Haykırış

49 2 0
                                    

Ailemin haykırış seslerini duyuyordum.Boş gözlerle onları izliyordum.Ağlamaklı gözlerle beni kurtarmaya çabalıyorlardı.Sesler birbirine karışmaya başladığında damarlarımdaki o siyah kanlar etrafa yayılıyordu.Sesler yükseldikçe beynim buna karşı çıkıyordu.Etraf bulanıklaşmaya başladı.Bir boşlukta sürükleniyordum sanki.Sesler birden kesildi,etraf kararıyordu.Göz kapaklarım ağır ağır aşağıya doğru süzülüyordu...


Her şeyi bırakıp gitmek istemiştim ben.Tüm olanları,yaşananları,anıları...Beni yarım bırakıp gittiği günden beri terk etmek istedim bu dünyayı.Ben bu noktaya nasıl gelmiştim?Niye her şeyi bırakmak istemiştim?Evet,evet hatırlıyorum.O gece her şey o gece oldu.17 yaşındaydım.Genç güzel ve biraz da saftım.Tamam kabul ediyorum,tam bir saftım.Arkadaşlarımla beraber bir evde kalıyorduk.Sınavlara hazırlanıyorduk(LYS-YGS bilirsiniz işte).Kafa dağıtmak için bir bara gidecektik.Derin ve ben kaldık geriye.Diğer kızlar cumartesi olduğu için ailelerinin yanına gittiler.Bara girdiğimizde çok gürültülüydü.Barmenin yanına gidip iki içki söyledik.Derin gece eve dönerken başımıza bir şey gelmesin diye Yiğit'i aradı.Yiğit biraz serseri tipli olsa da onu gerçekten çok seviyordum.Bizi Derin tanıştırmıştı.Yiğit bara geldiğinde biz sarhoştuk.Derin'in telefonu çaldı ve bize dönüp işinin çıktığını söyleyerek barı terk etti.Eve gitmek istemiyordum.Yiğit karşıma ve o da bir bardak içki söyledi.Bir bardak gidiyor diğer bir bardak geliyordu.Saat 3'e gelmek üzereydi.Barda çalışanlar dışında kimse kalmamıştı.Yiğit:

-Bu halde eve gitme,bana gidelim.'' dedi.

Bir cadde vardı Yiğit'in evi ile bar arasında.Sarhoştum zaten düşünmeden kabul ettim ve o gece birlikte olduk.Kahretsin hala sövüyorum kendime ona nasıl güvendim diye.Ama gecemiz gerçekten çok güzel geçmişti.Her biten şey gibi o da bitmişti.Sabah uyandığımda Yiğit yoktu.Evin her yerine baktım ama yoktu.Saat 11:30'a geliyordu.Yiğit 'i aradığımda bu numaranın kullanılmadığını öğrendim.Kötü düşünmek istemedim ilk önce.Evi toparladım üstüme düzgün bir şeyler giydim ve kahvaltı yapıyordum ki kapı kilidinin açılma sesini duydum.Bir umutla kapıya koştum belki gelmiştir diye.Ama içeriye Yiğit değil bir tane adam girdi.Soru soran gözlerle adama baktım.Adam :

-Kusura bakmayın.Evde kimse yok sanıyorduk,evi boşaltmaya geldik.Eşyalarınızı toplayıp evinize gitseniz iyi olur hanımefendi.Bunun üzerine ben(KUMSAL):

-Aaaaammaa Yiğit,diyebildim kekeleyerek.Adam:

-Yiğit bey evi boşaltmamız gerektiğini söyledi bize yalnızca.Başka bir bilgim yok.'' dedi.Ben yere çöküp ağlamaya başladım.Ne yani gitti mi,bitti mi bana hiçbir şey söylemedi ama nasıl gidebilirdi ki?Adamlar bana aldırış etmeden evi boşaltmışlardı bile.Eşyalarımı topladım ve eve doğru ağlayarak ilerledim.Bir hafta boyunca evden çıkmadım,boş boş oturup Yiğit'i bekliyordum.Günler geçti,Yiğit yok.Yemek yemememe rağmen kilo alıyordum.Stresten diye düşünüyordum.Kızlar bu durumuma dayanamayıp ailemi aradılar.Annemler beni alıp eve,kendi evimize götürdüler.Ne kadar psikologlara gitsek de konuşmadım.Bir gün psikologtan dönerken bayıldım ve gözlerimi açtığımda hastanedeydim.Doktor taburcu ederken:

-Korkmayın!Bebeğiniz iyi.Sizde küçük bir baygınlık geçirdiniz.''dedi.

-Ne bebeği?''dedim.Doktor:

-Hamilesiniz.''dedi.Yiğit'in bebeğiydi,olamaz diye düşündüm.Eve geldiğimizde bizimkiler baskı yaptılar ve beni reddettiler.Bir odaya hapsettiler.Ama ben buna dayanamadım,yapamadım,ölmek istedim.Tek istediğim şey her şeyi bırakmaktı...


Gözümü yavaşça aralarken çok yordun olduğumu hissettim.Tam olarak açamadım gözümü ışık alıyordu.Bir süre sonra etrafa bakındım.Annemle babam neredeydi?Derin vardı,beni izliyordu.Uyandığımı görünce sevinçle doktorlara haber verdi ve doktor yanıma gelip dinlenmelisiniz gibisinden bir şeyler saçmaladı.Dinlemedim.Çok yorgundum,tekrar uyumuşum.

HER ŞEYE RAĞMENWhere stories live. Discover now