşağı yukarı salladım. "Valla alnı öpülecek insansın Selin." Dedi Selim ve tekrar yemeğe gömüldü. Nilay Batı'ya bakarak "bende nasıl kilo aldı diyordum." Dedi. peşinden Selim "buldu güzel yemek yapan kızı. Şanslı herif." Diyerek sitem etti kendi kendine. "Senin yok diye kıskanma." Dedi Batı nispet yapar gibi. Selim ağzındaki lokmayı çiğnerken ona göz devirdi.

Batı'nın kurabiyelerden birine uzanmasıyla pür dikkat ona baktım. Kurabiyeyi ağzına attı ve gülerek bana baktı. Memnuniyetle bende ona güldüm ve yemeye başladım. Bir süre sonra Selim bize olan özlemini anlatarak yemeğimizi yiyip bitirmiştik. O kadar acıklı ve içten anlatıyordu ki insanın gerçekten ağlayası geliyordu. "Kanmayın bunun duygu sömürüylerine, İzmir'de çok mutlu. Her gün sahilde kızlara yürüyor." Diyen Nilay'la tüm atmosfer bozuldu. "Aynen kardeşim, İzmir bizsiz gercekten çok kötüymüş." Dedi Batı imayla.

"Boşverin beni ya, siz kendinizi anlatın." Dedi Selim olaydan sıvışmak için ve devam etti. "Nasıl gidiyor çifte kumrular?" Dedi göz kırparak. Batı yüzünü buruşturarak ona baktı. "İyi gidiyor." Dedim. Batı'nın çalan telefonuna baktım ve gördüğüm isimle gerildim. Derin bir nefes vererek "İyi gidiyordu." Dememle Batı telefonunu kapatarak ters çevirdi.

Nilay yan gözle Selim'e baktı. Selim'de ona. Bir şeyler olduğunu anlamışlardı. Daha demin arayan Didem'di. Batı'nın üniversiteden arkadaşıydı. Yani Batı'ya göre arkadaştı ama Didem'e göre pek öyle değil gibiydi. "Noldu birden?" Diye sordu Nilay çekinerek. "Hiç, Batı'nın bir arkadaşı varda her işi düştüğünde sürekli Batı'yı arıyor. Ama ne hikmetse sadece Batı'yı arıyor."

"Yazık, belki başka arkadaşı yoktur." Dedi Selim. Ortamı yumuşatmak isteğinin farkındaydım. Yunuşatmaya gerekte yoktu. Şuan kendi kendime yükselmiştim. "Tamam kapatalım bu konuyu, bir daha aramaz zaten." Dedi ve masanın altından elimi tuttu. Bu benim kötü hissetmeme neden olmuştu çünkü şuan onu suçladığımı düşünüyordu. Ama öyle değildi. Sinirim sadece o kızaydı ama sinirimi sadece Batı görüyordu ve ona karşı olduğunu düşünüyordu.

Derin bir nefes alarak elimi ondan çektim ve ellerimj birbirine çarkaparak "Hadi uno oynayalım!" Dedim sevinçle. Nilay ve Selim bana heyecanla baktılar. "Hayır önce bunları toplayalım."dedi Batı ikisine bakarak. "Boşverin, ben hallederim sonra." Batı eline bir tabak alarak ayağa kalktı. "Olmaz öyle." Dedi ve eğilerek yanağımı öptü. "Ay hanımına işte yaptırmazmış." Diyen Selim eline bir tabak alarak ayağa kalktı.

Biraz zaman sonra sofra toplama işi bitmişti. Bende hemen unoyu getirdim ve oynamaya başladık. Kartları dağıttıktan sonra Batı Selim'e bakarak "Bak bu sefer de hile falan yaparsan yemin ediyorum boğarım seni çocuk!" Diyerek tehdit etti. "Evet Selim. Her uno oynayışımızda hile yapıyorsun yeter artık lan!" Dedi Nilay'da.

"Tamam tamam. Hakkımla kazanacağım bu oyunu." Diyerek ellerini hafifçe havaya kaldırdı. Gerçekten de hakkıyla kazanmıştı. Tüm oyun boyunca üçümüz de pür dikkat onu izlemiştik. Son kartını da ortaya koydu ve "ben kazanamayacağım oyuna girmem arkadaşlar." Dedi. Hepimiz sinirle kartlarımızı ortaya attık.

"Oğlum napıyorsun sen bu kartları, kaşla göz arasında yiyor musun? Nasıl hemen bitebilir?!" Diyerek sitem etti. "Bükemediğin eli öpeceksin Batıcım." Diyerek elini Batı'ya uzattı. Batı Selim'in eline vurdu. Selim ise hiç aldırmadan Batı'nın yanağından makas aldı.

"Ulan keşke parayla oynasaydık!" Selim'in bir anda yükselmesiyle hepimiz ona döndük. "Biz kumara karşıyız." Dedim ellerimi kaldırarak. "Selin yeme beni. Kıbrıs'ta kumarhane fikrini aklıma sokan kimdi?" Dedi sitemle. Gözlerimi kısarak "Allah kuru iftiradan saklasın, gerçekten." Dedim alıngan bir sesle.

"Neyse ben bir lavaboya gideyim. Neredeydi?" Diye sordu. Elimle işaret ederek "koridorun sonunda." Dedim. Ayağa kalktı. Ayağa kalkmasıyla birkaç kartın halıya dökülmesi bir oldu. Hepimiz şokla bir kartlara, bir Selim'e baktık. Selim ise Korkuyla bize bakıyordu. "Aa nerden çıktı ya onlar?" Dedi sahte bir şaşkınlıkla.

"Onları orda unutmuşum herhalde, görüyor musun işi?" Dedi gülerek. Batı yavaş yavaş ayağa kalktı. Selim birkaç adım geri atarak "gelme üzerime katil!" Dedi. "Ne ara soktun lan o kartları götüne!" Dedi Batı dişlerinin arasından. "Bende anlamadım, cebime sıkışıvermişler." Dedi Selim geri geri giderken.

"Ulan bir oyunda da hile yapmasan dişimi kıracağım!" Diye yükseldi Batı. Selim tam kaçarken üstüne atladı ve ikisi de koltuğa düştü. Batı eline yastığı alarak Selim'e vurmaya başladı. "Harama el sürme diye kaç kere diyeceğim lan!" Dedi ve daha çok vurmaya başladı. Selim ise Batı'nın hamlelerinden kurtulmaya çalışırken "önce beni bir dinle." Diyordu. "Sor bir niye yaptım?"

Batı durdu ve ciddi ciddi "niye?" Diye sordu. "Sizi yenmek için." Dedi Selim ve bir kahkaha attı. Batı daha çok sinirlenmişti "ulan hala dalga geçiyor!" Selim'e daha sert vurmaya başladı. Nilay hemen telefonunu çıkardı ve onları çekmeye başladı. "Her moralim bozulduğunda açıp açıp izlerim ben bunu." Dedi ve bir kahkaha attı.

Onları gülerek izlemeye devam ederken gözüm Batı'nın çalan telefonuna kaydı ve gülüşüm yüzümde asılı kaldı.

....

SELAM. nasılsınız, iyi misiniz? Umarim iyisinizdir. Ay boyle bir şey yapmak istemezdim ama yani kaos lazım anlatabiliyor muyum? BU ARADA medyadaki foto tam Selim yani. Gördüm ve Selim Dedim. Çok hoşuma gitti. Umarım sizde begenmissinizdir.

Neyse umarım bölümü begenmissinizdir. Ben kaçanzi artik. Birdahaki bölümde görüşelim. Sizi seviyorum, öptüm. Behlül kaçar.

not yardımı/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin