Birbirini çok iyi tanıyan iki yabancı.

20 2 0
                                    

Son gördüğümde, ilk gördüğümden daha da yabancıydın bana.  Gözlerin bakıyordu tanımadığın bir insana bakarcasına? Neden? Yapamaz mıydın? Biraz daha hayatımda kalıp hayatımı güzelleştiremez miydin? Biraz daha beni yaşatamaz mıydın? Anlamıyorum, anlayamıyorum...Ben seni öyle delicesine severken sen nasıl olur da beni hiçe sayar, beni sensiz bırakırsın? Nasıl olurda beni zihnimin karanlığında sensizliğe mahkûm edersin? Beni aşka inandıran sen iken şimdi de aşktan nefret etmemi sağlıyorsun. Anlamıyorum, anlayamıyorum. Oysa ben seni bu kadar severken sonumuz böyle olmamalıydı. Belli ki sevmek yeterli olmuyor bazen. Belli ki benim sevgim ikimize de yeterli gelmedi. Anlamıyorum, anlayamıyorum nasıl birbirini çok iyi tanıyan iki yabancı haline geldik seninle? Oysa ki ben bana "sevgi" adı altında öğretilen her şeyi sana adamıştım. Sadece sevgi mi? her şeyimi sana adamıştım ben, sen ise sana verdiğim her şeyimi alıp gittin. Çok mu zordu beni sevmek? Oysa ben senin her şeyini sevmiştim. Teşekkür ederken başını her seferinde eğmeni, Gülerken ortaya çıkan hafif ayrık dişlerini, utanınca yanağnın kızarmasını ve ellerini önüde bağlamanı, Her şeyini sevmiştim. Ama en çok da asla gri olduğunu kabul etmediğin, mavi dediğin gri gözlerini sevmiştim. Sen benim neyimi sevmiştin? Sen beni sevmiş miydin? Sanırım bu sonsuza dek bir sır olarak kalacak. Sonuçta, tekrar tanışamayacak iki yapancıyız artık...



Kalbimin en içindekilerWhere stories live. Discover now