Bejin keja'danYokluğu ruhumu yıpratırken etrafımda olanları görmezden geldim.
Benim hikayem daha sekiz yaşındayken başladı doğum günüme günler kala ben bir kabusun içine düştüm.
Suclu olmadığım halde beni suçladı babam. O gün bütün ailemi kaybettim ben.
Zaman benden çok şeyi aldı beni bile alıp götürdü.
Şimdi yirmi yaşlarındayım ve üstümde gelinlik karşımda ağabeyim elinde bordo kuşak.
Gözlerimde yine yaşlar son konuşmamızı yaptık. beni cehenneme göndermemesi için son yalvarışım.
Mecburuz oda bende yoksa bir kişiyi daha o kara toprağa gömeceğiz ailemizden.
Gözlerimi açıp kapadım ve düğün salonunun tam ortasında kanlar içinde yatan adama baktım. Berdel olduğum adam bana acıyla baktı ve gözlerini yumdu. ardından bende yumdum.
Uyandığımda bu seferde elimi simsiki tutan adamla göz göze geldim. Emanet emaneti olmuştum.
Berdelden emanet olmuştum ve karşımdaki buz gibi adama bakıyodum.
Hayat mi,zaman mi,kader mi neydi bilmiyorum ama beni acılara sürüklüyordu.
.
Hikayemi okumak ister misiniz bilmem ama bir şan verirseniz mutlu olurum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilsiz Emanet Gelin
Historical FictionSesiz bir ağıt yaktı genç kız yaşamına ve yaşayacaklarına. Onun adı olmuştu zaten uğursuz ama kızın bir suçu yoktu ki onun kaderi böyleydi. Adam içine attı acılarını biri görüpte deşmesin diye öfkesiyle kapattı. ~~ Kitaptan alıntılar "Sen bana s...