7

78 9 7
                                    

Seungmin'in perspektifinden

Okulun biriş zili çaldığında eşyalarımızı yavaş toparlayarak Hyunjin fark etmeden arkasından gidebilmemiz için zaman yaratıyorduk. Hyunjin sınıftan çıktıktan yaklaşık 30 saniye sonra biz de çıktık.

Koridorda bir sürü kişi olduğu için bizi fark etmesinin imkanı yok sayılırdı. Asıl iş okulun dışındaydı. Hyunjin sola doğru yürümeye başlamıştı, anlaşılan herhangi bir araç kullanmıyordu, tabii bu da bizim işimize gelirdi. Aynı araca binsek yakalanma ihtimalimiz artardı.

Hyunjin yürüdükçe yürüyordu, asla bıkmıyor gibiydi. Evi bu kadar uzak iken yürüyerek gidiyor oluşu garipti. Yolda yürürken solumuza bir park çıktı, Hyunjin durakladı. Durakladığında arkasına bakacağını düşünerek korkudan altımıza kaçırsak da sandığımı gibi olmadı, Hyunjin parkı, parktaki çocukları izliyor gibiydi. Parka gidip oturacağını düşünmüştük fakat birkaç dakika orada dikilip yoluna devam etti. Az ilerideki bir bakkala girdiğinde, çıkılında yakalanmamak adına saklandık. O bakkaldan çıktığında biz de yavaştan ilerlemeye devam ettik. Kulaklık takıyor olması takip işini daha kolay kılıyordu.

Bakkaldan çıkınca da yaklaşık 50 metre kadar ilerledikten sonra tamamen alakasız bir ara sokağa girdi. Onun gibi birinin gireceği türden bir sokağa benzemiyordu. Bir evin önüne geldiğinde durdu, içeri baktı. Birkaç adım öne atarak bahçe kapısına dokundu. Daha sonra eve doğru attığı adımların iki katı kadar geriye çekildi. Titrediğini bu mesafeden bile anlayabiliyorduk. O evde ne vardı da böyle oluyordu, merak etmiştik. Orada kendine geldikten sonra yürümeye devam etti, gittikçe uzaklaşıyorduk insanların çok olduğu yerden. Hyunjin yarı insan yarı peri olsa inanırdım, ormanda falan yaşıyordur belki. Bu ihtimaller zengin bir çocuğu bu denli uzakta olan evine yürüyerek gidip gelmesinden çok daha mantıklıydı.

Yaklaşık 15 dakika sonra görüş alanamıza otel gibi görünen ama ev olduğunu anladığım kocaman, büyüleyici bir yapı çıktı. Hyunjin düşündüğümden daha da zengindi anlaşılan. Hyunjin ve güvenlik selamlaştıktan sonra o içeri girdi ve güvenlik bahçenin kapısını geri kilitledi. Bu kadar zengin olması, güvenli alanda yaşaması, mutsuz olması, travmaları var gibi görünmesi, duygularını dışarıya belli etmezken aslında içinde en yoğun halini yaşıyor oluşu... Hepsinin bir arada oluşu ilginç gelmişti bana. Merak ediyordum.

~

Hyunjin'in perspektifinden

Okul çıkışı eski evimizin etrafında gezinerek eve dönmüştüm. Suçluluğunu duyduğum bu eylemi unutamazdım tabii ki de, ama oralarda aynı zamanda geçmişe hapsolmuş olsa da mutlu anılarım vardı, biraz iyi hissettiriyordu.

Bugün özel dersim olmadığı için dolaşarak eve gitmiştim. Odama çıkıp üstümü değiştikten sonra biraz resim yaptım, yemeke yemeyi tercih etmedim çünkü aç hissetmiyordum. Resme dalınca zaman su gibi akıp geçmişti. Saati görünce çantamı hazırlayıp yatağa girdim.

~

Okul normal geçiyordu. Sınıfımda garip, kaba tipler yoktu. Dürüst olmak gerekirse dünkü çocuklar dışında okulda da öyle kişiler yoktu, en azından ben denk gelmemiştim.

İlk iki ders bitmişti ve teneffüsteydik, ilk haftadaki ilk resim dersine girecektik, heyecanlanmıştım. Gerçekten sevdiğim bir şeyleri yapabilecek olmak güzeldi.

Ders bitişinde tüm ilgi yine üzerime toplanmıştı. Pek hoşuma gittiği söylenemezdi. En azından ilk günkü kadar sıkmamışlardı, bu da bir şey sayılır. Kalan dersler de bitip öğle arası geldiğinde yemeğimi alıp yine kendime bulduğum bölgeye gidecektim ki, her zaman oturduğum merdivenlerin seramiklerinin paramparça edilip, türlü şeyler döküldüğünü gördüm. Artık oraya oturamazdım. İçimden sinirle küfrettim. İsteksiz adımlarla yemekhaneye ilerledim. Bulduğum boş bir masaya oturdum. Yemeğimi yerlen bana gelen insan(!) topluluğuyla elimdekileri masama koydum. Dünkü aptal ergenlerdi. Sabır dileyerek yanıma gelip konuşmalarını bekledim, tabii o sırada herkesin sinema gibi olanları izleyişi de gözümden kaçmamıştı.

"Hwang Hyunjin, ne kadar eğlenceli biriymişsin. Hakkında bir sürü şey öğrendik."

Salaklıklarına karşı güldüm, geçmişimi öğrenebilecekleri bir yol olduğunu sanmıyordum.

"Hmm öyle mi?(!)"

Dalgalı ses tonumla konuştum.

"Sana bizim aramıza katılman için son bir şans vereceğiz, normalde kimseye vermeyiz bak sana özel. Kabul edersen sırların bizimle güvende, ama etmezsen, işte o zaman ne olur bilemeyiz."

"Düşüncelerimi net belirttiğimi düşünüyordum. Ama doğru, mala anlatır gibi anlatayım biraz da. İ - S - T - E - M - İ - Y - O - R - U - M HARFLERİNDEN OLUŞAN  ON BİR HARFLİ BİR KELİME. İS - TE - Mİ - YO - RUM ŞEKLİNDE DE HECELERİNE AYRILIYOR. YETERİNCE AÇIK MI CEVABIM? ŞİMDİ ANLADINIZ MI?"

Artık sabrımın son noktasına gelmiş, sesimin yükselmesine engel olamamıştım.

"Pekala"

_________________

of bu bölümde çok bir şey uok ama napiyim yani bok gibi hissediyorum yazamadım bir türlü okul tüm enerjimi sömürdü

Hug Me | Hyunminजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें