Beni beklediğini söylediği mesajı görür görmez kalbim hızlanmaya başladı. Gitmeyip beni mi beklemişti o? Cevap yazacakken artık boşalan uçağı fark ettiğimde bende kalkmak zorunda kaldım. Yanımda getirdiğim kabin boy valizimi aldıktan sonra uçağın kapısına doğru ilerledim. İlk defa geldiğim havaalanında yönlendirme tabelalarını takip ederek pasaport kontrol noktasına ulaşmıştım. Avrupa vatandaşları için ayrılan sıraya geçerek beklemeye başladım.

Beklerken uçakta cevap yazamadığım Kuzey'e cevap vermek için telefonumla ilgilenmeye başladım.

Kuzey K.

Beren: Beklemeseydin keşke, zaten yorgunsun. Birde yarın maçın var.

Kuzey: O zaman otele gidiyorum ben.

Beren: Elbette gidebilirsin.

Kuzey: Dalga geçiyorum Beren.

Kuzey: Sen buraya benim için geldin, izin verde bende seni havaalanında bekleyeyim.

Beren: Teşekkür ederim o zaman. Çok incesin.

Kuzey: Genelde çok iri bir adam olduğumu söylerler ama.

Beren: Şakalarının çok kötü olduğunu söylemiştim.

Kuzey: Bu seferde olmadı desene!

Beren: Maalesef.

Kuzey: İndin mi uçaktan?

Beren: Evet indim. Şimdi pasaport kontrolünden geçtim.

Kuzey: Bekliyorum öyleyse.

Bir elimde valizim bir elimde telefonum cevap yazmaya çalışırken iki yana açılan otomatik kapının ardında onu gördüm. Benim gibi telefonuna bakıyordu. Onu görünce cevap yazmaktan vazgeçerek kilitledim ekranı. Sanırım çevrimdışı olduğumu görmüştü ki o da telefonundan kaldırdı bakışlarını. Gözlerimiz kesiştiğinde adımlarımı ona doğru ilerlettim. Yine Fenerbahçe'ye ait olduğu belli olan bir mont giymişti üzerine. Tam karşısına geldiğimde sakin olmaya çalışarak valizimi bırakıp sarıldım ona. Anında kolları belimi sarmıştı. Kalbim heyecanla hızlanırken bunu fark etmemesi için dua ediyordum.

"Hoş geldin." Dediğini duydum.

"Hoş buldum." Derken kollarımı ayırarak geri çekildim.

Karşı karşıya geldiğimizde gözlerimin içine bakıyordu.

"Hızlı geldin, biz baya oyalandık pasaport kontrolünde. Çok sıra vardı." Diyerek bir konu açtığında hemen karşılık verdim.

"Avrupa vatandaşlarının sırası azdı, diğer ülke vatandaşları için sıra çok fazlaydı dediğin gibi."

"Türk vatandaşı değil misin?" Diye sorduğunda kafamı iki yana salladım.

"Annem Hollanda'da doğum yapmayı tercih etmiş."

Anladığını belli ederek kafasıyla onayladı beni.

"Gidelim mi o zaman?"

Bu kez ben kafamı salladım. Tekrar elimi valizime atacakken Kuzey benden önce davranarak aldı valizimi. Bir elinde valizimi sürüklerken diğer elini belime atarak beni yanında ilerletmeye başladı. Valizimi aldığı için itiraz etmeme izin bile vermemişti. Çünkü şu an belimdeki elinden başka bir düşünemiyordum! Dokunduğu yer bu soğuğa rağmen yanıyordu resmen.

Buzdan Gol | Ara VerildiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin