"Niye geldin oraya?" diye sordu, benim sorumu umursamadan. "Parti boyunca gözüme gözüme bakarak sana dokundu şerefsiz, aklı sıra beni çıldırtıyor!"

Şaşkınlığım iki katına çıkarken "Seni niye çıldırtıyor ki bana dokunması?" diye sordum, kaşlarımı kaldırıp.

Bir an için afallasa da "Lafı karıştırma!" diye bağırdı. "Niye geldin?"

O cevap vermediyse ben de vermeyecektim. "Sen sorularıma cevap vermediğin sürece benden de cevap alamayacaksın Demir."

Yağmur şiddetini artırırken bana doğru yaklaştı. "Alırım Efnan, ben senden istediğim her cevabı alırım."

"Alamazsın!"

Demir biraz daha yaklaştı yanıma, o an neredeyse burun burunaydık. "Alırım," diye mırıldandı, burnunu burnuma sürttüğünde soğuğun tam aksi olan sıcacık nefesi dudaklarımı yakıyordu. Yoğun delici bakışları dudaklarım ve gözlerim arasında mekik dokuduğu sırada ağzımdan istemsiz bir hıçkırık kaçarken, onun yüzünde nefesimi kesen o gülüşü belirdi, kalbim duruyordu sanki.

O sırada yolun karşısından şemsiye ile bize doğru yaklaşan Atakan'ı fark ettim, hızla geri çekildiğimde Atakan yanımıza yaklaşmıştı çoktan. "Uuu, ne oluyoruz gençler?"

"Bir şey olduğu yok," dedim soğuktan titreyen dişlerimin arasından. "Kardeşinin ayarları bozulmuş."

"Harbi mi?"

"Bırak zevzekliği!" Atakan mal mal Demir'e bakarken Demir elindeki şemsiyeyi çekip kafamın üzerine tuttu.
Eli omzumu bulurken kendiyle birlikte beni de yürütmeye başlamıştı. "Hasta olacaksın." Atakan arkamızdan sap gibi bakarken Demir, "Yürüsünene oğlum, arabayı getir dondum amına koyayım!" diye bağırdı.

❥❥

Arabaya binmiş klimanın sonunu açmıştık. Gerçekten dişlerim zangır zangır titriyordu. "Partideki halinden eser kalmadı küçük şey! Islanmış farelere döndün!" Atakan konuşup gülerken sinirle ona diktim gözlerimi.

"Kapat çeneni geri zekalı." Soğuktan kelimeler kekeleyerek çıkmıştı dudaklarımdan.

Homurdandı Demir. "Eee, Berk denen lavuğa güzel görünmek için bu soğukta böyle giyinirse olacağı buydu!"

Aynaya baktığımda bakışlarımız kesişti, o boş boş konuşurken "En azından Berk'le öpüşmedik," dedim imayla.

Demir oturduğu yerden bana döndüğünde ben de sinirle ona doğru yaklaştım. "Bir öpmediği kaldı zaten!"

"Belki dayanamaz öper belli mi olur?" diye sordum onun lafının altında kalmayarak.

Sinirle verdi nefesini, sabır çekerek önüne döndü. Kıskanıyor muydu beni, öptüğü için pişman olan adam bir de kıskanıyor muydu şimdi? Ne yaptığını hiç anlamıyordum, hiç.

"Nereye bırakıyorum seni?" diye soran Atakan'a çevirdim başımı.

"Şu ara sokakta bırak." Atakan başını sallarken Demir itiraz etmemişti. Babamdan korktuğumu anlamış olmalıydı.

Araba durduğunda indim aşağıya. Demir de inip yanıma yaklaştı. "Uzak mı evin?"

"Hayır, iki sokak aşağı."

"Sokağın başına kadar eşlik edeceğim." deyip yürümeye başladı. Edeyim mi diye sorar insan. Öküzdü bu öküz!

Ben de peşine takılıp yürümeye başladım. Soğuktan ayaklarım bile uyuşmuştu sanki. Ona döndüğümde sessizce yürüyordu bana hiç bakmadan, düşünceli gibiydi. Zamanı mıydı bilmiyorum ama "Özür dilerim," dedim birden bire. Şimdi söylemeseydim içimde kalacaktı çünkü bir daha ne zaman görüşürdük bilemiyordum.

Başını hafifçe bana çevirdiğinde "Ne için özür diliyorsun ufaklık?" diye sordu sakin bir sesle.

Onu dinlemeden yargıladığım içindi. Bakışlarımı yola çevirirken "Söylediklerim için," dedim. "Sana önüne gelen herkesi öpüyormuşsun gibi davrandım çünkü öyle görünüyordun Demir."

Birkaç saniye sessiz kaldı ardından "Beni tanımıyorsun," dedi sadece. Çok iyi tanıyordum, hem de üç yıldır ama o bunu bilmiyordu tabii.

Yutkundum, konuşmaya devam etmek isterdim ama çoktan sokağın başına ulaşmıştık. Durup ona çevirdim gözlerimi. "Eşlik ettiğin için sağol, iyi akşamlar."

Başını salladı. "Git hadi."

Dudaklarımı birbirine bastırarak başımı salladım, sonrasında arkama bakmadan eve doğru yürüdüm. Anahtarı çıkarıp kapıyı açarken göz ucuyla Demir'e baktım, hala beni bekliyordu. Gülümsedim, kalbimden, içimden gelerek ve o an gözleri öyle bir bakıyordu ki yüzüme kalbimdeki ölü kelebekler sanki yeniden canlanmış gibiydi. Kendimi içeriye attım, büyük bir nefes aldım sakinleşmek adına.

Evde hiç ses yoktu. Annemlerin daha eve dönmemiş olması benim için çok iyiydi. Hemen odama çıkıp Demir'in ceketini yatağımın üzerine bıraktım. Bilerek vermemiştim ceketini, sırf onu yarın da görebilmek için.

Daha fazla oyalanmadan hemen duşa girip sıcak suyun akışına bıraktım bedenimi.

❥❥

Sizce kitap nasıl gidiyor?

Olsun veya olmasın dediğiniz bir şey varsa belirtin lütfen.

Demir hakkında ne düşündüğünüzü de alabilir miyim buraya!

Kısa bir not, gelecekten; Kitap düzenlemeye alındı, yeni okuyanlar için duyurulur, bölümler düzenlendiği ilk an yükleniyor.

UFAKLIK | Daddy Issues ✓Where stories live. Discover now