Songül mü Selin mi?

Beginne am Anfang
                                    

yüzünü buruşturdu. Bu hâline güldüm. Ben gülerken göz devirdiğimde başka tarafa baktım. Selin bana bakıyordu. Ne işi vardı burda? Yanında genç bir adam vardı. Adam onun ikide bir saçlarına dokunup samimi tavırlar sergiliyordu. Gözüm istemsizce kayıyordu. Nasıl bir erkeğin kendisine dokunmasına izin verir? Çok yanlış tanımışım onu. Kalbimdeki meçhul acı içimi yaktı. Ceyda baktığım yönü fark edip Selin'e doğru baktı.

"Ohaaa Sadie sen anlatırken acaba masada oturarak canın sıkılıp hayal falan mı gördü bu dedim. Meğer hayal görmemişsin. Gerçekten Selin buralara  gelmiş. "

Hayal gördüğümü düşünmüş gerizekalı.
Gözlerimi çevirip Ceyda'yı dürtükledim.

"Bakma şuna götü kalkmasın mal."

"Öf tamam be."

Esra geliyordu, beni görüp gülümseyip Selin'lere doğru yürüdü. Biraz konuşup gülüştüler. Esra bana gel işareti yaptı.
Sinirden elim ayağım titriyordu. Bardağımdaki birayı dikip onlara doğru yürüdüm.
Ceyda yerinde telefona girmeye başlamıştı. Takmadım ve masalarının önünde durup biraz sinsice biraz da genişçe gülümsedim. Ağzımı açıp konuşmaya başladığımda

"Selin hanım.."

Bi ses sözümü bölmüştü.

"Songül hanım diyecektiniz."

Başımı konuşan adama çevirip yamuk ağız bi gülümsemeyle dalga geçercesine cevapladım.

"Selin olur, Songül olur, Sevil olur Serpil olur. Birçok kadın ismi var şu hayatta. Selin Hanım ne isterse o isim olsun. Sonuçta isimden isime atlıyor."

Esra yüzüme baktı. Göz devirip

"Aşkım arkadaşımız olan Selin'in ikizi bu."
inanamayarak ona baktım.

"Arkadaşımız  olan Selin mi? Buna inandın mı gerçekten ?"

"Ah komiksin sevgilim. Bu Fırat ve Songül evli."

Gözlerim şokla açılmıştı. Şaka gibiydi. Acaba gerçekten ikizi olabilir mi? Bana neden bahsetmedi peki.

"Selin hukuk kazanmıştı. Sen de mi onun gibi hukuk kazandın? Hem selin bana neden bahsetmedi Songül hanım?"

Songül susuyordu. Büyükçe bir nefes alıp anlatmaya başladı.

"Ben Selinle hiç anlaşamazdım. Sanırım o yüzden bahsetmemiştir. Ve.. Ben Fırat'la evlenebilmek için evden kaçmıştım. Selin de ben kaçtıktan sonra sanırım babam üstüne geldi diye sonradan kaçmış. Bana özenirdi hep. Açıkçası Selin eve dönmedi ama ben eve dönüp Hukuk fakültesini bitirip Fırat'la evlendim. Hem beni Selin'le karıştırıp bana acımasızca davrandığın için sanırım bana bir özür borcun var. Selin sevilecek biri değildi. Sizi anlıyorum. O yüzden özürünüzü kabul edebilirim. Normalde tavrını sineye çekmezdim."

Bu Selin olamazdı. Selin yalan söylese belli ederdi. Selin böyle biri değildi. Başkasını kötülemezdi. Haberde gördüğüm röportajda da selin olmadığını düşünmüştüm. Belki de onu yıllar değiştirdi diye düşünüp o sanmıştım. Ama değilmiş. Karşımdaki kadının Selin olmadığına biraz da sevinmiştim. Çünkü Selin bir erkeğin ona dokunmasına izin vermezdi.
Ben düşünürken Esra "hey hey" demeye başlamıştı.

"Aşkım yine neye daldın acaba."

"Yok bişey ya. Sadece Bu Songül'se Selin nerede diye düşündüm."
Esra bana bakarken gözlerinden ateş fışkırıyordu. Dişlerini sıkıp konuşmaya başladı.

"Sanane Selin'den. Sen önce bi songül Hanım'dan özür dile." Özürü böyle dileyemezdim. Basına giden bir meseleyi burda iki özürle çözmek yerine basına tekrar giden bir özürüm olmalıydı. Yoksa babam hayallerimin önünü kapatırdı.

"Özür mayetinde yarın akşam bir parti düzenleyelim."

Fırat tereddütle Songül'e baktı. Songül tamam dercesine başını salladığında keyifle gülümsedim.

Yarın akşam bunun Selin mi Songül mü olduğunu yatakta kalıcı dövmelerinden anlardım...

Ceyda yanımıza gelip konuştu.

"Selin naber ya. Hiç eskisi gibi gülümsemiyosun." Sırıtarak güleryüzle bunu söylediğinde kolunu çimdikledim.
Songül göz devirdiğinde

"Ben sana sonra anlatırım kanka. Bu selin değil."

Ceyda'nınki aradığında uzaktan el salladı. Ceyda koşa koşa yanına gitti.
Biseksüelim diye hep erkeklerle dolaşırdı. Şuanda Gayeseksüelim diyo. Bu hâline güldüm. Ceyda'yı aşık eden hayat bize ne yapmaz be. Esra'ya göz ucuyla baktım.
Göz göze geldiğimizde bana değişik baktı. Sanki biraz tutkulu. Sevişmek istiyorum der gibi. Songül'e baktığımda bana baktığını yakaladım. Selin değilse çok da şaapmamak lazımdı ya. Esra'ya yaklaşıp belini tuttum. Dudaklarına eğilip öperken fazla eğilmekten boynum ağırdı.

"Biraz daha eğilsem boynum kopacak. Amma kısasın yaw. Gel kucağıma."
Esra kahkaha atıp ellerini boynuma doladı.
Songül şok şekilde bize bakıyordu emindim. Ona bakmadan kucağıma almama rağmen Fırat Songül'ün kulağına bir şey fısıldadı.

"Sana eşcinsel bara gelmeyelim dedim demi. "

Songül "öhm öhm." Diye öksürdü. Esra göz ucuyla etrafına baktı.

"Burda herkes yiyişiyor. Size de oda ayarliyim. Birazdan odaya geçicez biz. Siz de geçin. Sonuçta sadece yiyişen biz değiliz. Öksürmenize gerek yok."

Ben Esra'yı alıp bizim olan odaya doğru götürdüm. Kapıyı zor da olsa açıp yatağa attım.

Şehvetle baktım ona. Üstüne atlayıp elbisesini yırttım.

"Senin yüzünden elbisem kalmadı. "

"Alırız nolucak. Sen de bu kadar boyla bu kadar seksi giyinme. " sırıttım. O da kahkaha attı. Birden gülüşü durdu.

"Sadie..."

"Hım"

dedim sütyeninin arasını öperken.

"Biraz beklesen ben ağda yapsam. "

Durup yüzüne baktım.

"Tamam" deyip gitmesini izledim.

Yatağa uzanıp gelmesini beklerken uyuyakalmamak için zor tutuyordum.
Songül kıskandı mı acaba? Neden sinirli bakıyordu biz öpüşürken. Acaba Selin mi o? Selin'i düşünürken kalbim acıdı. Uyuyunca geçer mantığıyla gözlerimi kapatıp uykuya bıraktım.

Yaz aşkım(GXG)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt