Bölüm 3: ''Koruyucular''

En başından başla
                                    


Onun alaycı bakışlarını görmek istemediğimden kafamı acıyan bileğime çevirdim.Kötü gözüküyordu.Kesin morarıcaktı.Sağlam kolumla yerden destek alarak kalktım.Kafasını iki yana sallayarak önden yürümeye başladı.Bu sırada arkasından seslendim.''Nereye gidiyorsak biraz ertelesek ve önce yemek yemeye gitsek olur mu?''diye sordum.''Neden?''diye sorduğunda artık kafayı yemek üzereydim.Neden yemek yemeye gidiyor olabilirdik ki.Gerçekten tahmin etmek çok mu zordu.''Çok açım geldiğimden beri hiç bir şey yemedim.''dedim.''İyi yemek yerken konuşalım o zaman.''dedi.

Yemekhane olduğunu tahmin ettiğim bir yerin önünde durduk.Çok büyüktü yuvarlak masalar ve her masada dört tane sandalye vardı.Ama bizden başka kimse yoktu.Sanırım daha yemek saati gelmemişti.O,çalışanın yanına doğru gidince bende gidip en yakın masaya oturdum ve onu beklemeye başladım.Çalışanla bir şeyler konuştu ve arkasını dönüp çıktı.Ne yani yemek yemeyecek miydik?Daha sonra beni kapıda göremeyince sinirle arkasını döndü beni otururken görünce hızlı adımlarla yanıma geldi ve ''Sana otur dedim mi?''diye sordu.Oturmayacaksak buraya neden gelmiştik ki.Hem bu kadar sinirlenicek ne vardı?Sadece bir masaya oturmuştum.Ben cevap vermeyince kolumdan tutup kaldırdı ve çekiştirmeye başladı.Gerçekten bilerek mi yapıyordu.Acıyan kolumu tutmak zorunda mıydı?Kolumu elinden kurtarmaya çalıştım fakat çok sıkı tutuyordu.Benim bu uğraşlarıma sinirlenmiş olmalı çünkü elini çekti ve arkasını dönüp bir odanın önünde durdu.Elini duvara sert bir şekilde vurunca şaşırdım.Tam ne olduğunu soracağım sırada beş tane küçük taş ellerine düşmeye başladı.Taşları alıp tek tek açılan boşluklara yerleştirdi ve kapı açıldı.''Bu da neydi?''diye sormaktan kendimi alamamıştım.Bana baktı ve ''Şifre.''dedi.''Onlar sadece taştı nasıl bir şifre olabilir ki?Üzerlerinde bir şey yazmıyordu.''dedim.O da bana tekrar alaycı bakışlarını atarak ''Sadece sen göremiyorsun.''dedi.Yeter artık ama bu neydi böyle.Hiç bir şeyi göremiyordum.Girdiğimiz odanın neredeyse her yeri griydi.Sadece tavanı siyahtı.Bir tane büyük yatak ve karşısında iki tane tekli koltuk, yatağın yanında büyük bir giysi dolabı onun yanında da bir tane kapı vardı.Sanırım banyoydu.Diğer tarafta boydan açık gri camlar vardı.


Onun oturduğunu görünce bende gidip yanındaki tekli koltuğa oturdum.Bana dönerek''Bana bildiklerini anlat''dedi.Sürekli bana emir vermek zorunda mıydı?İnsan gibi görünebilirdi ama insanca davranmıyordu.''Tamam.''diye söylendim sinirle.Bana seni dinliyorum der gibi bakınca ona dünyada uranyumu çok önceden bulduğumuzu ve kullandığımızı anlattım.''O zaman buraya nasıl gelmiş olabilirsin?''diye sorunca keşke bilseydim diye düşündüm ama sadece ''Bilmiyorum.''diyerek cevapladım onu.Ben bunları söyledikten sonra sanırım bana inanmıştı.Ama hala bana sinirli bir şekilde bakıyordu.Her şeyi anlatmıştım hala neden bana sinirliydi ki.Bana dönerek''Zayndrok'un adamı olmaman bir şeyi değiştirmez.Burada olmaman gerekir buraya ait değilsin.''dedi.Ben sanki burada olmaya bayılıyordum.Buradan nasıl gideceğimi bilsem bir dakika bile durmazdım.''Evet buraya ait değilim.Zaten beni çoktan aramaya başlamışlardır.Beni bulacaklarına eminim''dedim.Bu arada aklımda olan soruyu ona sormaya karar verdim.''Benimle birlikte bir arkadaşım daha o arabadaydı o da burada mı?''diye sordum.''Hayır.''dedi.Bu sırada kapı çalınca ''Tangre.''diye bağırdı.

İçeri yemekhanede konuştuğu adam girdi ve önüme bir tabak bıraktıktan sonra ona selam vererek dışarı çıktı.Şu an çok mutluydum.Geldiğimden beri bir şey yememiştim.Çatalı elime aldığımda aklıma bir şey geldi ve ona dönerek ''O adam nasıl içeri girdi biz şifreyle girmiştik''diye sordum.Bana cevap vermeyerek ''Çok konuşuyorsun.''dedi.


Önüme dönerek tabağımdaki değişik yiyecekten alarak çiğnemeye başladım.Fakat tarif edemeyeceğim kadar iğrenç bir tatla midem bulandı.Elimi ağzıma bastırarak kusmamaya çalıştım.Ağzımdakini zorla yuttuktan sonra tabağı elimle ittim.Bu neydi böyle hayatımda yediğim en iğrenç şeydi.Tabağa bakmayı bırakıp tiksintiyle kafamı kaldırdığımda onu göremedim.Nereye gitmişti ki kapı sesi duymamıştım.

ZIRHIN GÖLGESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin