Chan'ın direkt hepsinin içinde bebeğim demesi Seungmin'i heyecanlandırırken kafasını salladı. "Yaparım ben."

"Tamamdır, ben banyoları alıyorum. Felix, Minho siz koridorun sağındaki ilk iki odayı alabilirsiniz, Hyunjin Jisung siz de soldaki iki odayı. Changbin ve Jeongin de karşılıklı duran son iki odayı alırlar, başka.. Alt katı da ben hallederim. Tamam yoruldum konuşmaktan."

"Öğretmen olması dışında sorun yok," diyen Minho ile gülüşme yaşanırken herkes dağılmış, evin her bir yanından ses gelirken Chan bunu duyduğu için gülmüştü. Chan arada arkadaşlarından gelen küfürleri duymazdan gelerek bitirdiği banyolar ile beraber ellerini yıkayıp aşağı indi ve kollarını Seungmin'e sardı hızla, boynuna bir öpücük bırakarak geri çekilmiş, Jisung gülerek dahil olmuştu.

"Bölüyorum ama Seungmin tezgahın üstündeki şu açılmamış bezleri atar mısın?"

"Al," deyip gibi rulo paketi ona doğru attı Seungmin, Jisung indiği gibi geri üst kata koşarak çıkmış, Seungmin de Chan'a dönmüştü.

"Bitirdin mi?"

"Bitirdim şimdi burayı toplayacağım."

"Yardım edeyim, mutfağı bitirdim. Sen süpür ben sileyim, nasıl?"

"Uyar bana."

Chan ile ikisi büyük alt katı halletmiş, kenarlara ittikleri eşyaları yerlerine geri koyarken yorulan altı kişi de merdivenlere oturmuş, dinleniyorlardı. Minho üstündeki tişörtü çıkarıp göğsünü silmeye başlayınca hemen arkasında oturan Felix koca gözlerle ona bakmış, Changbin arkadaşına bakmıştı.

"Toplamışsın, en son erimişti."

Minho sırıtarak göz kırptı. "Manita beğensin diye yaptım."

Onların karşılıklı gülmesi ile Felix de kendini tutamadan gülerken Chan arkasını dönüp tişörtünü çıkarmış arkadaşına bakmış "Git üstüne bir şey giy ya!" demişti.

Minho iki basamak üstünde, arkasında olan sevgilisine yaslandı. "Hiç uğraşamam, çok yoruldum."

Felix onun yüzünü tutup severken Chan da kendini elindeki bezi kovaya fırlattı. "Bitti sonunda. Bir şeyler sipariş edeyim yemek için, siz de duş alın."

Öyle de olmuş, herkes sırayla duş alırken sipariş etmekten vazgeçen Chan alışverişe çıkmıştı. Salondaki koltuklardan birinde uzanan Seungmin onu beklerken, hava kararmaya yakın sonunda diğerlerinin duş sırası bittiği için kendisi girmiş, o çıktığında da Chan gelmişti.

"Ne yiyoruz?" dedi kaşlarını çatarak çünkü arkadaşları dışarıya bir şeyler taşıyordu. Chan elindeki sodaları dolaba yerleştirdi. "Et kızartalım dedi Minho, Felix ile ikisi bir şeyler hazırladı şimdi bahçedeler. Beğendim bu çifti, ikisi de yemek yapıyor, tüm yemeklerimizi onlar yapsın."

Tepkisi Seungmin'i güldürdü, Seungmin onu banyoya göndermiş kendisi kalanları yerleştirip bahçeye çıkmıştı. Bir sandalyeye oturup bacaklarını kendine çekerken Changbin ve Minho et kızarıyorlar, diğerleri de masada oturuyordu.

Hyunjin ve Jisung, Hyunjin'in omuzunda yatan Jisung'un telefondan izlettiği şeyi izlerken Seungmin, Felix ve Jeongin'e baktı. "Naber?"

"Yorgun ama iyi ya," dedi Jeongin. Felix kafa salladı. "Aynısından. Avustralya'ya gelmeyeli gerçekten çok uzun zaman oldu, eski evimizi gidip görmek istiyorum bir ara."

"Yarın gidelim," dedi muhabbeti duyan Minho. Anında gözleri parlayan Felix kabul etmiş, gelen "Senden naber?" sorusu ile Seungmin gülümsemişti. "İyi. Tüm her şey geçmiş gibi, okul, sınavlar, yaşadığımız stresli dönemler, her şey geçmiş gibi."

softcore, seungchan ✓  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin