⤷01. dragonstone, aemon's house

Start from the beginning
                                    

Velaryon gemisini denizin ortasında bulmuşlardı. Denizciler, ejderhaları görür görmez başlarını gökyüzünde süzülen yaratıklara çevirmişlerdi ve gemi kaptanı Lord Corlys Velaryon ise nişanlısını aylar sonra Meleys'in geniş kanatlarının ardında görebilmişti.

İki kız kardeş konuklarının birkaç saat sonra adaya varacağı haberini iletmek için kaleye dönüyorlardı.

Leydi Jocelyn Baratheon odasındaydı. Denizi gören balkonunda oturuyordu ve kızlarının nihayet eve döndüğünü görmüştü. Prenses Aenora her zaman yaptığı gibi ejderhasını kaleye yakın uçurdu ve annesini, geniş balkonun önünden hızlıca geçerek selamlamıştı. Ejderhalara binmeye asla alışamayan Leydi Jocelyn ise yerinden kalktı. Taş balkonun kenarına yaklaştı, kızlarının ejderha sırtında hissettikleri özgürlük konusunda onları anlayabiliyordu ve yüzüne belirgin gülüşü yayıldı. Büyük kızının yakında evleniyor olması ona hâlâ zor geliyordu, gözünde Rhaenys ve Aenora hâlâ bir bebek gibilerdi.

Ancak kızları kendilerini bebek gibi hissetmiyordu artık.

Ejderhalarını kalenin geniş avlusuna indiren kız kardeşler toprağa atladılar ve Rhaenys'in heyecanı, ejderhasının kanatlarını sabit tutamamasına sebep oluyordu. Genç kızın çarpan kalbine eşlik eden Meleys, yüzüne dokunarak ona bir şeyler söyleyen binicisine pür dikkat bakıyordu. Aenora ise ablasına bu konuda hep alayla yaklaşırdı.

"Evlenmeye neden bu kadar meraklı olduğunu anlamıyorum. Lord Corlys yakışıklı bir adam lakin sıkıcı." dedi Prenses Aenora. Deri eldivenlerinden kurtulup Rhaenys'e doğru yürümeye başladı. Ejderhası Moondancer onun peşinden bakıyordu.

"O sıkıcı birisi değil." dedi Rhaenys.

"Emin misin? Tek derdi denizde olup seyahat etmek. Seni mutlaka fahişeler ile aldatacak. Braavos'un fahişelerinin ne kadar ünlü olduğunu bilmiyorsun tabi. Ayrıca Lys kızları da var. Onların her denizciyi baştan çıkardıklarını ve metres olmayı kabul ettiklerini de bil istiyorum."

Prenses Rhaenys gözlerini devirdi.

"O aptal yemini etmeden önce nişanı bozabilirsin." Aenora evliliğe karşıydı. Soylu adamın birine çocuk doğurmak yerine gölge diyarına gitmeyi tercih ederdi.

"Vazgeç artık, Aenora!"

"Sadece seni koruyorum." dedi genç kız. Her zaman haylaz olmuştu ancak onu kızgın görmek zordu. Aenora'nın genelde daha cazibeli ve sakin yapısı bilinirdi. Kendisini bir kadın olarak görmeye başladığından beri güzelliği ile hep övünürdü. Ama erkeklerin ona yaklaşmasını yasaklamıştı. Ablasının koluna girerek onunla kale kapısına doğru yürümeye başladı. "Biliyorsun, babamız eğer istemezsen nişanı sorgu sual etmeden bozar. Kızlarının mutlu olması onun için daha önemli."

Rhaenys kaleye girdikleri sırada kız kardeşine gülümsedi. "Ve ben Corlys ile mutluyum."

"Nasıl mutlusun? Onunla iki günden fazla zaman geçirmedin ve o vakitte de yanınızda hep ben vardım."

"O beni seviyor."

Aenora sıkıntıyla nefes aldı.

"Ben de onu seviyorum. Driftmark'ı evimiz yapacağız ve mutlu olacağım. O kadar da zor değil." dedi Rhaenys.

"Diyarın sıkıcı kadınları gibi olduğun için senden nefret etmek istemiyorum ama beni zorluyorsun." Aenora salon kapısında durdu ve içerideki babasını gördü. Onun yanına gitmeden önce de ablasına uyarır gibi fısıldadı. "Corlys'i kocan olarak kabul ederim, anlaşırız. Ama o aptal ortanca kardeşi Vaemond bana bir daha sarkıntılık ederse, antik Valyria'lı akrabalığımızı umursamam ve onun boğazını keserim."

Dragon's Ashes | HOTD Where stories live. Discover now