14🔥

18K 1.4K 153
                                    

Bölüm Şarkısı- Ferhat Göçer /
Sen Elimden Tut

🔥

Öyle güzel sardın ki benliğimi,
Ben sana karşı koymayı kendime ihanet saydım...
Öyle güzel baktın ki gözlerime,
Ben sana su olurken aşkından alev alev yandım...

🔥

Keyifli okumalar...

&

Zaman bazen her şeyi öyle güzel ele alıyordu ki ağlayarak gittiği yolları gülerek dönebiliyordu insan. Çaresiz bir hastalığa düşüp tam ümidini kesmişken hayattan doktorların o müjdeli haberi vermesiyle sen hayata bağlanıyorsun. Mucizelere gebe bırakıyor yerini üstüne çöken bulutların dağılması ve sen nefes aldığını hissediyorsun. Yeniden doğmak, hayatın tüm ihtişamını yaşamak, ciğerlerine çektiğin her bir nefesin kıymetini bilmek böyle bir şeydi.

Yıllar verilen bir aşk vardı ellerimin arasında. Yıllarca beni tükettiğini sandığım ama aslında yeniden doğmama var olan zamanın gelmesini beklediğim bir aşkı tutmuştum avuçlarımda. Bir zamanlar keşke diye başladığın cümlelere iyi ki diyerek başladığında anlıyorsun bazı şeylerin zamana bırakılması gerektiğini, kaderin hepimiz için geleceğini. Benim kaderim doğduğum gün alnıma yazılmıştı kara bir yazıyla. Ben kaderimi kabullendim, sevdim, hissettim ve vazgeçmedim.

Keşke unutsam, aklımdan çıksa, bir daha anmasam dediğim ne varsa şimdi iyi ki sevmişim, iyi ki unutmamışım, iyi ki adını dilime dua yapmışım diyorum. Hayatımdaki en büyük dönüm noktası sanırım bir evin kapısından içeriye girmekti benim için. Ben o kapıdan içeriye girdim ama hiçbir zaman çıkamadım. Döndüğüm her yön duvar, baktığım her yer bir çift bal rengi göz oldu. Kalbime koydum ben onu kalbim bile dört odacığını bir yaptı ayıramadı içimde onu.

Dert diye karalar bağladığım sevda, günü geldi can oldu ciğerlerime doldu.

Yağmurdum, dinmiyordum yağıyordum hiç durmadan. Gri, sisli, kasvetli dört duvardım güneş görmemiş bir mahkum gibi hasrettim gün ışığına. Kalbime çöken karanlık her nefeste çekiyordu beni içine dağlıyordu yüreğimi. Sonra yağmurların altında bir çiçek filizlendi, ben su vermedim benden beslendi. Dokundurmadım kimseye solup gidecek diye. Uzanmaya çalışanların da ya eline battı dikeni ya gönlüne izin vermedi zaten kimseye de.

Bir gün çiçek artık vazgeçti, solmaya niyetlendi. Çünkü artık güneşi görmek istiyordu, hep yağmur altında kalmıştı ve yıpranmıştı yaprakları. Gökyüzünde yıldırımlar çaktı, ne varsa alev aldı. Geçit yok dedi, güneş yok. Solan çiçek tam umudunu kesmişken hayattan tam çekip gidecekken dünyadan bir anda dindi yağmurlar, açtı gökyüzü. Gri, sisli hava dağıldı ve bulutların arkasından göründü güneş. Tüm güzelliği ve sıcaklığıyla bir adamın gözlerine doğarak girdi çiçeğin hayatına.

Solmaya yüz tutmuşken açtı bütün yapraklarını, gülümsedi bütün renklerini sunarak güneşin onu bırakmaması için. Güneş sıcaktı, güzeldi, iyi hissettiriyor, huzur veriyordu. Çiçek serpildi, güzelleşti kendini daha çok açtı güneşe. Ona yakın olmak için kendinden çok şey verdi. Güneş zaten çiçeği ilk gördüğü an anlamıştı çiçeğin ona ihtiyacı olduğunu. Yaklaştı, korkmadı hiç yakın olmak istedi.

Sevda Karası (1 Mayıs'ta kalkacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin