Günler haftaya döndü.
Turnenin son günleri kendi şehrimizdeydik.
Zayn ile Liam arası sıra yönetimden sıkı bir uyarı almıştılar.
Daha doğrusu uyarı silsilesiydi.
Çok az temas kurmuşlardı, ara sıra birkaç defa biz gizlemiştik.
Hiçbir şey çok fazla öne çıkmadı, çoğunlukla ortaya çıkan yeni kariyer fırsatları ve ödül törenleri için birbirlerini tebrik ettiler.
Tabi ki,Neredeyse Ayrılmalarının sebebi menajerimizdi ama bu o kadar da siyah beyaz değildi.
Bunun katmanları vardı.
Bildikleri ve tanımadıkları.
Ama onun için tekrar tekrar üstüne gitmeye ve konuşmaya değmezdi.
Bu sadece daha fazla kalp kırıklığı eklerdi.
Beş kişilik bir grup olarak kahvaltıdan sağ çıkmıştık ama bundan sonra olacaklar muhtemelen daha fazla duyguya yön verecekti.
Louis şu kelimeleri okudu: "Grup Terapisi Seansı."
Kulağa hiç iyi gelmiyordu.
Kulağa korkutucu geliyordu.
Terapi kısmı değil, sorun değildi.
Ama bunu bir grup içinde yapmak...
"Louis saçmalama"
Niall'a katılmıştım.
"Grup Terapisine falan ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum"
Niall bana onay verdiğinde kafamı olumlu salladım.
"Niall?"
Niall içeriden gelen Liam'ın sesiyle oraya koştu.
Büyük ihtimal Zayn, Liam'a oyunda yenilmişti ve Niall'ı takımına alacaktı.
Niall koşarak salona gittiğinde bardağımı masadan alıp çay koydum.
Oturup tabletime bakmaya başladım.
"Buldum!"
Diye bağırdığımda Louis aniden atlayıp elindeki çatalı yere düşürdü.
"Özür dilerim.."
Gülerek çatalı aldı ve yanıma yaklaştı.
"Bak! Gördün mü?"
İmalı bir şekilde bana bakmaya başladı.
"Ne?"
"Emin misin?"
Dediğinde tableti indirip ona bakmaya başladım.
"Louis. Bizim terapiye değil, iyi bir tatile ihtiyacımız var."
"Haklı olabilirsin."
Aniden koluna şaplak attım.
"Hadi ama.. iyi bir tatile ihtiyacımız var."
"Tamam tamam. Haklısın ve uzun zamandır çalışıyoruz"
Güldüm.
Doğruydu hepimize iyi gelebilirdi.
--
"Bak ben herşeyimi aldım!"
Louis Niall'a dil çıkardı.
"Siz niye çocuk gibi davranıyorsunuz.."
Niall ve Louis'e baktım.
DU LÄSER
The Precious Sunshine (Larry-Ziam)
FanfictionSevgilim, kralı karanlık olan bir ülkedir senin saçların Alnın çiçeklerin bir havalanışı. Başın dipdiri bir ormandır senin, Uyuyan kuşlarla dolu Gövden nisandır, benim için Koltuk altlarında ilkbaharın gelişi. Sevgilim, başın kutusudur, Aklın olan o...
