20

117 23 2
                                    

Merabalarr!!! Bu kurguyu yazmayı o kadar özlemişim ki kendimi durduramıyorum! Gerçek anlamda durduramıyorum haha... Neyse, olacaklar için aşırı heyecanlıyım! İnanın bana çok eğlenceli şeyler olacak, içinde biraz hüzün ve acı barındırsa da güzel bir sonla biteceğininin garantisini verebilirim.

Bölüm 20: Kuzgun Laneti gitti mi?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm 20: Kuzgun Laneti gitti mi?

O gün sabah yani Daman'ın hamile olduğunu öğrendikten 10 gün kadar sonra bir kutlama gerçekleşecekti. Şuan diğer ülkelerle savaş halinde olduklarından katılımcıların sayısı kısıtlıydı.

Mionelki'nin annesi Nusami kutlama ve tebrik için batıdan geliyordu. Onu karşılayan Mionelki ve Daman sıkıca birbirlerine sarıldılar. Hizmetçi iki kızıyla gelen Nusami saraya davet edildi. Bu sırada Vedastus ve Quintilian da batının kraliçesini selamladılar. Alexa ve Sirius mutfakta yemeği hazırlamakla meşguldüler. Bir de etrafta uçuşan yardımcı uşaklar dönüp duruyorlardı.

Vespasien şikayetlenerek mutfağa girdi. "Yine bana oduncu dedi! İnanabiliyor musunuz? Senelerdir benden nefret ediyor! Aah ah! Oysa yeğenini çok seviyorum ve bir bebeğimiz olacak!"

Sirius Raziel hanesinin bir damadı olarak Vespasien'i anlıyordu çünkü Nusami, Sirius'dan da pek hoşlanmıyordu.

"Geçecek, geçecek." dedi Sirius, Vespasien'in omzunu pat patlarken. "O kadar dert etme."

"Acaba ne zaman geçecek?!"

Vespasien tavuk suyu çorbasını karıştırırken Alexa salatanın marullarını yıkayıp doğraması için Kuzgun'a teslim etmişti.

Doğrama tahtasının üstünde yavaşça marulları küçük kıvırcık parçalara bölerken dikkatsizce Vespasien'e laf yetiştirmeye çalışıyordu.

"Ona daha fazla su katın! Öyle çok koyu olacak yoksa."

"Tamam tamam, kaynamış su var mı?"

Alexa "Olması gerekiyordu." derken cezveyi kontrol etmeye gitti.

Sirius'un dikkatsizliği ve sakarlığı bir araya geldiğinde elini kesmesi çok doğaldı. Üstelik eldivenlerini Mionelki'nin ona yalvarmaları sonucunda giymeyi bırakmıştı. Bileklerinden izler gözükmesin diye kollarını uzun tutmaya özen gösteriyor ve bazen onu bile yapmıyordu artık. Kendisi olmaya alışıyordu, tüm her şeyini Mionelki'nin ona aşılamayı başardığı özgüvenle göstermeyi deniyordu. En iyisi ve en kötüsüyle.

Parmağında ince bir yanma hissini duyumsayan Sirius bıçağı ve marulları bırakarak geri çekildi. Yarasındaki kanı emmek için dudaklarına götürdü. Geri çektiğinde hala kan sızdırdığını gördü. Genelde bu tür yaralar -bilirsiniz- kuzgun laneti sayesinde çok önemsiz olurdu. Kılıçlardan ve oklardan sağ dönmüş biri olarak -hatta ejderhanın sırtından düşmüştü. Neden yarası hala açıktı ve kanıyordu?

"Alexa salatayı yapar mısın? Yapmam gereken bir şey olduğunu hatırladım."

Sirius aceleyle mutfaktan ayrılırken koridorda kocasıyla çarpıştı.

Kuzgun ve Ejderha - BxB Where stories live. Discover now