|1. Bölüm|

97 9 15
                                    

İyi okumalar💖

"Afife. Afife kalk haydi hemşire." Yatsıyı kıldıktan sonra uyuyuveren yarenim bir türlü uyanmıyordu. Pek sağladımdı uykusu.
"Afife uyan haydi. Afife" Afife'nin hiddetle uyanmasıyla halecan ile hashas olan kalbim epeyce arttı. Başparmağımı damağıma vurdum.

"Ne oluyor Ahsen, uyuyamadın mı?" Gözlerim Afife'nin gözlerine ilişti. " Kaç gecedir mütefekkir olduğum hadiseye bu gece kalkışacağım hemşire."

Afife iç örtüsünü ağzına örtüp beni ayıplarcasına "Aman Ahsen ne dersin öyle vakitsizce olur mu hiç?"
"Etraflıca mütefekkir oldum zaten Afife. Bu gece askerlerin teftişi varmış. Onlara görünmeden atlayıveririm cidardan. Pek cüssesizim gözlerine ilişmem onların."

Afife başını salladı. "Müzeyyen kalfayı meşgul ederim ben Ahsen ama kurbanın olayım sabah namazından önce burada ol harem ağası işitmesin." Bir güzel buseye boğdum pek sevgili sırdaşımı. "İnşaAllah pek selvi aşığın olur Afife'm." Afife eliyle ağzını örtüp kıkırdadı. "Ay deme öyle hemşiree."

Sükunetle zaten giydiğim feracemin eteklerini kaldırdım. Peçemi yüzüme örtüp kapıya ilerlerdim. Haremin soğuk duvarlarına sürüdüğüm parmaklarımla hızla benim için yol olacak pencereye ulaşıverdim. Pek sessizce pencereden aşağıya gözümü değdirdim. Erler kapı önündeydi. Dışarıya baktıklarından sebep göz çevirmedikleri vakitçe beni işitmez ve görmezlerdi.

Hemen feracemi toplayıp bir bacağımı pek yüksek olmayan pencereye attım. Atik biri olduğumdan çabucak atlayıp kendimi karşı cidara attım. Hemen feracemin oyuğundan çıkardığım irili ufaklı taşları avlunun ortasına atıverdim. Onlar inayetini taşlara verince ben de pek kolay tırmandım cidara. Atladığımda ise bildiğim kadarıyla gitmeye başladım çarşıya.

(...) (Yazardan)

Teheccüt namazı için uyandı Aybars Bey. Abdestini aldı,namazını kıldı, Kuran-ı keriminden fetih suresini okumaya başladı. İnşaAllah babasından kalan bu tahtı layığıyla yönetecek, devletinin topraklarına toprak katacaktı. Lakin yeni çıktığı bu yolda seferden evvel gönülleri fethedecekti. Sabah namazı okunana kadar kuranı ile haşır neşir oldu. Kalkıp abdest tazeledi ve yeniden Allah'ının huzuruna çıktı.

Aybars Bey pek severdi ahşap işlemeyi. Hademeleri kahvaltısını ve kahvesini hazır ettiler. Genç Sultan'ı giydirdiler ve padişahın mahremini terk ettiler. Sultan Aybars hususi marangozhanesine gitti ve çok sevdiği ahşap işlemelerine devam etti. Çok vakit geçmeden kapıda bir tıkırtı işitti Aybars Bey. Ve akabinde kapının çalınmadan densizce açılmasına karşın hiddetlendi. Gözlerini kapıya iliştirdiğinde gördüğü manzara onu dumura uğrattı.

Yüzünü kapıya dönmüş kısa çelimsiz uzun saçlı bir hatun nefeslenirdi onun hususi odasında. Bu ne cesaretti böyle?! Onu seyretti Aybars. Hâlâ burada birinin olduğunu işitmemişti hatun. Yüzünü nihayet kapıdan ayırıp etrafına göz değdirdiğinde bir bey görmüştü odada. Çığlık attı. Tekrar yüzünü döndü kapıya. Aybars Bey hatuna adımlamaya başladı. "Kimsin hatun sen dön hele bana."

"Beyim bakmayın. Örtüm düştü saçımdan. Az siz dönüverin hele ardınıza." Aybars ardını döndü hatuna. Koskoca padişah bir hatunun sözüyle mi hareket eder olmuştu?! "Döndüm." Biraz sonra hatunun o nahif sesini tekrar işitti Aybars Bey. "Tamam beyim." Aybars dönüp gözünü kıza iliştirdiğinde başını düzgünce örttüğünü gördü. Görmüştü saçlarını, gece siyahıydı. Çok güzeldi.

"Söyle hele ne ararsın padişahın hususi odasında?" Kız gözlerini değdirmedi karşısındaki beyin yüzüne. "Asıl sen ne ararsın padişahın hususi odasında bey de hele."
Aybars istibhac etmeden duramadı. Bu hatun bilmez miydi padişahın suretini?

"Ben padişahın çocukluğundan dostuyum benim girmem sakıncalı değildir. Ya sana ne demeli." Kızın hilal kaşlarındaki,ahu gözlerindeki kederi sanki işitir oldu Aybars Bey. "Peki beyim söyleyin hele padişah pek hiddetli midir? Aldırır mı kellemi?" Aybars Bey kızın korkusundan pek eğlenir olmuştu.

"Pek hiddetlidir lakin hususi odaya girmekten kimin kellesi gitmiş hatun sakin olasın."

"Ne odası bey, oda için olsa endişe eder miyim ben sanıyorsun. Daha hususi bir kabahatim vardır benim." Aybars iyice meraklanmıştı.

"Nedir kabahatin hatun?"
Kız narin omuzlarını oynattı. "Söyleyeyim de herkesten önce sen yetiştir hünkara. Olmaz öyle bey, söyleyemem."

Aybars Bey "kimsin kimlerdensin?" Dedi kızdan gözlerini çevirmeyerek. "Bu saraydanım bey,haremdenim."

Aybars tanımazdı haremdeki hatunları. İstemezdi de. Ancak bu hatun pek çelmişti aklını. "Adını bahşet hele hatun." Kız feracesinin eteklerini tutarak "Gitmem gerek bey,binbir derdim oldu şu bir günde." Aybars Bey kızın kolunu kavrayıp

"bu sarayda herkes böyle başıboş mu gezer?"

"İşte bundan hacet gitmem lazım gelir."

Kız kapıyı açtığı anda sıyrıldı odadan. Genç Sultan'ın aklı çoktan kıza kaymıştı. Niçin onu durdurmadığını, niçin sultan olduğunu söylemediğini bile bilmiyordu Aybars.

(...)(Ahsen'den)

Sarayda herkesin beni aramasına rağmen harem pek ıssızdı. İçeriye gözlerimi değdirmemle harem ağası beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı.

"Nerelerdeydin Ahsen sen. Valide Sultan'ın kulağıma gitti vaziyet. Şu an buraya geliyor. Ne söyleyeceksin?"

"DESTUR! VALİDE SULTAN HAREME TEŞRİF EDİYOR." Hemen başımı önüme eğdim.

Valide sultan beni görünce konuşmama müsaade etmeden yüzüme bir sille geçirdi. Artık harem ağasının ayaklarının dibine düşmüştüm. Daha atamdan bile tek fiske yememiş olduğumdan pek ağrıma gitti bu tokat. "SEN KENDİNİ NE SANARSIN HATUN?! SARAYDAN KAÇMAK DA NEDİR, BAŞIM GÖVDENE AĞIR MI GELİR?"
Valide Sultan harem ağasına "Tez hünkara anlatılsın husus. Kızın cezasını kesecek olan o'dur. Vaziyet bizi aşar." Diyerek haremi terk etti.

Afife yanıma gelip beni yüklendi ve mindere oturttu. "Hemşirem dudağın kanıyor." Hiddetli vuruştan dolayı hâlâ pek dönmekteydi başım. Afife devam etti. "Kaçtığını Gülay duymuş Ahsen. O söylemiş Kalfalara." Başımı salldım. "Tir tir titriyorsun."  Başımı salladım.

"Hünkar ya kellemi alırsa Afife. Ben çok korkuyorum." Afife omuzlarımdan tuttu. "Sultan Aybars pek merhametliymiş. Görmedim lakin çok yerden duydum."

Harem ağasının içeri girmesiyle sanki taş kesildim. Şimdi gidecekti kellem. "Ahsen hatun, Sultan seni  huzuruna bekler."

EVETTTTT UYKUM VAR EDEBİYAR ÇALIŞACAĞIM BİRAZ KISA VİR BÖLÜM OLDU AMA İŞTE YENİ YENİ GİRİYORUZ KONUYA

La saçımızı gördü ya
(neyse ki kocamız olcak.) ✌️✌️🥹🥹

Halecan: heyecan
Hashas:hızlı
Mütefekkir:düşünür
Selvi:uzun
Cidar:duvar
İnayet:dikktini vermek
İstibhac:gülümsemek,gülmek

Sizi seviyorum ben kaçarr💖💖

Sizi seviyorum ben kaçarr💖💖

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.
Mehlika|Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu