Kanın metalik tadı ağzıma geliyordu, sanırım dudağım patlamıştı. "İyiyim, ya sen, sen de iyi misin anne?"

Başını sallayıp yüzümü avuçladı. "Böyle bir hayatın olduğu için binlerce kez özür dilerim yavrum." deyip daha da ağladı.

Dolu gözlerimden yaşlar süzülürken başımı iki yana salladım. "Hiçbir şey senin suçun değil anne, sen nereden bilebilirdin ki o pisliğin böyle bir yaratığa dönüşeceğini?"

Annem baş parmağıyla dudağımdaki kanı silip alnımda gezdirdi gözlerini. "Dudağın kanıyor Efnan," dedi bu sefer daha şiddetli ağlayarak. Benim canım biraz olsun yansa bile kendi canı yanıyorcasına ağlardı, öylesine güzel yüreği vardı işte.

Elinin üzerini öptüm nazikçe. "İyiyim merak etme." Yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Pansuman yapayım, gel," dediğinde başımı sallayıp peşinden ilerledim.

❥❥

Sabah olmuştu hatta sabahın ilk saatleri falandı. Onunla karşılaşmak istemiyordum, bu yüzden geceden alarm kurup kalkmıştım erkenden.

Yanımda uyuyan annemin yanağını öptüğümde gözlerini araladı. "Efnan?" diye mırıldandı şaşkınca. "Neden bu saatte uyandın kızım?"

"O pisliği görmek istemiyorum, o yüzden erkenden çıkayım dedim."

Başını salladı. "Sorun çıkartırsa ne olacak?" diye sordu endişeyle.

"Çıkarmaz," dedim hemen. "Dershaneye gittiğimi söyle. Suyuna git, karşı gelme ki canını sıkmasın."

"Dikkat et kendine canımın içi." dedi sıcacık sesiyle. Yeniden yanağını öptüğümde kocaman gülümsedi.

Kalkıp banyoya girip kısaca bir duş aldım, sonrasında aynada kendime baktım uzun uzun. Alnımın şişliği inmişti, sadece hafif morluk vardı. Tokat attığı yanağım hala kırmızıyken dudağımdaki patlak da annemin sürdüğü krem sayesinde kurumuştu.

Ben böyle nasıl çıkacaktım dışarı?

Üstelik Demir'i görmek istiyordum. Dün geceden beri deli gibi merak ediyordum onu.

Banyoda daha fazla beklemeden beyaz, kapşonlu bol sweatshirtümü giyindim üzerime. Altına da siyah normal taytımı giyinip saçlarımı kuruttum hemen. Sweatshirt dizime kadar uzanıyordu, rahat hissediyordum bu yüzden. Oradan çıktığımda annemin de kalktığını gördüm, çantama telefonumu koyuyordu.

"Teşekkür ederim sultanım." Dedim gülümseyerek.

O benim aksime gayet ciddiydi. "Kendine dikkat et kızım. Dün üzerinde kimin kanı olduğunu hala söylemedin. Üzerine çok gitmek istemiyorum diye aklımdan çıktı sanma, mutlaka soracağım sana."

Başımı sallayıp çantamı aldım elinden. "Akşam görüşürüz canımın içi." Odadan çıktım, kapıya kadar eşlik etmişti bana. Beyaz yüksek taban sporları giyinip el salladım anneme.

"Görüşürüz çiçeğim."

❥❥

Marketin ıssız sokağından gündüz geçmek geceleri kadar korkunç değildi. Gözlerim ister istemez dün gece Demir'i bulduğum çöp konteynerının oraya kayıyordu. Kim yapmış olabilirdi ki böyle bir şeyi, kim bıçaklardı Demir'i? Atakan denen şahıs Demir'in o kişiyi polise vermek istemeyeceğini söylemişti. Yani bu demek oluyordu ki, Demir'in onu bıçaklayacak kadar ağır düşmanları vardı ve Demir onları tanımasına rağmen şikayetçi olmuyordu.

UFAKLIK | Daddy Issues ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin