GÖNÜL YARASI

451 28 18
                                    

Merhabalar.
Bu kurgum da yazıp devam edemediğim için kaldırdığım bir kurgu. Bu ara yarım bıraktıklarımı tamamlamaya giriştim.

İçime doğdu ve yazmak, sizinle paylaşmak istedim. Malum sıcaklar da geliyor yavaştan. Masum, içimizi ısıtacak sıcak bir hikaye olacak. Umarım beğenir ve bana destek olursunuz.

Keyifli okumalar. 🌸

***

GÖNÜL YARASI
1980

Yaşlarla dolu gözleri kalabalığın içinden el ele çıkan damat ve geline çaresizce tutundu. Yüreğine, omuzlarına ağır gelen acı, tutunduğu koca ağacın heybetli gövdesine rağmen dizlerinin üzerine düşürdü onu.

Yaşlar bir bir döküldü gözlerinden. Sesi çıkmasın, kimse fark etmesin diye eliyle ağzını kapattı sıkıca. Var gücüyle sıktı kendini.

Dudaklarından kopan hıçkırıklar gecenin karanlığında, gelin ve damadı eve uğurlayan kalabalığın sevinç çığlıkları arasında kayboldu.

Gözleri damada, sevdiği adama kaydı. Yüzündeki mutluluğa acı içinde katlandı. Bakamadı daha fazla. Başı önüne düştü acı içinde. Elleriyle topraktan güç almak ister gibi nemli toprağı zayıf yumruğunun içine hapsetti.

"Ona geleceğini biliyordum."

Duyduğu acı dolu ses utanç içinde kavrulmasına, ölmeyi dilemesine neden oldu. Yaşlar yağmur gibi döküldü gözlerinden. Görmese de hissetti kadın. Yanına çöktü adam, elleri beline sarıldı şefkatle.

Açtı yeşil gözlerini, baktı kocasına.

"Ben yapamıyorum!"

Çöktü omuzları, acıdı kalbi, yandı canı.
Daha önce hiç yanmadığı kadar yandı.

***

Vee kurguyla ilgili tahminleriniz oluştuğuna göre yorumlarda düşüncelerinizi bekliyorum.

Kurgunun 1980 yılında geçmesinin tek sebebi ağır köy havasını vermekti.

Umarım beğenirsiniz. Biraz dram içeren, kısa bir kurgu olacak. Desteğinizi bekliyorum.

Kendinize çok iyi bakın.
Sevgiler. 🌸

Gönül Yarası Where stories live. Discover now