1

25 2 0
                                    

  "Nida hadi annecim uyan,bak kahvaltı hazır. Beş dakikaya masada olmazsan olacakları biliyosun. "
İşte yine bi sabah ve yine annemin kahvaltı öncesi komik tehdidi.  Eğer gitmezsem beş dakika sonra gelip beni gıdıklayacağından söz ediyor.
Uyanayım uyanmasına ama nasıl. Hala o kadar çok uykum var ki. Dün gece bi kitaba başladım o kadar güzeldi ki uykudan daha tatlı geldi baya bi okumuşum. Sonra nasıl uykuya daldığımı bile hatırlamıyorum.
Esneye esneye yataktan zor çıktım. Elimi yüzümü yıkamaya banyoya gittim.
Oyyy su buz gibi gerçekten. Ama yine de seviyorum.
Bizim buralarda çok kış yaşarız biz. Bazıları sevmez yani az bi kısım. Geneli sever. Ve insanları sıcacıktır. Bizim mahalleye girdiğim zaman sanki evime gelmiş hissi yaşarım hep. Sokaklarımızda fazla ev yok ama grup grup sanki. Hep çiçek yaprağına benzetirim bizim buraları. Yani orta alan var etraflarında sokaklara dağılan yollar var ,o sokaklarda da 15-20 ev anca var. Bu kasabada o yüzden herkes birbirini bilir. Çok eğlencelidir benimle yaşıt birsürü arkadaşım var. Neyse daha anlatırım neler var neler.
Annem ne hazırladı acaba karnım da kurt gibi aç.
Masaya gittiğimde annem salondaki sobayı yakmış içerisi farın gibi olmuş. Kahvaltı masasını donatmış. Derler ya bi kuş sütü yok diye. O hesap ne ararsan var. Annemin çilek reçeli meşhurdur masaya oturur oturmaz ekmeğime ondan banıyorum. Annem elime vuruyo şakacıktan. Çünkü hergün aynı şey.
Annemin ne söyleyeceğini bildiğim için beraber söylüyoruz hınzırlık değil mi.
"Yavrum önce reçel yenmez"
Gülmeye başlıyoruz ikimiz de. O sırada kapı çalıyor. Kapımız salonumuzla bağlantılı. Yani direk oraya açılıyor. Zaten bizim buralarda evler çok da büyük değil. Bi ortak alan salon , çocuk odası , yetişkin yatak odası tuvalet banyo mutfak olur genelde. Bazı evlerde bi oda fazla olabilir onun sebebi ise eğer çocukları kız erkek olarak ayrılıyorsa çocuk odası fazla olur. Yani mahremiyetten dolayı. Merak etmeyin ben tek kardeşim.
Annem kapıyı açtı defne gelmişti. Defne benim yakın arkadaşlarımdan en yakın demiyorum çünkü dediğim gibi ayrımız gayrımız yok herkes herkesin herşeyini bilir.
"Hoşgeldin kızım biz de kahvaltı yapacaktık gel "
"Ayy vallahi Neriman teyze dışarısı buz gibi. Şurdan şuraya yürüdüm ama dondum "
"Belli belli burnun domates gibi kıpkırmızı olmuş "
"Neriman teyze yaaaa"
Annemle defnenin bu haline gülmeden edemedim. Annem defneye takılmasını çok severdi.
" günaydın nidoşum."
"Günaydın canım hoşgeldin. Neriman sultan yine döktürmüş durma gel hadi"
Kahvaltımızı güzelce yaptık.
Biz defneyle mutfağı toplarken bizim kızın aklı yeni geldi başına.
" Ayyy ben niye geldim napıyorum . Neriman teyzeee"
Ay bu kız gerçekten çatlak. Tabiki ben de merak ettiğim için peşinden gittim. Acaba yine ne unuttu. Defne böyle işte .
"Noldu kız, korktum ,öyle gelinir mi"
"Kusura bakma valla. Ben buraya sana bişey söylemeye geldim , senin kahvaltı aldı başımı gitti. Neyse bizim Hacer teyzenin kızı var ya Sümeyye onun sözü olacakmış gidersen bi Neriman teyzene söyle dedi. Ben de unuttum yeni geliyo aklıma."
"Ay canım benim yaa. Demek sümeyye de artık el kapısına gidiyo "
"Gidiyo valla. Muhtar amcanın yeğeniymiş."
"Ha şu Hüseyin. İyi iyi , iyi çocuktur Hüseyin. Onun halası benim ilkokul arkadaşımdı. Yıllar önce evlendi gitti buralardan. Bi oğlu olmuş , öyle duymuştuk. Gelseler de görüşsek ."
"Geleceklermiş galiba "










Nası gidiyorum lütfen yorum yapın. Düşünceleriniz önemli

Beyaz masalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin