15🔥 2. Kitap Finali

28K 1.5K 146
                                    

Bölüm Şarkısı: Sevda Karası

🔥

Bir sevda düştü içime,
Yandım kurudum.
Bir sevda düştü peşime,
Kaçtım yoruldum.
Bir sevda düştü gönlüme,
Yaşadım savruldum.
Bir sevda kaldı ellerimde,
Yar diye sevdim durdum.

🔥





Final

Keyifli okumalar...

&



Aradan geçen zaman sadece sayılardan ibaretti. Ben her gün büyük bir aşkla sevdiğim adamın yanında hiç gülmediğim kadar gülüyor, hiç tükenmeyecek gibi seviyordum. Bal rengi hareleri vardı beni benden eden, bal rengi hareleri vardı sevgi nedir bana öğreten. Aşk diye bir duyguyu yıllara sığdırmış olan kalbim şimdi avuçlarıma da bulaştırıyordu. Ben onu delicesine, delirircesine seviyordum.

Karşımda durup, gözlerimin içine bakıyor ya benim içim gidiyor. Mesela her tuttuğunda elimi her öptüğünde beni canım ona kaynıyor. İçimde tarifi imkansız bir his, kalbim son sürat atıyor. Bir çift göz başarıyor bunu ve sadece bana bakmakla elde ediyor tüm bunları.

Birisi çıksa karşıma dese ki Sevda güzel seviyorsun, hoş seviyorsun da değiyor mu diye bir an düşünmez değiyor derim. Bunca yıl çektiğim acıya da uykusuz kaldığımda ağrıyan gözlerime de bir kez daha görebilmek için gittiğim o yollara da değiyor derim.

Ellerimi tutan eller artık biliyor ne denli sevildiğini ve parmak uçları nazikçe dokunuyor bana kırmaktan, incitmekten korkarak. Öyle güzel bakıyor, seviyor ki bazen nefesim kesiliyor. Aşk diyorum nasıl güzel bir his. Çiçeklerim açıyor, dallarım yemyeşil ve ben hiç solmayacak bir güneşin tadını çıkartıyorum.

Uyuyor mesela şu an, uzamış mesela dağınık saçları, elinin üstünde küçük bir yara var. İçim gidiyor ilk gördüğümde acaba başka bir yerinde daha yarası var mı diye sessizce inceliyorum her bir zerresini. İki haftadır görmediğim yüzüne hasretim, sabaha karşı gelmiş büyük ihtimalle görevden. Uyanmayayım diye yatmamış yatağa, salonda ki koltuğa kocaman bedenini sığdırıp  kalmış öylece.

Elim gidiyor ama değemiyorum saçlarına, tutamıyorum ellerini. Kim bilir kaç gece uykusuz kaldı, yürüdü durmadan saatlerce kaldı yağmurlar altında bilmiyorum. Bildiğim tek şey bana, bize gelmek için ne kadar uğraş verdiği, günleri, saatleri belki de dakikaları saydığı.

Dizlerimin üstünde koltuğun yanına çökmüş beni gördüğünde "Kızım" dedi annem sessizce.

Demir göreve gitmeden bir hafta önce gelmişti annem yanıma tek kalmayayım diye. Bugün, yarın doğumumum olacaktı, son zamandaydım artık. Demir gittiğinden beri ne çok dua etmiştim o gelince kızımızı kucağımıza alayım diyerek. Bir sabah susayıp uyandığımda onu evin salonunda koltukta uyurken görünce elim, ayağım boşalmış kalbim ritmini şaşmıştı. Şükür demiştim sadece çok şükür gelmişti.

"Sabaha doğru geldi herhalde koltukta uyumuş" dedim anneme.

"Uyandır da yatağına yatsın." Annem tebessüm ederken başımı salladım.

Sevda Karası (1 Mayıs'ta kalkacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin