ACIYI TÜKETMEK

1.2K 121 155
                                    

Bölüm şarkısı; İkiye On Kala- İyi ve Güzel Kadınlar Hep Ağlar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm şarkısı; İkiye On Kala- İyi ve Güzel Kadınlar Hep Ağlar. 

"Uyku evreler halinde gerçekleşir. İlk evrede uykuya dalarsın ama uyanması kolaydır. İkinci evrede geçiş devam eder. Vücut ısısı düşer ve fonksiyonlar, derin uykuya hazırlık yaparlar. Üçüncü aşamada ağır bir uyku başlar ve dördüncü evrede öyle derinleşir ki uyanmak çok zordur. Hiçbir şey işitmez ya da algılamazsın. Sonrasında Rem uykusu başlar. Bu evrede bir nevi felç hali vardır ama gözler hareket halindedir. Çünkü rüyaları tam bu kısımda görürsün. Tüm fazlar tamamlandığında döngü en başa sarar ve gece boyunca birkaç kez tekrarlanır. Her bir akış, ortalama bir buçuk-iki saat sürer."

"Bunları bana neden anlatıyorsunuz?" diye sordum karşımdaki meşelerin rüzgarla birlikte salınışını izlerken. Terastaydık, bacaklarıma sarılmış hastanenin bahçesindeki huzurlu atmosferi seyrediyordum. Her şey öyle dingindi ki, bu eylemsizlik canımı sıkıyordu. Rahatlatmam gerekirken hissettiğim tek duygu, saldırgan bir hoşnutsuzluktu.

Hastanedeki birçok kişi, çiçeklerle bezeli yürüyüş yollarında vakit geçirerek avunmaya alışmıştı ama ben, onlar kadar iyi uyum sağlayamıyordum. Çatıya çıkıp ağaçların gökyüzünü okşadığı zirveleri izlemek çok daha dinlendiriciydi. Hem de meşeler, ruhumun birer yansıması gibilerdi. Onlar özgür ağaçlardı. Dağları ve sarp tepeleri yurt edinirlerdi ama birileri, onları bu bahçeye hapsetmeyi başarmıştı. Tıpkı bana yaptıkları gibi.

Aslında hastaların terasa çıkmalarına izin verilmiyordu ama babam, beni burada ayrıcalıklı kılacak tüm bağışları yapmıştı. Tabi gittiğim yer yerde başımda dikilen bir bebek bakıcısı olması şartıyla.

"Bu evrelerin kaçını yaşıyorsun Alaz?" diye açıklama yaptı doktorum. Omzumun üzerinden ona masumane bir bakış attım.

"Uyurken bunu nasıl bilebilirim ki?"

Otuzlu yaşlarda düzgün bir adamdı. Bana karşı her zaman sabırlı ve sevecendi. Mutlu giden bir evliliği ve üç yaşında bir kızı vardı. Onun kadar şanslı olmayı dilerdim ama dünyadaki dengenin korunması için birilerimiz, mutsuzu oynamalıydı. Ali Bey, yeşil gözlerini kırpıştırarak başını aşağı yukarı salladı.

"Haklısın, o zaman şöyle sorayım. En son ne zaman deliksiz bir uyku uyudun?"

Varmaya çalıştığı noktayı biliyordum. Bu yüzden cevap vermek yerine başımı çevirip dizlerime daha sıkı sarıldım. Yeni bir rüzgar esti ve dallardan hışır hışır sesler yükseldi. Kaşlarıma zor değen perçemlerim, alnımı yalayıp uçuştular. Kulaklarım üşüyünce, kısa bir an uzun saçlarıma özlem duydum.

"İşler sarpa sardı değil mi?" dedi Ali Bey. Benimle bir uzmandan ziyade dostça konuşmasını seviyordum ama nihayetinde o, bir doktordu.

"Bana artık iyi hissettiğini ve ilaçları bırakmak istediğini söylediğinde kararına saygı duymuş ve senin için faydalı olabileceğini düşünmüştüm. Fakat son günlerde erken bir karar olduğuna dair tereddütlerim var. Geceleri pencereden dışarı izlediğini duydum. Özellikle de bahçe kapısını. Bu konuda paylaşmak istediğin bir şeyler var mı?"

KELEBEK UYKUSUWhere stories live. Discover now